Gündem

Türkiye'ye inek ihraç eden Amerikan kasabası

ABD'nin en yoksul bölgelerinden birindeki liman kasabası Eastport'un ekonomisi, 2011-2014 döneminde Türkiye'ye ihraç edilen gebe inekler sayesinde canlandı. Daha sonra Türkiye'de ve Suriye'de yaşananlar ise Eastport'u da olumsuz etkiledi.

29 Nisan 2018 20:30

ABD'nin Maine eyaletine bağlı Eastport kasabası 200 yıldır denizden geçindi.

Kanada'dan tekneyle sadece 3 dakika uzaklıktaki Eastport (Doğu limanı) ismini ABD'nin en doğudaki limanı olmasına borçlu.

1900'lü yıllarda nüfusu 5 bini geçen kasabanın bugün yaklaşık bin 300 sakini var. Bugün merkezinde bulunan bir kaç restoran kışları çoğunlukla kapalı.

Washington vilayetine bağlı Eastport yüksek işsizlik oranı ve opioid bağımlılığı nedeniyle ABD'nin en yoksul yerleşimlerinden biri.

Bundan 100 yıl önce Eastport'ta her şey farklıydı. Kasaba Amerika'nın sardalya başkentiydi. Boston'dan buraya düzenli feribot seferleri vardı.

1980'lerde Eastport'un sardalya endüstrisi azalsa da devam etmeyi sürdürdü.

Maine Üniversitesi'nde balıkçılık uzmanı Chris Bartlett "Zamanla sardalya ve diğer balıkçılık işletmeleri kurudu. Tabii kasaba da. İlkokulda o dönem 250 öğrenci vardı bugün ise sadece 86".

Bölgede hala somon çiftlikleri var ve ıstakoz yetiştiriliyor. En önemlisi kasabanın bir limanı olması.

Bundan birkaç yıl önce Eastport Liman İşletmesi'ne garip bir telefon geliyor. Bir Teksas şirketi Türkiye'ye gemiyle inek gönderebileceği bir yer arıyordu. Gebe inekler.

Limanın yöneticisi Chris Gardner "Eastport'tan gebe inekleri mi nakliye etmek istiyorlar? Bunu nasıl yapacaklar?" diye sorduğunu anlatıyor.

Buna yanıt ineklerin kasalarla taşınması oluyor, 14 inek bir kasada nakliye edilerek.

Gardner, "O noktada gerçekten bunun bir şaka olduğunu düşündüm. Sonra olmadığını anladım" diyor.

Liman işletmesi tam olarak nasıl yapacaklarını bilmese de teklifi kabul ediyor.

3 yıl boyunca kasaba ekonomisi canlanıyor. 2014 yılında Türkiye'nin güneydoğusu istikrarsızlaşınca inek ihracatı da çöküyor.

Kılavuz kaptan Bob Peacock, "Böyle bir limanda dünyada olup bitenler sizi etkileyebiliyor. Kaptanlıktan geçinirken birden bire Suriye'deki savaş nedeniyle işler duruyor" diyor.

Peki Eastport ne yapacak?

Liman yöneticisi Chris Gardner "İnekler yeni şeylerin olabileceğini gösterdi. Burada en derin doğal deniz limanı var, sadece bölgede ya da eyalette değil tüm ülkede daha derin bir liman yok. Küresel gemi taşımacılığında bu kadar değişimler olurken ve bu bölge bir çıkış yol ararken yanıt neden bu olmasın" diyor.

Eastport Amerika'nın Avrupa'ya en yakın limanı. Senede 40 gemi Maine'den Avrupa ve Asya'ya kağıt hamuru taşıyor. Kasaba sakinleri limanda daha fazla faaliyet beklentisi içinde.

Kasaba ayrıca ülkenin en uçtaki kuzeydoğu noktasında.

Kilby House Inn otelini işleten emekli öğretmen Gregory Noyes, "Bu gerçekçi değil. Eastport'tan malları taşımak mümkün değil. Ana bir otoban yok, demiryolu yok. Malları taşımak için bir yol olmalı. Bunun nasıl olacağını bilmiyorum" diye konuşuyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkenin alt yapısını yeniden inşa edecekleri vaatleri kasabada unutulmamış.

Kılavuz kaptan Peacock, "Trump altyapıdan söz ederken kasabadakiler onu anladı. Eastport'un köprü ayakları üç yıl önce çöktü. Bu da limanda bir tsunami yarattı. Bunu tamir etmek 15 milyon dolara mal olacak" diyor.

Gardner ise "Bunun gerçekleşmesi için çalışıyoruz. ABD'nin doğal en derin deniz limanı nasıl olur da demiryoluna bağlanmaz. Özellikle de ülkedeki en yoksul vilayetse" diye konşuyor.