Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nde, "Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere şiddet ve ayrımcılığı ortadan kaldıracak, insan haklarını savunan, İstanbul Sözleşmesi gibi teminatları daha güçlü bir şekilde savunmak ve uygulamak durumundayız. Gelecek yüzyılımızda İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanabilir olması en büyük temennimiz. Güçlü kadının güçlü Türkiye olduğunu biliyor ve ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ diyoruz" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin son gününde TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez; adalet, hukuk, liyakat, eşitlik vurgusu yaptı. Sönmez’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"İş dünyası olarak, depremin yaralarını sarmaya devam ederken çocuklarımızın geleceğe de emin adımlarla bakmasını sağlayacak atılımlar yapıyoruz. Çocuklarımız ve geleceğimiz için el ele vererek yolumuza tüm paydaşlarımızla devam edeceğiz. Bu ülkeye hizmet verenler olarak, bizleri bugünlere getirenlere karşı sorumluluğumuz var. İkinci İktisat Kongresi’nin yarattığı yeni iklimle bugünün ve geleceğin Türkiye’sinin hayaliyle yeni yollar bularak yürüyeceğiz. Kongre Sonuç Bildirgesi ışığında ortak hayallere açılım yapacağız.
"Bir hikaye yazalım ve değişelim"
Bugünden başlatacağımız ikinci yüzyıl hem bir pencere hem de basamak olmalı. Önümüzde uzanacak gelecek manzarasını seçebilmeli ve burada kendimizi konuşlandırabilmeliyiz. Ülkemizi orta gelir, orta demokrasi tuzağından kurtarmalıyız. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere herkesin hayalini gerçekleştirelim. Bir hikaye yazalım ve değişelim. Biz olalım.
"Bilimi, liyakati ve ortak aklı öne alan bir toplum, güçlü bir toplumdur"
Bilimi, liyakati ve ortak aklı öne alan bir toplum, güçlü bir toplumdur. Bunları harekete geçirdiğimizde ülkemizin kalkınması da gerçekleşecektir. Ülkemizin refah seviyesini artırmak ve Türkiye’yi kalkındırmak istiyorsak hukukun üstünlüğünü öne çıkarmamız gerek. Türkiye’nin orta demokrasi tuzağından uzaklaşması gerek. Yolsuzluğu, eşitsizliği azaltmak, eğitimden geçer. Güçlü bir kurumsal çerçeve ve ekonomik ilerlemeye, eğitim yardımcı olacak. Biz, ülkemizin çokluğuna ve birliğine şahit olmuş kurumlardan biriyiz. Ülkemizin her köşesinde, her alanında entelektüel sermayeyi ülkenin dört bir yanına taşıyoruz. Ülkemizde yeni yüzyıl inşa ederken sayısız harç mevcut. Önemli olan, bu harcın farkında olmak. Ortak aklı oluşturan kamu kurumları, yerel kuruluşlar, üniversitelerle hayalimizdeki Türkiye’yi paylaşıyoruz.
"İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanabilir olması en büyük temennimiz"
Demokrasi, çevre, dijitalleşme, kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliği olarak tanımlıyoruz. Gerek genç işsizlik gerekse de beyin göçü, ülkemizin geldiği durumu özetliyor. Gençlerin iş gücüne ve eğitime katılması, bunun da teşvik edilmesi gerek. Analitik düşünebilen; dünyaya, bilime ve bilgiye açık nesiller yetiştirmeliyiz. Gençleri, girişimci ruhu desteklemeliyiz. Hayatın her alanında etkin katılımı sağlayan bir Türkiye hayal ediyoruz. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere şiddet ve ayrımcılığı ortadan kaldıracak, insan haklarını savunan, İstanbul Sözleşmesi gibi teminatları daha güçlü bir şekilde savunmak ve uygulamak durumundayız. Gelecek yüzyılımızda İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanabilir olması en büyük temennimiz. Güçlü kadının güçlü Türkiye olduğunu biliyor ve ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ diyoruz.
"Ülkenin gelişmesindeki en önemli temel taş adalettir"
Adalet, olmazsa olmaz. Ülkenin gelişmesindeki en önemli temel taş adalettir. Çiftçisinden işçisine, sivil toplum kuruluşlarından akademisyenlere kadar pek çok alanda fikrin söylenebildiği İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ni Türkiye’nin İktisat Kongresi olarak değerlendiriyorum. ‘Biz’ duygusuyla bu ortak ruha gelebilmemize vesile olan 8 aylık bir çalışma ürününe önderlik eden Tunç Başkan’a ülke için, demokrasi için, gelecek için çok özel bir teşekkür etmek istiyorum.”