Dünya

'Türkiye’de işler ters gidiyor’

DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör, Soma’daki maden faciasının iç siyasete malzeme edilmemesi gerektiğini savunuyor.

14 Mayıs 2014 20:52


Türkiye'deki kömür madenlerinde sık sık kazalar meydana geliyor. Çoğu yurt dışı bir yana, yurt içinde bile kayıtlara geçmiyor. Ne var ki, Manisa’nın Soma ilçesindeki kömür madeninde meydana gelen facia ‘en fazla can kaybının yaşandığı maden kazası’ olarak Türkiye tarihine geçti. Hayatını kaybeden madencilerin sayısı korkulan rakamların da üzerine çıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma’daki ziyaretinde bu rakamı 238 olarak açıkladı. Ne kadar kişinin madende mahsur kaldığı ise tam bir muamma. Kazadan sağ kurutulup kurtarılmayı bekleyenlerin sayısının, ölü sayısının da üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Dünyanın pek çok yerinde meydana gelen maden kazalarında olduğu gibi, Türkiye’de de ithamların ardı arkası kesilmiyor. Fakat insanların acısından iç siyasi bir fayda sağlamaya çalışmak, tanrıya, ölenlere ve sağ kalanlara karşı yapılmış büyük bir saygısızlığın ispatıdır. Muhalefetin, CHP'nin üç hafta önce mecliste verdiği soru önergesinin AKP oylarıyla reddedildiğine atıfta bulunması, hayatını kaybeden işçilerin yakınlarının acısının azalmasını sağlamıyor.

İnsanlara, bir ton kömürün üretim maliyetinin özelleştirme sayesinde büyük oranda düşürüldüğünü söylemenin de pek yararı yok. Yetki devri sırasında meydana gelen usulsüzlüklerin hasıraltı edildiği gerçeği madalyonun bir yüzü. İşin içinde ne kadar rüşvetin döndüğünü bilmek de önemli, şu anda bu konu hakkında yalnızca spekülasyonlar dolaşıyor.

'Erdoğan darbe aldı'

Erdoğan’ın olası cumhurbaşkanlığı adaylığı darbe aldı.10 Ağustos’ta ilk turu yapılması planlanan seçimlerden galibiyetle çıkması artık kesin değil. 24 Ağustos’ta yapılması beklenen ikinci tur seçimlerde elde edeceği bir zaferle de Erdoğan yetinmeyecektir, zira ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından belirleneceği seçimlerde zaferini halkın onayıyla taçlandırmak ister. Ayrıca, ikinci tur seçimlerde başarı sağlayacağına da kesin gözle bakılamaz, çünkü muhalefet partilerinin ortak bir aday üzerinde uzlaşması ihtimali var.

Türkiye'de işler ters gidiyor. Yanlış yoldan dönüleceği yönündeki her işaret, yolsuzluluğun giderek arttığı bir toplumda, insanlara ayakta kalıp, mücadele etmek için daha fazla ümit verebilir. Bölgesel siyasette ve ekonomik anlamda bir güç olma iddiasındaki bir ülkeye çok yazık oluyor. Kendisini kandırılmış hisseden Avrupa’da, Türkiye’nin ‘Boğazın hasta adamı’ olduğu algısı da giderek güçleniyor.