İstanbul, 12 Ekim (DHA) - Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, \"birçok yapısal sorunla karşı karşıya\" kalan tarım sektörünün, \"çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından stratejik konumda\" olduğuna dikkat çekti.
Bilecik, SKD ve Global Compact işbirliğinde başlatılan ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini merkeze alan etkinlik serisinin üçüncüsünü, sürdürülebilir tarım ve gıdaya erişim konusuna ayırdıklarını belirtti.
Bilecik, gelişmiş ve gelişmekte olan diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye ekonomisi içinde de tarım sektörünün payı, doğal olarak azaldığını belirtti ve şöyle devam etti:
“Ülkemizde tarım sektörü iklim değişikliği, parçalanmış arazi yapısı, verim düşüklüğü, yaşlanan tarım nüfusu gibi birçok yapısal sorunla karşı karşıya. Buna rağmen tarım halen çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından stratejik konumda.
“Sektörde piyasanın etkin işleyişinin sağlanmasından, katma değeri yüksek üretime, çok çeşitli alanlarda iyileştirmelere ihtiyaç duyuyoruz.
“Geleceğimizin bugünden daha sürdürülebilir, adil ve eşit olması için çalışmaya şimdiden başlamalıyız. İşte tam da bu nedenle, TÜSİAD, SKD ve Global Compact üyelerinin katkıları ile hazırlanan ‘Sürdürülebilir Tarım İlkeleri: İyi Uygulamalar Raporu’ son derece kıymetli. “Sektörde faaliyet gösteren, iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin bu alanda yaptıkları iyi uygulamalar, hepimize örnek olacak nitelikte. Süt, patates ve fındık gibi çeşitli ürünlerde; inovasyon, finans ve işgücü gibi farklı alanlarda hayata geçirilen uygulamalar sektörün geleceği için ümit verici.
“Sürdürülebilirlik, ne yaptığımızdan çok nasıl yaptığımızla ilgilidir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, multidisipliner yapıları nedeniyle farklı paydaşlar arası işbirliği olmadan düşünülemez. Biz de katılımcılık ilkesini bu etkinlik serimizin merkezine aldık.
“Yarının dünyası bugünden yaratılır. Daha yaşanabilir bir dünya için ortak hayallerimiz ve ortak vizyonumuz, bugün bu salonda bizleri buluşturdu. Unutmamak gerekiyor ki bir tek dünya ve bir tek gelecek var. O halde, daha iyi bir gelecek için neyi sürdürmeliyiz?
“Elbette, sürdürülebilirlik atağımızı sürdürmeliyiz. Bunun için de sadece ekonomide değil; aynı zamanda demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve özgürlükler alanlarında gelişmeyi sürdürmeliyiz.”
“Anne-çocuk ölüm oranları hala çok yüksek. Milyonlarca çocuk halen eğitimden yoksun. Okyanuslarda yaşamın devam etmesi ve gezegenimizin bio-çeşitliliği büyük risk altında.
“Ancak her şeye rağmen ben, olumlu taraftayım. ‘Dünya elden gidiyor’ diye hayıflanmak yerine, gidişatın değişebilmesi için üzerimize düşenlere bakmayı tercih ediyorum.
“Tüm bu sorunları gündemine alan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, küresel çapta fayda sağlayan bir model üzerine odaklanıyor. Küresel sorunların çözümü için ulusal ve uluslararası işbirliklerini de ön plana çıkarıyor. Çünkü bu hedeflerin hayata geçirilebilmesi için hükümetlerin, sivil toplumun, iş dünyasının ve akademinin birlikte bir harmoni içinde çalışması şart.
“Ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri ile yaşanabilir bir yeryüzü meselesini gündemde tutmak ve yapılacakların bir ucundan tutmak için bizler de kollarımızı sıvadık.
“Bu anlayışla, TÜSİAD, SKD ve Global Compact işbirliğinde başlattığımız ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini merkeze alan etkinlik serimizin bugün bir araya geldiğimiz üçüncüsünü, sürdürülebilir tarım ve gıdaya erişim konusuna ayırdık.
“Çalışmamız, uzak gelecek ile ilgili değil. Değişim çoktan başladı ve zaman geçtikçe hızlanarak devam ediyor. Biz, geleceğin sorumluluğunu bugün üstleniyoruz. Çünkü, gelecek asla beklemez.\"