Önceki gün 6 ayrı kentte düzenlenen gösterilerin ardından dün de başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok şehir yolsuzluk ve rüşveti protesto eylemlerine sahne oldu. Gösterilerde "Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk" ve "Hırsız var" sloganları atıldı. Ankara'daki gösteriye polis göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Çok sayıda göstericinin gözaltına alındığı belirtildi. CHP İstanbul teşkilâtı, İstiklal Caddesi’nde protesto gösterisi düzenledi. Taksim Meydanı girişine kadar yürüyen eylemciler, "temsilî 30 milyon euro"nun önünde basın açıklaması yaptı. Temsili paralar daha sonra havaya saçıldı.
'Ses kaydını şimdiye kadar 3 milyon kişi dinledi'
Erdoğan ile oğlu Bilal arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın kayıtlarında, "Evinde ne var ne yok, sen bunları bir çıkar" deniyor. Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin yanıtı ise "Bende ne olabilir baba, senin para var kasada" oluyor. Bir başka görüşmede Bilal Erdoğan olduğu ileri sürülen kişi, "30 milyon euro gibi bir miktar daha var, eritemedik henüz" ifadesini kullanıyor. Fransız Haber Ajansı (AFP) ses kaydının internette 3 milyondan fazla dinlendiğini duyurdu.
Muhalefet partilerinin istifa çağrılarında bulunduğu Başbakanı Erdoğan ise kayıtların montaj olduğunu ve makamını hedef aldığını açıklamıştı. Erdoğan, devlet kademesinde birçok ismin, şifrelenmiş telefonlarının da dinlendiğini belirterek, sorumluların hukuk karşısında hesap vereceğini belirtmişti.
Tartışmalı yasal düzenlemeler
Öte yandan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören kanunu onayladı. Tartışmalı düzenleme, insan hakları örgütleri tarafından da eleştiriliyordu. Merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Gül'den, HSYK'nın bağımsızlığını "tehdit eder" nitelikteki yasa değişikliğini veto etmesini istemişti. HRW, yeni düzenlemenin hükümetin yargı üzerindeki kontrolünü derinleştirmeyi hedeflediğini açıklamıştı. CHP, düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne bugün yeniden başvuruyor.
Tartışmalı bir başka yasal düzenleme olan İnternet Yasası da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talep ettiği düzeltmeler yapıldıktan sonra TBMM'den geçti. Yeni düzenleme, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) internet sitelerini mahkeme kararı olmaksızın kapatma yetkisi veriyor. Servis sağlayıcılar kapatma kararını hemen uygulamakla yükümlü kılınırken, web sitelerine alan sağlayan alan sağlayıcılar ise, sitelerin içeriğini ve site aktivitelerini 1 - 2 yıl boyunca arşivlemekle yükümlü hale geliyor.
'Ankara'da sona gelindi'
Türkiye'deki gelişmeler Alman basını tarafından da yakından izleniyor. Mainz kentinden Allgemeine Zeitung Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile telefon görüşmesine ait olduğu iddia edilen kayıtlar ışığında Türkiye’deki durumu şu ifadelerle yorumluyor:
“Erdoğan hakkında istediğinizi düşünebilirsiniz. Batı ile İslam dünyası arasında kesişme noktası olan, savaş ve iç savaşların hüküm sürdüğü Ortadoğu sınırındaki ülkesi Türkiye'ye istikrar getirdi. Demokratik özgürlükler ve hukuk devleti için verilen mücadele kısmen sonuçsuz kalmasına rağmen bu istikrar, kimsenin yadsıyamayacağı kadar önemli. Şimdi ise sona gelindi. Erdoğan hükümeti geçen aylardaki yolsuzluk skandalından daha belini doğrultamamışken şimdi de Youtube’da kendisi ve oğlunu zan altında bırakan ses kayıtları ortaya çıktı. Şimdilik bu kayıtların orijinalliği kuşkulu olsa da görünen o ki şimdiye kadarki mutlak lider Erdoğan ile eski yoldaşı, yeni düşmanı Fethullah Gülen arasındaki nihaî güç savaşını artık durdurmak mümkün değil. Erdoğan bir zamanların her şeye muktedir Türk ordusunu siyasetin kontrolü altına almakla meşgulken, ABD’de sürgündeki Gülen, Türk polisi ve yargısının büyük bölümünü ele geçirmiş görünüyor. Hükümetin büyük bölümünün yıllar boyunca dinlendiği artık neredeyse tartışma götürmez hale geldi. Komşu Suriye’deki kanlı iç savaş göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin istikrarsızlaşması dünyayı çok namüsait bir zamanlamayla vurdu.”