T24
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, serbest piyasa ekonomisi dinamiklerine bağlı kalmanın önemine işaret ederek, "Serbest piyasa, bolluk, bereket demektir. Kısa dönemlerde arzu etmediğimiz sonuçları hemen vermiyor diye, biraz meşakkatli olabilecek bu yoldan vazgeçmemeliyiz. Bazen daha farklı uygulamaların kısa sürede sonuç verebilir olması pratik gelebilir, ama kalıcı olamaz. Daha kötüsü tahrip edicidi” dedi.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de geçen hafta düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada Türkiye'nin rekabete dayalı piyasa ekonomisi tercihi yapmış bir ülke olduğunu belirterek, "serbest piyasa ekonomisinden vazgeçildiği" veya yeni bir model arayışı içinde olunduğu yönünde izlenimlere izin verilmemesi gerektiğini söylemişti.
Gaziantep Sanayi Odası Mayıs ayı Meclis toplantısına katılan Bali, İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 70. sırada bulunan Türkiye'nin son dönemlerde yaptığı atakla 40. sıraya kadar geldiğine dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Ama yetmez. Ülkeler düzeyinde rekabet ederken de endekste üst sıralara çıkmalıyız. Vergi sisteminde, hukukta, teknolojide, teşvik sisteminde gereken neyse yapmalıyız. Teşviki geri kalana değil ileriye gidebilecek olana vermeliyiz. Geri kalana birtakım şeyler yapmak gibi bir sosyal politikanın başka araçları olmalı, bu teşvik değil. Teşvik, onun doğru aracı değil. Olabildiğince potansiyel ifade eden yerlere, fark yaratacak yerlere öncelik vermeliyiz."
Serbest piyasa ekonomisinin bütün dinamiklerine sonuna kadar bağlı kalınması gerektiğini vurgulayan Bali, şöyle devam etti:
"Serbest piyasa, bolluk, bereket demektir. Kısa dönemlerde arzu etmediğimiz sonuçları hemen vermiyor diye, biraz meşakkatli olabilecek bu yoldan vazgeçmemeliyiz. Bazen daha farklı uygulamaların kısa sürede sonuç verebilir olması pratik gelebilir, ama kalıcı olamaz. Daha kötüsü tahrip edicidir. Onun için önemli olan, bu ortamı sağlayabilmek."