Türkiye'nin ilk milli yüzücülerinden olan Nejat Nakkaş, 94 yaşında yaşamını yitirdi. 29 Ekim 1923 doğumlu baba Nakkaş olarak da bilinen efsanevi yüzücü Türkiye’nin ilk yüzme kulüplerinden İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nde uzun yıllar büyük başarılara imza attı. Nakkaş, ardında onlarca madalya ve genç sporculara ilham veren bir hayat bıraktı.
Baba Nakkaş diye biliniyordu
Hürriyet'ten Cansu Şimşek'in haberine göre çocuk yaşta yüzmeye başlayan Nejat Nakkaş, birkaç ay öncesine kadar gerek Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışması’na gerekse de masterlar yaş kategorisinde uluslararası yarışmalara katılmış ve alkışları toplamıştı. Vefatının ardından başta spor dünyası olmak üzere, Nakkaş’ın birçok seveni sosyal medyadan taziye mesajları gönderdi.
Son nefesine kadar yüzmeyi bırakmayan milli sporcunun kendisi gibi yüzücü olan oğlu Ahmet Nakkaş (55) da bu yaz Macaristan’da düzenlenen yarışlarda Dünya Şampiyonu olmuştu.
Ahmet Nakkaş, “Elim ayağım tuttukça yüzmeye devam edeceğim” diyen babasının, büyük bir sporcu olmasının yanında birçok gencin hayatına da dokunduğunu söylüyor: “Babam hayatını gençlere adadı. Birçok genci yüzmeyle tanıştırdı ve farklı branşlardaki birçok gence de ilham kaynağı oldu. Herkesi kucaklayan, insani yönü, en fazla sporculuğu kadar güçlü bir insandı. Öylesine babacan ve kapısı herkese açık bir insandı ki, gerek benden önceki gerekse de şimdiki nesiller kendisini ‘Baba Nakkaş’ diye bilir.”
Moda Plajı'nda Savarona'ya
Ahmet Nakkaş, ‘Atatürk’ün sporcusu’ olarak anılan 29 Ekim 1923 doğumlu babasının unutamadığı yüzme anısını şöyle anlatıyor:
“Babam ve arkadaşları 1 Temmuz 1938’de Kabotaj Bayramı’nda Atatürk’ün yatı Savarona ile Moda sahiline yaklaşacağını öğrenir. Babamlar Atatürk’ü görmek için Moda Plajı’ndan Savarona’ya kadar yüzer, hatta merdivenlerine kadar yaklaşırlar. O sırada gençleri gören tayfada bir hareketlenme başlar. Hareketlilik Atatürk’ün dikkatini çeker. 4 gencin kendisini görmek için yüzdüğünü öğrenen Atatürk, babam ve arkadaşlarına güverteden el sallar. Bu anıyı bunca yıl sonra bile anlatırken gözlerinin içi parlardı. Hem sporcu hem de eğitmen olarak Atatürk’ün izinden gitti.”
Haydarpaşa-Kadıköy arasında bir çocuk
Nejat Nakkaş, küçük bir çocukken Haydarpaşa ile Kadıköy arasında gidip gelerek yüzmeyi kendi çabalarıyla öğrendi. İlerleyen yıllarda Türkiye’nin ilk milli sporcularından biri olarak İtalya’dan Mısır’a kadar birçok ülkede onlarca yarışa katıldı. Anadolu Kavağı’ndan Kız Kulesi’ne 2 saat 50 dakikada yüzdü, Adalar’dan Pendik’e, oradan Fenerbahçe’ye 25 kilometrelik Marmara Maratonu’nu 48 yaşındayken başarıyla tamamladı.