Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-TÜRKİYE Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik, orta gelir tuzağının Türkiye için çok kritik bir eşik olduğunu belirterek, “Dikkat ederseniz bu \'orta\' kelimesi maalesef biraz üstümüze yapıştı. Üretime baktığımızda kullandığımız teknolojiler hep orta seviyede. Ekonomide genel veriler orta. Orta kelimesiyle, orta gelir tuzağından da kurtulmamız gerektiğine inanıyorum\" dedi.
Uluslararası Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Konferansı (UBMK 2017), Antalya\'da Hotel Su\'da başladı. Akdeniz Üniversitesi\'nin (AÜ) ev sahipliği yaptığı konferansın açılışına TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, AÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Erol Gürpınar, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Eşref Adalı ve Türkiye\'nin birçok üniversitesindeki bilgisayar mühendisliği bölümünden akademisyen ve öğrenciler katıldı.
\'ORTA KELİMESİ ÜZERİMİZE YAPIŞTI\'
Türkiye\'deki şirketlerin dijital teknolojilere ayak uydurmasının çok az ve üzerinde düşünülmesi gereken bir problem olduğunu belirten TÜSİAD Başkanı Bilecik, şöyle konuştu:
\"Dijitalleşme ısrarımız ülkemizin kalkınma hedefleriyle de bire bir örtüşen bir konu. Türkiye için çok kritik bir eşik var; orta gelir tuzağı. Ama dikkat ederseniz bu orta kelimesi maalesef biraz üstümüze yapıştı. Üretime baktığımızda kullandığımız teknolojiler hep orta seviyede. Ekonomide genel veriler orta. Orta kelimesiyle orta gelir tuzağından da kurtulmamız gerektiğine inanıyorum. Sıçrama yapan ülkelerin ise yüksek teknolojili sanayi sektörüne borçlu olduklarını görüyoruz. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişme ve yatırımlar ülkelerin ekonomileriyle gerçekten doğrudan etkili. Bu kritik eşiği ancak böyle bir yaklaşım ve yapısal reformlarla aşmak mümkün.\"
\"DİJİTALLEŞMEYE DAHA FAZLA YATIRIM\"
Günümüzde bilişim sektörünün Türkiye içinde yaratmış olduğu toplam istihdamın 200-250 bin civarında olduğunu, ancak milyonlarca insanın bilgisayara hakim olduğuna dikkat çeken TÜSİAD Başkanı, şöyle dedi:
\"Böyle baktığınızda neredeyse Türkiye\'nin en büyük istihdamını bu endüstri sağlıyor dediğimizde çok yanlış yapmamış oluruz. Sanayi süreçlerindeki dijitalleşmenin özellikle 2030\'lu yıllarda Avrupa\'da 2 trilyon avro katkı yapması bekleniyor. Dünya Ekonomik Forumu\'na bakıldığında 137 ülke arasında maalesef 53\'üncü sıradayız. Bir önceki yıla göre iki sıra daha iyi pozisyonumuz var ama önümüzdeki yıllarda daha güçlü sıçrama yapmak için bu endekste bilime, inovasyona ve dijitalleşmeye daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor.\"
İŞ DÜNYASINI KORKUTAN ALAN
İş dünyasının dijital teknolojideki bazı kelimelere ve konulara çok yabancı olduğunu, zaman zaman bu alanlarda yatırım yapmaktan korktuğuna da değinen Bilecik, “Eklemeli üretim, bulut teknolojileri, siber güvenlik, akıllı robotlar bu kelimeler gerçekten zaman zaman iş dünyasına soru işaretleri koyuyor. Bu konuda iş dünyası için daha yumuşak veya sempatik kelimeler bulmak gerektiğine inanıyorum. Hedefimiz tamamen bu teknolojilerden faydalanarak Türkiye\'nin dönüşmesine ve ekonomiye daha fazla katkı sağlamak\" dedi.
DEMOKRASİ VE HUKUK VURGUSU
Ekonomideki büyüme rakamlarının iş dünyasını son derece mutlu ettiğini de anlatan TÜSİAD Başkanı, yüksek ve kaliteli büyüme vurgusu yaptı. Bilecik, şunları kaydetti:
“Kısa vadeli harcamaların ağırlıklı olduğu birtakım reçeteler ekonomiyi bir anda sıçratabilir ama kalıcı olmayabilir. Hatta maliyeti yüksek olabilir diye düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında kalıcı sağlıklı reformlar yapmak için bu zamanı iyi kullanmamız gerekir. Reformlara da bunun için gerçekten ihtiyaç var. Ekonominin yeni yol haritasında en belirgin kuşkusuz ki iktisadi noktalar değil, demokrasi ve hukuk sisteminde, temel hak ve özgürlüklerde kaydedilecek gelişmelerdir. İnanın iktisadi yapacağınız hamlelerden daha fazla demokraside, hukuk sisteminde, temel hak ve özgürlük alanlarında kaydettiğimiz gelişmeler iktisadı zaten son derece yukarıya çıkaracaktır.\"
MALİ DİSİPLİN UYARISI
İlk yarıda bütçede verilen 25.2 milyar liralık açığın Türkiye ekonomisi için çok önemli bir rakam olmasa da Türkiye ekonomik yönetimlerinde en önemli kritik noktasının mali disiplin olduğunu dile getiren Bilecik, “Mali disiplinin bozulmaması, burada kötü sinyaller alıyoruz, bu rakamların hızla toplanmasında daha fazla kıymeti harbiye var. Sürdürülebilir yüksek büyüme için verimli alanlara yatırım yapmak gerekiyor. Bugün Türkiye\'deki yatırımlar ağırlıklı inşaat, bu olumsuz bir durum değil ama biz resmin daha olumlu olmasını istiyoruz. Makine ve teçhizat yatırımlarında son üç çeyrektir sürekli negatif büyüme olduğunu görmekten de üzüntü duyuyoruz\" dedi.
\'TALİHSİZ OLAYLARI GERİDE BIRAKMALIYIZ\'
Son yıllarda ülke olarak yaşanılan talihsiz olayları artık tamamıyla geride bırakıp yatırımcılara özellikle normalleşme sinyallerinin verilmesinin önemini ısrarla vurguladıklarını aktaran Bilecik, “En başta Türkiye imajımız ve markamızın yurtdışında negatif algılanmamasında, yabancı yatırımcı ve ortaklarımızın karar alma mekanizmalarındaki etkilerine kadar birçok madde sıralayabiliriz. Çünkü güvenlik ile özgürlüklerin aslında birbirini gerçekten tamamlayan öncelikler olduğunu hatırlatmak isterim. Büyümenin de ötesinde gerçekten de kalkınmak istiyorsak kurumlarımızı güçlendirmek zorundayız, devlet olarak. Yargı sistemi başta olmak üzere vergi, eğitim, güvenlik bütün bunların altını çizmek istiyorum. Demokraside çok sesliliğin esas olduğu gibi güçlü ülkelerin güçlü ekonomilerle, güçlü ekonomiler de olsa olsa güçlü kurumlarla inşa edilebilir\" diye konuştu.
\"DEVLET LİDERLİK YAPMALI\"
Özellikle Türkiye\'deki bilişim teknolojilerinin stratejisi veya devletin bu konulardaki liderlik yapması adına eksiklik duyulduğuna da değinen TÜSİAD Başkanı, konunun özellikle devlet üst düzeyinde sahiplenilmesinin, sektörün gelişimine ve Türkiye ekonomisinin gelişimine çok önemli katkı sağlayacağını dile getirdi.
Konuşmanın ardından Prof. Dr. Eşref Adalı tarafından TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik\'e konferansa katkılarından dolayı bazı yayınlar ve plaket verildi.
FOTOĞRAFLI