Dünya

Türkiye'nin Suriye çıkmazı

Türkiye, IŞİD’a karşı devam eden mücadeleye katılmaya hazırlanıyor. Ankara'nın inişli çıkışlı dış politikasının bedelini ödediği değerlendirmesini yapan DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör’ün yorumu:

01 Ekim 2014 23:52


"Suriye sınırındaki savaş bölgesinden gelen kötü haberler, Türkiye için giderek daha da dramatik bir hal alıyor. Operasyonlar, Suriye'nin Türkiye sınırına yakın Kürt kenti Kobani'ye doğru ilerleyen IŞİD'in terör milislerini şimdiye kadar durduramadı. Suriye'nin başka bölgeleri ve Irak'ın kuzeyinden de IŞİD'in ilerlediği yönünde haberler geliyor.

TBMM, Türk Ordusu'nun Suriye ve Irak topraklarında sınırötesi operasyonlar düzenleyip düzenleyemeyeceğine ilişkin kararını perşembe günü verecek. Hazırlanan tezkere aynı zamanda IŞİD'e karşı mücadelede Türkiye topraklarının yabancı silahlı kuvvetler tarafından kullanılabilmesini de kapsıyor.

IŞİD'e karşı mücadele: Esad'la mı Esad'sız mı?

Ancak Şam'ın resmi onayı olmadan Türkiye ve ABD liderliğindeki müttefiklerinin Suriye topraklarını ihlal etmesi pahalıya mal olabilir. Esad rejimi de IŞİD'den korkuyor ve dolayısıyla terör milislerine karşı mücadeleye gelecek her tür destek onu aslında memnun etmeli. Öte yandan bu yeni ortak düşman, Batı'nın Esad'a karşı sert tutumunu yumuşatması ihtimalini de doğuruyor. Ancak ne var ki, Esad rejiminden şimdiye kadar kendi topraklarında bir operasyona onay çıkmadı.

Hemen harekete geçmek ve IŞİD'e karşı savaşmak; Türklerin, Amerikalıların ve müttefiklerinin ne pahasına olursa olsun izlememeleri gereken bir tutum. Zira bu, Şam tarafından belirsiz sonuçları olan bir ‘savaş ilanı' olarak yorumlanabilir. Öte yandan ne Türkiye ne de ABD bir sonraki adımlarını bir diktatör olan Esad'ın rızasına bağlayamaz. Bu çetin durumdan çıkış ise yalnızca BM vekaleti altında, Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olan Rusya ve Çin'in onayıyla daha geniş bir temelde mümkün olabilir.

Eleştirel olmayan bir yanlılık hataydı

Türkiye şu anda içinde olduğu çıkmazdan büyük ölçüde kendi sorumlu. Çünkü Türkiye her şeyi Esad'ın bir an önce devrilmesine bağlamıştı. Despotlara karşı her tür muhalefete verdiği düşüncesiz destekle, aslında Türkiye de İslamcı radikalleri güçlendirmiş oldu. IŞİD militanlarından büyük grupların Türkiye'de uzun süre konuşlanıp, burada terör hücreleri kurdukları şüphesi toplumu dehşete düşürdü ve büyük korkulara neden oldu.

IŞİD militanlarının, Türk askerlerinin nöbet tuttuğu Süleyman Şah Türbesi'ne saldırı düzenlenmesi durumunda Türkiye buna kesinlikle kayıtsız kalmayacaktır. Suriye'deki türbe, Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası.

Türkler ve Kürtler birlikte hareket etmeli

Bu çerçevede, perşembe günü TBMM'yi sert tartışmalar bekliyor. Hükümetin tezkeresini onaylamaktan daha iyi bir alternatif var mı? Muhafazakar iktidar partisi AKP'nin tüm milletvekilleri, NATO'nun sınırları dışında kalan Ortadoğu'daki savaşa aktif olarak katılmasına onay verecekler.

Türkiye'nin var olan endişeleri ve önündeki zorluklar, Kürtlerle işbirliğine barışçıl bir açılımı tehdit ediyor. Bu da, Ankara'nın şimdiye kadar izlediği kararsız Ortadoğu politikasının bir başka olumsuz sonucu. Bu arada Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kürtler ve Türkler arasında yeniden ortaya çıkabilecek gerilimler, IŞİD'e karşı verilen bu ortak mücadeleyi oldukça zorlaştırabilir."

Baha Güngör