Amerika Birleşik Devletleri'nde yıllık savunma stratejisinin çerçevesini belirleyen ve Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) olarak bilinen düzenleme Kongre'nin üst kanadı Senato'nun görevlendirdiği komiteden geçti.
NDAA'in Senato'ya sunulacak versiyonunda Türkiye'ye satılması öngörülen F-35 uçaklarının satışının engellenmesine yönelik maddeler yer alıyor.
Komitede Demokrat Partili Senatör Jeanne Shaheen ve Cumhuriyetçi Senatör Thom Tillis tarafından hazırlanan taslak metinde satışın engellenmesine gerekçe olarak 15 Temmuz darbe girişimi ile ilişkili olduğu suçlamasıyla Türkiye'de yargılaması devam eden ABD'li papaz Andrew Brunson'ın tutukluluğunun sürmesi ve Ankara'nın Rusya'dan satın alacağı S-400 füzeleri gösterildi.
Shaheen'in ofisi konuyla ilgili bir açıklama yaparak, "Hassas bir konumda olan F-35 uçaklarını ve teknolojisini, tam da bu uçakları düşürmek için tasarlanan Rus hava savunma sistemlerini satın alan bir devlete verme konusunda büyük bir tereddüt bulunuyor" ifadesini kullandı.
Senatörün ofisi, Rusya'dan bu tip sistemlerin alınmasının ABD yasalarınca yaptırım uygulanmasına olanak tanıdığını belirtti.
Yasalaşması aylar sürebilir
NDAA'in, ABD Kongresi'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'ndeki versiyonu da Perşembe günü 66 oya karşı 351 oyla onaylandı.
Senato'ya sunulacak komite versiyonunun da onaylanmasından sonra, Kongre'deki her iki kanadın bir araya gelerek iki farklı metin üzerinde uzlaşıp tasarıyı tek metne indirecek. Ortak metnin oylandıktan sonra ABD Başkanı Donald Trump'ın onayına gönderilmesi gerekiyor.
Komitenin Senato'ya sunacağı metin üzerinde değişiklik yapılma ihtimali olduğu gibi, Senato ve Temsilciler Meclisi'nin ortak bir şekilde hazırlayacağı metin üzerinde uzun pazarlıkların yürütülmesi de olası.
En son aşamada da Trump'ın önünde iki seçenek bulunuyor. Başkan'ın imzası ile NDAA yasalaşabilir ya da veto edilerek tekrar görüşülmek üzere Kongre'ye geri gönderilebilir.
Türkiye'nin tepkisi
NDAA ile ilgili olarak ABD Kongresi'nde üzerinde çalışılan ve komiteden geçen Türkiye bölümlerine Ankara tepki gösterdi.
Konuyla ilgili bugün bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, son gelişmeleri, "Bu gibi adımlar hâlinde biz de karşılık vermeye mecbur kalırız" sözleriyle değerlendirdi.
Konuyu Mayıs ayı başında değerlendiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, F-35 satışının iptal edilmesi durumunda Washington yönetimine karşılık verileceğini söylemiş ve "bir ülkenin başka ülkeyle ilişkileri üçüncü bir ülke tarafından bu şekilde sorgulanmaz" ifadesini kullanmıştı.
Dışişleri Bakanı, ABD'nin tavrıyla ilgili olarak, "'Ben büyük ülkeyim, istediğimi yaparım' dersen bunun karşılığına da hazır olman gerekiyor. Artık tek kutuplu dünya bitti. 'Ben süper gücüm, herkes benim kanunuma uyacak' diye bir şey yok. BM var, uluslararası örgütler var. Oralardan bir karar çıkarsa herkes uyar. Ama bir ülkenin aldığı karara ben uymak zorunda değilim. Dolayısıyla ABD’nin bize yaptırım uygulaması mantıksız ve yanlış" diye konuşmuştu.
Türkiye'nin F-35 alım planları
Türkiye, ileri teknoloji ile üretilen ve radara yakalanmayan 100 adet F-35 tipi savaş uçağı satın almayı planlıyor. Türk firmaların da katılımıyla ortak bir savunma programı çerçevesinde üretilen F-35'lerin bir yıl içinde sevkiyatının yapılması bekleniyordu.
ABD merkezli Lockheed Martin şirketi tarafından üstlenilen ve "Ortak Saldırı Uçağı" olarak bilinen F-35 projesinde ana finansal desteği sağlayan Washington'ın yanı sıra, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu toplam dokuz ülke yaklaşık 4,5 milyar dolar ile uçakların geliştirilmesi aşamasına dâhil oldu.
DW,rtr/ÇÖ,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe