ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, görev süresinin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye'den ayrılmaya hazırlanıyor. Hafta sonu Türkiye'den ayrılacağı açıklanan Bass'ın bir sonraki görev yeri, ABD için stratejik açıdan en önemli dış temsilcilikler arasında yer alan Afganistan'ın başkenti Kabil olacak.
ABD diplomasisinin yükselen yıldızlarından biri olarak gösterilen Bass'ın Türkiye'deki son günlerine yaşanan vize krizi damgasını vurdu.
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un Fethullah Gülen yapılanmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından Ankara Büyükelçiliği de Pazar akşamı bir açıklama yaparak, Türkiye'deki temsilciliklerinde göçmen olmayan vize hizmetlerinin askıya alındığını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise salı günü Bass'ı sert bir dille eleştirerek, vize kararı kendisi tarafından alındıysa, görevinde tutulmaması gerektiğini ve Büyükelçi'yi ABD'nin Türkiye'deki bir temsilcisi olarak görmediklerini belirtti.
Ayrıca Türk hükümet yetkilileri vize krizinin başlamasından bu yana Bass'a veda ziyareti için randevu vermiyor. Ancak, Türkiye'nin sert eleştirilerine rağmen ABD yönetimi ise Bass'a sahip çıktı. Dışişleri Bakanlığı, vize kararının kendileriyle ve Beyaz Saray ile koordinasyon içinde alındığını açıkladı.
53 yaşında, babasının adını taşıyan diplomat
Bakanlık Sözcüsü Heather Nauert, John Bass'ın ABD'nin sahip olduğu "en iyi diplomatlardan biri" olarak nitelendirdi. ABD yönetiminin hem Türkiye ile yaşanan krizde sahip çıktığı hem de birbirinden kritik görevlere atadığı John Bass, aslında oldukça genç bir diplomat. Bass, henüz 53 yaşında olmasına karşın bugüne kadar birçok kritik görevde yer aldı.
ABD Hava Kuvvetleri'nde pilot olan ve Vietnam Savaşı'nda da yer alan babası, bir uçak kazasında henüz John Bass doğmadan hayatını kaybetti. Bunun üzerine annesi, doğunca John Bass'a babasının adını verdi.
Bass, Syracuse Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler bölümünden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında okul gazetesinde de çalıştı. Zaten mezuniyetten sonraki kariyerine de ilk olarak basında başladı. New York eyaletindeki Canaan kentinde yerel bir gazetede editörlük yaptı. Bir dönem, Maryland'den Senato'ya adaylığın koyan bir siyasetçinin kampanya danışmanlığını yaptı.
Hem Washington'da hem dışarıda kritik görevler üstlendi
1988 yılında ise kariyerini diplomat olarak sürdürmek için Dışişleri Bakanlığı'na girdi. İlk görev yeri Çad oldu. Daha sonra Belçika'ya atandı. Önce Antwerp'te, sonra da Brüksel'de görev yaptı. 1993 yılında Washington'a döndü.
Burada, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde istihbarat analisti olarak çalıştı. Ayrıca Belçika ve Hollanda ile NATO masalarında görev yaptı. 1990'lı yılların sonunda ise Kosova'daki müzakere heyetinin içinde yer aldı, Rusya ile yapılan silah azaltma anlaşmalarını uygulanmasını koordine etti ve daha sonra da Roma'ya atandı.
2004 yılında, dönemin Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu özel danışmanlığı görevine getirildi. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı'nın iletişim ve kriz yönetim merkezi olan Operasyon Merkezi'nin direktörü yapıldı. Bu görevi yürütürken, 1000'den fazla kişinin hayatını kaybettiği Katrina Kasırgası için yapılan dış yardımların koordinasyon çalışmalarını yürüttü.
John Bass, 2008 yılında Bağdat'ta konuşlu bölgesel yeniden yapılandırma ekibinin başına atandı. Bir yıl sonra Başkan Barack Obama tarafından Tiflis Büyükelçiliği görevine önerildi. Burada görev yaptığı dönemde özellikle Gürcistan muhalefetinin sert eleştirilerine maruz kaldı. Muhalefet, 2011 yılındaki protestolar sırasında hükümeti göstericilere sert müdahalede bulunmaya teşvik ettiği gerekçesiyle Bass'ı "Gürcistan'ın içişlerine müdahale etmekle" suçladı.
Bass, 2012 yılında Washington'a döndü ve burada Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray, Ulusal Güvenlik Konseyi ve diğer kurumlar arasındaki koordinasyonu yürüttü. Obama tarafından 2014 yılında Francis Ricciardone'nin yerine bu kez Ankara Büyükelçiliği görevine önerildi.
Senato oturumunda Erdoğan'ı eleştirmek istemedi
Bass'ın Senato'daki onay süreci ise seleflerine göre biraz daha sıkıntılı geçti. Oturum sırasında Cumhuriyetçi Senatör John McCain, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı adımlar attığını belirterek, Bass'ın bu konudaki görüşlerini sordu.
Tutanaklara göre, McCain, soruya net bir yanıt vermemesi üzerine Bass'ın daha üzerine gitti. McCain, "Çok basit ve net bir soru. Erdoğan'ın sosyal medya üzerinde durduğu baskı ve anayasayı değiştirerek daha güçlü bir başkanlık sistemine geçme arzusu otoriterliğe doğru bir gidişin işareti midir" sorusunu yöneltti.
Bass, bu soruya doğrudan bir yanıt vermekten kaçındı. Bunun üzerine McCain, Bass'ın onay sürecini askıya alma tehdidinde bulundu. Bass, 3 dakika 25 saniye boyunca konuyla ilgili görüşlerini aktardıktan sonra "Evet, bunlar dediğiniz yönde gidişin bir işaretidir" yanıtını verdi. Bunu üzerine McCain, onay sürecinin tamamlanmasının önünü açtı. Bass, Eylül 2014'te atandı ve Ekim 2014'te de Türkiye'ye gelerek yeni görevine başladı.
Türkiye'deki görevinde yaşanan tartışmalar
Bass, Türkiye'ye atandığı anda açtığı "amerikanbuyukelcisi" adlı Instagram hesabını görev süresi boyunca oldukça faal bir şekilde kullandı. Bass, bu hesaptan ilk olarak, dönemin Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Ankara'ya atama belgelerini imzalarken çektirdiği fotoğrafı "Diplomatik kariyerimin en harika anlarından biri" notuyla paylaştı.
Daha sonra da gerek Türk hükümet yetkilileriyle görüşmelerinden, gerek Türkiye'ye gelen ABD yönetiminden isimlerin temaslarından gerekse de Cadılar Bayramı veya Şükran Günü etkinliklerinden çektiği fotoğrafları bu hesaptan yayınladı.
Bass, 2015 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf'a "aptal sarışın" diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e de tepkisini yine Instagram'dan gösterdi. ABD Büyükelçisi, "ABD'li diplomatlar: Hepimiz sarışınız" notuyla saçlarını sarıya boyattığı bir fotoğraf paylaştı.
Bass, Mayıs ayında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Washington ziyareti sırasında ABD güvenlik personeli tarafından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yakın koruma ekibine yönelik "saldırgan davranışlar" nedeniyle Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı ve hem sözlü hem de yazılı nota verildi.
Bass, Türkiye'de ilk mülakatını Sabah gazetesine vermişti. Bass, bu mülakatta Türkiye ile ABD'nin "üzerinde halihazırda çalıştığı son derece önemli konular, zorluklar ve fırsatlara ilişkin faaliyetlerini sürdürürken, ilişkileri daha da büyük ölçüde geliştirecek ve derinleştirecek önemli fırsatlar" gördüğünü söylemişti.
Bass'ın bir grup gazeteciyle bir araya geldiği Salı günkü son basın açıklamasının gündemi ise vize kriziydi. Bass, konsolosluk çalışanının neden tutuklandığına dair kendilerine resmi bir açıklama yapılmadığını ve vize kararıyla Türkiye ile ABD arasında uzun yıllara varan ilişkilerin kalıcı olarak zedelenmesinin amaçlanmadığını söyledi.
Instagram hesabında son olarak Nemrut'tan günbatımı fotoğrafı paylaşan Bass, haftasonu üç yıldır görev yaptığı Türkiye'den ayrılıyor. Bass'ın yerine kimin atanacağı henüz bilinmiyor. Ancak Başkan Donald Trump'ın Türkiye için kariyeri diplomatı değil, siyasi bir atama yapmayı tercih edebileceği konuşuluyor.