Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı iki ayrı açıklamayla, Suriye’deki IŞİD hedeflerine hava saldırısı düzenleyen Rusya’nın 3 ve 4 Ekim'de Türk hava sahasını ihlal ettiğini duyurdu. Bakanlığın ardından bugün bir açıklama da Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldi. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suriye sınırında devriye uçuşu yapan sekiz adet F-16'nın milliyeti belirsiz bir MIG-29 uçağı tarafından 4 dakika 30 saniye, Suriye'de konuşlu SA füze sistemleri tarafından 4 dakika 15 saniye taciz edildiği belirtildi.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, F-16'ları taciz eden uçağın hangi ülkeye ait olduğu belirtilmezken, Dışişleri Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamalardan sonra gözlerin çevrildiği Rusya, Türk hava sahasının iki kez ihlal edildiği iddialarının incelendiği ve ilk ihlalin "navigasyon hatası"ndan kaynaklandığı yönünde açıklamalar yaptı.
İlk ihlali kabul eden Rusya,
ikinci ihlale dair iddiaları inceliyor
3 Ekim'de gerçekleşen hava sahası ihlalinin “navigasyon sorunu”ndan kaynaklandığını belirten Rusya, dün akşam saatlerinde bir açıklama daha yaparak, "SU-30 jeti Türk hava sahasına birkaç saniyeliğine girdi” dedi.
Dışişleri Bakanlığı'nnın Rusya'nın Türk hava sahasını ikinci kez ihlali üzerine Rusya'nın Ankara Büyükelçisi'ni bir kez daha bakanlığa çağırarak protesto etmesinin ardından Rusya Büyükelçiliği'nden Rus basınına yapılan açıklamada, "Türkiye’nin hava sahasını ikinci kez ihlal edildiği iddialarını inceliyoruz" dendi.
TSK 'isim' vermedi, gözler Rusya'ya çevrildi
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde ise, "milliyeti belirsiz bir MIG-29 uçağı tarafından" yapılan tacizin dışında, Dışişleri Bakanlığı'nın duyurduğu iki ihlalle ilgili bir bilgi yer almadı. Ancak Türk askeri kaynakları, 3 Ekim’de ihlal yapan Rus uçağının “bomba yüklü” SU-30 olduğunu ve Türkiye Hava Sahası’nı 2 dakika süreyle ihlal ettiğini söylediler.
Rus uçağının 300 ile 500 metre arasında Türkiye içine girdiğini belirten yetkililer, 3 Ekim günü sınırda devriye görevi yapan 4 Türk F-16’sından ikisinin anında bölgeye intikal ederek gereken önlemeyi yaptığını, ancak Ege’de Yunan uçaklarıyla yaşanan it dalaşına benzer bir durumun olmadığını söylediler. Aynı kaynaklar söz konusu uçağın Yayladığı’nın karşısındaki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mevzilerinin hedef aldığını tahmin edildiğini belirttiler.
Rusya: NATO'nun açıklamaları Suriye'deki hava operasyonlarının amacını çarpıtmak için
Rusya'nın ilk ihlalin birkaç saniye sürdüğü ve yanlışlıkla gerçekleştiği yönündeki açıklamalarını "gerçekçi" bulmadığını belirten NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Edindiğimiz bilgilere göre, Rusya'nın Türkiye hava sahasını ihlali yanlışlıkla olmuş gibi görünmüyor" derken; Rusya'nın NATO Daimi Temsilcisi Aleksandr Gruşko ise ''Türkiye'nin hava sahasının ihlal edilmesinin, NATO'nun da Rusya hava kuvvetlerinin Suriye'deki hava operasyonlarının amacını çarpıtmak için Batı'da başlatılan enformasyon kampanyasının bir parçası hâline getirilmek için kullanıldığı izlenimini veriyor'' ifadelerini kullandı.
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından, Suriye'de IŞİD hedeflerine yönelik bombardıman sırasında Türkiye hava sahasının ihlal edilme nedeniyle ilgili yapılan açıklamada da Rus jetlerinin "bölgedeki olumsuz hava koşulları yüzünden kısa süreliğine ihlal gerçekleştirdiği" kabul edildi.
Savunma Bakanlığı web sitesinde yayınlanan açıklamada Su-30 jetinin planlı operasyon sırasından birkaç saniyeliğine Türkiye hava sahasına girdiği belirtildi. Operasyon bölgesinin Türk sınırından 30 kilometre mesafede olduğu belirtilerek, "Herhangi bir komplo sebebi aramaya gerek yok" dendi.
Erdoğan: Rusya dostunu kaybederse çok şey kaybeder
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Belçika Başbakanı Charles Michel ile görüşmesinin ardından yapılan ortak basın açıklamasında, Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesine ilişkin olarak, "Bunu kabullenmek Türkiye'ye yakışmaz. Rusya dostunu kaybederse çok şey kaybeder. Bize yapılan saldırı NATO'ya yapılmış demektir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen ilk açıklamanın ardından konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu ise "Angajman kurallarımız bellidir. Önce uyarırız. Rusya bizim dostumuz ve komşumuzdur. Suriye meselesi iç savaşın içinde bir diktatörle terör örgütlerinin arasına sıkışmış bir durumdadır. Uçan kuş bile olsa gerekli müdahaleler olur” ifadelerini kullanmıştı.
Rusya: Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için konuşmaya hazırız
Reuters'te yer alan habere göre, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Anatoli Antonov, "yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi için görüşmeler gerçekleştirmek üzere" Moskova'ya gelecek bir Türk heyetini ağırlamaya hazır olduklarını belirtti.
“Türkiye ile yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için konuşmaya hazırız” diyen Antonov, Rusya Savunma Bakanlığı’nın farklı çalışma grupları oluşturmaya hazır olduğunu ifade eden Antonov, “Burada öncelikle Türkiye’den bahsetmeye ihtiyaç var. Biz özellikle Türkiye Savunma Bakanlığı’ndan temsilcileri Moskova’da görmekten memnun olacağız” dedi.
CİHAN'ın haberine göre, Antonov, Türk ve ABD’lilerin de aralarında bulunduğu bir grup askeri ataşe ile bir araya geldi. Görüşmede Rusya’nın Suriye’de düzenlediği hava operasyonları ve Türk hava sahasının ihlaliyle ilgili konular ele alındı.
ABD Savunma Bakanı: Rusya'ya yönelik tutumumuzu daha sertleştirmemize neden olacak
AFP'de yer alan habere göre, askeri görüşmeler için İspanya'da bulunan ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Rusya'nın Türk hava sahasını ihlalinin Washington'ın Moskova'ya karşı tutumunu sertleştirmesine yol açacağını söyledi. Açıklamasında detaylara girmeyen Carter, "Bu, Rusya'ya yönelik tutumumuzu daha sertleştirmemize neden olacak ve onların çok iyi düşünmediğinin de bir başka kanıtı" ifadesini kullandı.
Geçen hafta ABD'li ve Rus askeri yetkililerin video-konferans yoluyla yaptığı görüşmeyi hatırlatan Carter, ABD'nin, gittikçe kalabalıklaşan Suriye semalarında herhangi bir yanlış hesabın veya kazanın nasıl önleneceği konusunda ikinci bir toplantı yapmayı beklediğini açıkladı.
Carter şunları söyledi: "Bu görüşmeler Moskova'nın fikriydi. Onlardan bir yanıt bekliyoruz. Gelmeliler ve bunu hemen yapmalılar. Teklifi uygularsanız bu profesyonelce olur ve bunu şimdiye kadar gerçekleştirmediler. Bu da onların stratejik kafa karışıklığının bir işareti olabilir."