Hürriyet yazarı Uğur Gürses, Türkiye'de toplam servet düşüşü yaşandığı söyledi. Gürses, "Düşüş yaşanırken dolar milyarderi sayısı 6 kişi arttı" dedi.
Gürses'in "Dolar milyarderi sayısında istikrarlıyız" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
CREDIT Suisse’in Küresel Servet Raporu her yıl olduğu gibi güncellendi. 2016’da dünyadaki 4 milyar 888 milyon yetişkinin sahip olduğu servet 263.5 trilyon dolar iken, 2017 ortasına gelindiğinde; 4 milyar 957 milyon yetişkin nüfusa düşen toplam servet 280.3 trilyon dolara çıkmış.
Servet artışı nüfus artışının çok üzerinde; sırasıyla, yüzde 6.3 ve yüzde 1.4. Buna karşın, Afrika’nın servet payında artış olmadığı gibi, Asya Pasifik ve Latin Amerika’nın payında düşüş olmuş. Kazanan: Kuzey Amerika. Yani ABD ve Kanada’nın zenginleri.
Türkiye de, servet kaybı yaşayan ülkelerden olmuş. 52.1 milyon yetişkine düşen toplam servet 2016’da 1 trilyon 136 milyar dolar iken; yetişkin başına servet 21 bin 790 dolardı.
2017’de 53.2 milyon yetişkine düşen toplam servet 1 trilyon 68 milyar dolara gerilemiş. Yetişkin başına servet ise 20 bin 61 dolara düşmüş.
2016’dan 2017’ye, servetteki değişim hane halkı düzeyinde ölçüldüğünde; artışta ilk üç sırada ABD, Çin ve Almanya gelirken, düşüşte; Japonya, Mısır ve Türkiye geliyor. Yetişkin başına servette değişimde en çok artanlar Polonya, İsrail Güney Afrika gelirken, düşüşte yine aynı üçlü (Mısır, Türkiye ve Japonya) yer alıyor.
İşin en çarpıcı tarafı; Türkiye’de toplam servet düşüşü yaşanırken, dolar milyarderi sayısının 6 kişi artması. Çok daha çarpıcı tarafı da şu; 2013’te “kırılgan beşli” olarak adlandırılan gelişen ülkelerden sadece Türkiye’nin milyarder sayısı artmış. Diğerlerinin milyarderleri azalmış. Malum, aradan 4 yıl geçtikten sonra geçen hafta, “kırılgan beşli” içerisinde Türkiye dışındaki ülkelerin tamamı listeden çıkarken, yeni ülkeler girdi. Milyarder sayısındaki değişime bakınca çok anlamlı görünüyor. Zira listeden çıkanların tamamında milyarder sayısı azalmış. Küçük de bir not düşmek gerekir; Servet hesabı yapılırken, borsa gibi finansal ve konut gibi finansal olmayan varlık fiyat artışları ile döviz kuru değişimi en önemli belirleyici unsur. Ölçülen dönemde şirketlerin borsa değerlerindeki değişim yüzde 10.2, konut fiyatlarındaki artış yüzde 11.6, dolar kurundaki artış da yüzde 18.2 ölçülmüş. 2016 sonlarından itibaren yaşanan döviz kuru artışında ya da sonrasındaki toparlanmada da Türkiye en kötü performans gösteren ülke olarak yer almıştı. Yerel para ile ölçülen servetlerin dolara çevrilmesinde kur önemli. Diğer ülkelerin parası daha az değer kaybederken, daha fazla kaybeden ülkenin milyarder sayısının artması hiç de normal bir durum değil. Türkiye bu anomaliyi “ilk 10’da kalarak” devam ettiriyor. Oysa refah ülkelerindeki milyarder sayılarında pek de değişiklik yok.
Servet dilimlerine göre olan tablo ise “serveti 10 bin doların altında” olan yetişkinlerin cephesinin büyüdüğünü gösteriyor. Bu dilimdeki yetişkinlerin oranı yüzde 75.6’ya yükselmiş. İkinci gözlem de şu; bunun orta sınıftan kaydığını söylüyor. Serveti 10 bin dolarla 100 bin dolar arasında olan yetişkinlerin oranı kabaca 3 puan düşmüş.
Türkiye’nin verileri sağlıklı ve iyileşen bir servet dağılımı tablosu sunmuyor. Küresel tablo içindeki durumumuzda da bu çok açık ortada.