Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye arasındaki anlaşma uyarınca, Yunan adalarına yığılan mültecilerin Türkiye’ye iadesi önceki gün başlasa da, operasyonun ikinci günü boş geçti. Alman gazetesi Die Zeit’ın muhabiri Lenz Jacobsen, Midilli mahreçli haberinde, limanda ne gazetecilerin ne de feribotların görüldüğünü yazdı. Jacobsen’e göre bunun sebebi, mültecilerin ezici çoğunluğunun Yunanistan’a iltica başvurusu yapmış olması.
Parmaklık ardında sınır dışı beklentisi
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği 20 Mart’tan itibaren adaya ulaşan 3 bin 353 mülteciden 2 bin 860’ının, adadaki aktivistlerin de yönlendirmesiyle iltica başvurusu yaptığı belirtiliyor. Yunan makamlarının başvuruları azami 2 haftada değerlendirip, kabul edilmeyenleri sınırdışı etmesi gerekiyor. Ancak ilgili kurumun ülke çapında yalnızca 295 çalışanı bulunutor. Diğer Avrupa ülkelerinden yardıma gönderilen memurlarsa Yunan mevzuatına hakim olmadıkları için süreç yavaş ilerliyor.
“İsterseniz bizi öldürün”
Avrupa’nın kuzeyindeki refah ülkelerde yeni bir hayat kurmak için canları pahasına yola çıkan mülteciler, Türkiye’ye gönderilmemek uğruna Yunanistan’da kalmaya razı. Başvuruları karşılığında ufak bir kağıt parçasına yazılı 4 haneli sıra numarası alan yüzlerce insan, dikenli tellerle çevrili Moria kampında tutuluyor. “Özgürlük istiyoruz” sloganları atan mülteciler, “İsterseniz bizi öldürün” yazdıkları posterler taşıyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre, Moria’da kapasitenin 600 kişi üzeri mülteci var.
Tüm bunlara rağmen, adaya gitmeyi sürdürenler de var. Yunan yetkililer, son 24 saatte 339 mülteci kaydettiklerini söylüyor. Geri iade edilenlerin sayısı ise 202’de kaldı ki bunlardan yalnızca 2’si Suriyeli. Onların da “kendi istekleriyle döndüğü” vurgulanıyor. İade edilen Afganlardan 13’üne sığınma hakkı tanınmaması da tartışma yarattı.
Öte yandan Türk yetkililere göre iadeler bugün devam edecek. Reuters’a konuşan bir hükümet yetkilisi ve AFP’ye konuşan İzmir Valiliği’nden bir yetkili, bu sabah Midilli’den Dikili’ye 200 mülteci gönderilmesini beklediklerini söyledi.