Gündem

Türmen'den '14 Aralık' eleştirisi: Türkiye hızla diktatörlüğe yürüyor

CHP'li Rıza Türmen, cemaata yakınlığı ile bilinen medya organlarına yönelik operasyonu eleştirdi

15 Aralık 2014 16:06

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, cemaata yakınlığı ile bilinen medya yönelik 14 Aralık Operasyonu’yla ilgili olarak, “Olup bitenleri endişeyle takip ediyoruz. Türkiye hızla diktatörlüğe doğru yürüyor" dedi. 

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Türmen, çoğu basın mensubu 27 kişinin gözaltına alındığını bu sayınının artabileceğini söyledi. 

Türmen “Burada büyük bir hukuksuzluk zinciri var. Önce sulh ceza hâkimlikleri kuruluyor, sonra operasyon başlatılıyor. Sulh ceza hâkimliklerine iktidara yakın hâkimler atanıyor. Rıza Sarraf'ı tahliye eden hâkim, şimdi bu soruşturmada kararı veren hâkim” dedi. 

CHP'nin cemaatle aynı görüşleri paylaşmadığını söyleyen Rıza Türmen “Kim özgürlüğünden mahrum bırakılmışsa CHP onun yanındadır. Bizim özgürlükleri savunmamız cemaati savunduğumuz anlamına gelmez. Daha önce de Balyoz'daki hukuksuzluklara karşı çıkıyorduk, bugün de yaptığımız aynı şey” diye konuştu.

Tutuklamayı kolaylaştırmak için “makul şüphe” şartının getirildiğini anlatan Türmen,  dosyaya getirilen kararı nedeniyle, avukatların neye itiraz ettiklerini bilmediğini ifade etti. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, operasyondan 3 gün önce “Bu ihanet şebekesini çökerteceğiz” dediğini de hatırlatan Türmen, “Önce Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor, sonra operasyon başlıyor. Bu bile ne kadar siyasi saiklerle hareket edildiğini gösteriyor” yorumunu yaptı.

Türmen’in değerlendirmeleri şöyle:

“Bugün yaşanan basın özgürlüğü sorunudur. Gözaltına alınan basın mensuplarının bundan önce ne yaptıkları ya da buna benzer durumlara kendilerinin geçmişte yol açması, bu noktada önemini kaybediyor. Önemli olan basının bilgi etme hakkından mahrum bırakılması. Böyle gözaltılar ve tutuklamalar basın üzerinde baskı oluşturmaktadır. Savcı takipsizlik kararı verse bile, basının böyle bir muameleye maruz kalması, bir caydırıcı etki yaratmaktadır. Bu baskı nedeniyle, basın kamuoyunu ilgilendiren konuları serbestçe tartışmaktan vazgeçmektedir.

 

Yandaş basın için özgürlük, eleştiren basın için baskı olmaz

 

Basın üzerinde böyle bir baskı kurulması, basının iletişim hakkından mahrum bırakılması, basın özgürlüğünün ihlalidir. Basın mensupları bu davalardan sonra Hükümeti eleştiren yazılar yazarlarsa başlarına bela gelmeyeceklerinden emin değildir. Basın özgürlüğü kısmi olamaz, yandaş basın için özgürlük, eleştiren basın için baskı olamaz. Olup bitenleri endişeyle takip ediyoruz. Türkiye hızla diktatörlüğe doğru yürüyor.

 

Diktatörlükte göreceğimiz şeyleri görüyoruz

 

Ülkede diktatörlükte göreceğimiz şeyleri görüyoruz. 'Paralel yapıya karşı mücadele ediyoruz' deniliyor. Bununla mücadele yapılıyor diye de bütün özgürlüklerin ortadan kaldırılması demokratik toplumla bağdaşmaz. Basın demokrasinin bekçisidir, bu bekçiliği kaldırdığınız zaman keyfilik gelir ve bugün Türkiye de olan da budur.”