Başbuğ: Terörist diye tutuklandım, takdir milletinindir!
Adliye'de yaklaşık 7,5 saat süreyle savcı tarafından ifadesi alınan İlker Başbuğ, üzerine suça ilişkin kuvvetli şüpheye dayanılarak nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklandı. Başbuğ tutuklandıktan sonra, askerlerin de korumasında önce sağlık kontolüne, ardından Silivri Cezaevi'ne götürüldü.
Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi'ne saat 13.30 sıralarında gelen Em. Orgeneral İlker Başbuğ, soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’ın sorularını yanıtladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının, 30 Aralık 2011 arihli duruşmasında, sanıkların savunmalarıyla ilgili beyanlarda ve belgelerde adı geçen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında gereğinin takdir ve ifası için özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yazı yazılmasına karar vermişti.
'Andıç emir-komuta zincirinin sonucu'
Emekli Savcı Sacit Kayasu, askerde tüm işlerin emir-komuta sistemiyle yürüdüğünü, diğer sanıkların da ifadelerinde ''komutan istedi biz yaptık'' diyerek İlker Başbuğ'u işaret ettiğini dile getirdi. Kayasu tutklamanın hukuk çevreleri tarafından beklenen bir durum olduğunu da sözlerine ekledi.
AKP de İnternet Andıcı davasında müdahil!
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 19 Aralık'ta İnternet Andıcı'nda kendisinin hedef alındığını belirterek davaya müdahil olmak isteyen AKP'nin talebini kabul etmişti.
İnternet Andıcı davası nedir?
İnternette kara propaganda iddiası
Zekeriya Öz ’ün başlattığı soruşturma, 2. Ergenekon davası tutuklusu emekli Albay Hasan Ataman Yıldırım’ın evinde yapılan bir aramada ele geçen “Hayhay” isimli bir belge sonrasında başladı. İddialara göre Yıldırım, TSK’da sivil memur olarak çalışan Mehmet Bülent Sarıkahya ile buluşmuş ve kara propaganda yapmak için kurulduğu tahmin edilen siteler üzerine konuşmalar yapmıştı. Bunun gazetelerde de yer almasının üzerine ön araştırma yapan savcılık, bütün sitelerin içerik sağlayıcıya verdiği ortak e-mailin hayhaytr@yahoo.com olduğunu ve Sarıkaya’nın giriş yaptığını tespit etti.
Altında 8 imza vardı
Savcılık araştırmasında, çoğu birbirlerine link vererek bağlanan bu sitelerin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı IP numaraları kullandığını ve sitelerin G.Kurmay Başkanlığı’na ait olduğu anlaşıldı. Tam da bu sırada Ergenekon Savcıları’na “Islak İmza” belgesini gönderen meçhul ihbarcı ikinci bir ihbar maili gönderdi. G.Kurmay Başkanlığı tarafından iktidar ve cemaatler aleyhine kara propaganda yapmak amacıyla 42 internet sitesinin kurulduğunu ve Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nın yerli ve yabancı 430 internet sitesini de sürekli takip ettiğini ileri sürdü. Mailine “internet andıcı” olarak adlandırılan bir belge de ekledi. İhbarcının gönderdiği belgeye göre Nisan 2009 tarihli “andıç” Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmıştı. Belgenin altında Topçu Albay Cemal Gökçeoğlu ve Albay Dursun Çiçek de dahil 8 kişinin imzası bulunuyordu. Belgede ‘Kimden’ bölümünün karşısında ‘Harekat Başkanlığı’ndan’, ‘Kime?’ bölümünün karşısında da ‘Genelkurmay 2. Başkanı’na’ yazıyordu. Dönemin G.Kurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız’dı.
İddianame ne zaman kabul edildi?
(wikipedia)
Temmuz 2011'de 22 sanıklı internet andıcı iddianamesi kabul edildi. İrticayla Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilen davada sanıklar hükûmet aleyhinde kara propaganda ve psikolojik harekât amaçlı web siteleri kurmakla suçlanıyorlar.
29 sanıklı davada Albay Dursun Çiçek ve emekli orgeneral Hasan Iğsız dahil 15 kişi tutuklu bulunuyor. Hakkında yakalama kararı olan Nusret Taşdeler ve Mustafa Bakıcı henüz teslim olmadı, Bedrettin Dalan ise yurtdışında firarî.