Japonya, 2016 yılında sığınma başvurusu yapanlar arasından yalnızca 28 kişiye bu hakkı tanıdı. Bu sayı, bir önceki yıldan yalnızca bir fazla.
Reuters haber ajansının elde ettiği verilere göre, statüleri kabul edilen göçmenlerin sayısı neredeyse hiç artmasa da, başvuru yapanların sayısının yüzde 44'lük bir artışla 10 bin 901'e ulaşmış durumda.
Japonya'ya 2016 yılında sığınma başvurusu yapanlar arasında 1.143 Türkiye vatandaşı da bulunuyor.
Endonezya'dan başvuru yapan 1.829; Nepal'den 1.451; Vietnam'dan ise 1.072 kişi bulunuyor.
Japonya Mülteciler Derneği başkanı Eri Ishikawa, Japonya'nın çok sıkı bir mülteci politikası olduğunun altını çizerek, "Japonya, göçmenlerin korunması yerine göç kontrolüne öncelik veriyor" diyor.
Kürt bir sığınmacı olan 32 yaşındaki Süleyman Yücel ise Reuters ajansına, mültecilik statüsü için yaptığı üç başvurunun da reddedildiğini açıkladı.
Ülkedeki birçok sığınmacı gibi çalışması yasaklanan Yücel, kurallarla sınırlanmış bir yaşam sürüyor.
32 yaşındaki Yücel, "Benim hayatım hakkındaki kararları Japonya devleti veriyor. Hiçbir şeçme şansım yok" diyor.
Reuters'ın yaptığı bir araştırma, ülkedeki sığınmacıların, genellikle inşaat işlerinde çalıştırıldığını ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz hafta "vize yasağı" tartışmaları henüz sıcaklığını korurken ABD Başkanı Trump ile bir araya gelen Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin bu ziyareti, Japonya'da yapılan bir ankete göre, halkın yüzde 70'i tarafından tasvip edildi.
Abe, mülteci sorununa ilişkin 2015 yılında yaptığı bir açıklamada, "Göçmenleri kabul etmeden önce yapmamız gereken çok şey var. Önce ülkemizdeki kadınların çalışma yaşamına daha aktif katılımını ve doğum oranını artırmamız gerekiyor" demişti.
Kültürel ve etnik olarak homojen bir yapıya sahip olmakla övünen Japon toplumunda, mültecilik konusu ülke nüfusu hızla yaşlansa da tartışmalı.
Japonya hükümeti, uluslararası yardım kuruluşlarına maddi olarak büyük yardımlar yapsa da mültecileri ülkeye alma konusunda çekingen davranmaya devam ediyor.