Ekonomi

Türkiye kara para sınavında

Türkiye, OECD Mali Eylem Görev Gücü (FATF) önündeki kara para sınavında 33 kriterdeki zayıf notunu, geçer nota çevirmeye çalışacak.

18 Şubat 2009 02:00
Türkiye, OECD Mali Eylem Görev Gücü (FATF) önünde yeni bir kara para sınavına hazırlanıyor. Türkiye, bu sınavda 33 kriterdeki zayıf notunu, geçer nota çevirmeye çalışacak.

FATF'ın ülkemiz açısından da büyük önem taşıyan Genel Kurul Toplantısı, 23-27 Şubat tarihleri arasında Paris'te yapılacak. Türkiye, toplantıya Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) Başkanı Adnan Ertürk başkanlığındaki bir heyetle katılacak.

FATF Genel Kurulunda, üye ülkelere ilişkin değerlendirme raporları masaya yatırılacak. Toplantıda, 2007 yılı Şubat ayında 3. tur değerlendirme raporu görüşülen ve FATF'ın 49 tavsiyesinden 33'ünde zayıf not alan Türkiye'nin durumu da ele alınacak.

3. etap değerlendirmesinde, FATF, Türkiye'nin istenen kriterlerin büyük bölümünde yetersiz kaldığı sonucuna varmış ve eksikliklerin tamamlanması için 2 yıl süre vermişti.

FATF'ın 33 tavsiyede zayıf not verilen Türkiye'ye tanıdığı 2 yıllık süre bu ay bitiyor. Bu çerçevede Türkiye, FATF'ın bu genel kurulunda yeniden değerlendirmeye alınacak. 33 konudaki eksikliklerin giderilip giderilmediğine tek tek bakılacak. Genel Kurul, yapılacak bu değerlendirmenin ardından da Türkiye ile ilgili yeni kararını açıklayacak.

2 yıllık çalışmalar gönderildi

Türkiye, genel kurul öncesi FATF'a, son 2 yılda kara parayla mücadele amacıyla çıkarılan mevzuat ve yapılan çalışmalar hakkında kapsamlı bir ön rapor gönderdi.

130 sayfayı bulan raporda, bu dönemde Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun uygulamaya konulduğu, bu düzenlemeye ilişkin ikincil mevzuatın çıkarıldığı, şüpheli işlem sayısının artırıldığı, finans kurumları ve diğer yükümlülere uyum görevlisi atama zorunluluğu getirildiği vurgulandı.

Yeni düzenlemeler


Adalet Bakanlığının suç gelirlerini düzenleyen hükümlere de yer veren kanun tasarısının da TBMM gündeminde bulunduğuna işaret edilen raporda, söz konusu tasarıda FATF'ın kriterleri doğrultusunda yapılan düzenlemeleranlatıldı.

Buna göre, tasarıyla, Türk Ceza Kanununun (TCK), "Alt sınırı 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek ve meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tabi tutan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır" şeklindeki 282. maddesi değiştiriliyor. Bu çerçevede aklama suçuyla ilgili 1 yıl olan alt limit 6 aya düşürülürken, hapis cezası da 5 ile 7 yıl olarak yeniden düzenleniyor.

Aklamaya konu edilen suç gelirinin, başka bir kişinin bilerek uhdesinde bulundurulması ve kullanılması da suç sayılıyor.

Yine Ceza Muhakemeleri Kanunda öngörülen başka bir değişiklik ile bu tür suçlardan mahkum olunması kolaylaştırılıyor. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki işlenen suçlara uygulanmak üzere kara paranın gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru yolla elde edici kanaatini uyandırıcı faaliyetlere girilmesi de aklama sayılacak. Böylece kanaat uyandırıcı faaliyete girilmesi dahi tek başına suç oluşması için yeterli olacak.

Raporda, yapılan bu düzenlemelerle 3. etap değerlendirmesinde saptanan eksikliklerin büyük bölümünün bu şekilde giderildiği belirtildi.

Sunum sözlü yapılacak

Türkiye'nin suç gelirleri ve terörün finansmanıyla mücadelede son 2 yıldaki çalışmalarının anlatıldığı rapor, FATF tarafından ana taslak ve özet şeklinde üye ülkelerin de bilgisine sunuldu.

Paris'teki genel kurulda, Türk tarafı, raporda da yer alan konularla ilgili sözlü sunumda da bulunacak. Üye ülkelerin görüşlerini de ifade etmelerinin ardından FATF Genel Kurulu, eksikliklerin giderilmesi için daha önce 2 yıl süre verdiği Türkiye konusunda yeni tavrını belirleyecek.

En fazla terörün tanımı uğraştırıyor

FATF ile ilişkilerde Türkiye'yi en fazla terörün tanımı uğraştırıyor.

Ülkemizde, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine işlenen suçlar, terör kapsamında değerlendiriliyor. FAFT ise, teröre evrensel bir tanım getirilmesini ve hangi ülkeye karşı olursa olsun bu nitelikteki bütün suçların terör suçu sayılmasını istiyor.

Uzmanlar, dünyada FATF'ın 49 tavsiyesinin tümünü karşılayan ülke olmadığını belirtiyor. Türkiye'nin son 2 yılda bu alanda önemli düzenlemelere gittiğini kaydeden uzmanlar, "Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelede önemli mesafeler katettik. Bu ayki Genel Kurulda, bunların göz ardı edilmeyeceğini düşünüyoruz. Ancak, tabii ki durum orada belli olacak. Genel Kurulda, (Şurada şu var, burada bu olmalı) gibi bir sonuca ulaşılırsa, Türkiye, yeni bir takip sürecine girer" dediler.

49 kriterin 33’ünden sınıfta kaldık

Bu arada 3. etap değerlendirmesinde FATF'ın üye ülkelerin yerine getirmesini istediği suç gelirleriyle ilgili 40 tavsiyeden 25'inden Türkiye zayıf not aldı. Terörün finansmanıyla mücadeleye ilişkin 9 özel tavsiyeden ise 8'inden geçer not alamadı.

FATF'ın zayıf not verdiği ve Türkiye'nin düzeltmesi için 2 yıl süre tanıdığı 33 kriter şöyle:

Tavsiye 1 - Öncü suçların tanımı: Ülkeler öncü suçları en geniş şekilde kapsaması için kara para aklama suçunu tüm ağır suçlara uygulamalıdır.

Tavsiye 5 - Finansal kuruluşlar işlem tesis ederken, belirli bir miktarın üzerindeki veya elektronik fon transferi gibi işlemleri gerçekleştirirken kara para aklama ya da terörün finansmanı konusunda şüphe duyduklarında "müşterini tanı" ilkesinin gerektirdiği bütün tedbirleri uygulayacak.

Tavsiye 6 - Siyasi nüfuz sahibi kişilerle ilgili olarak "müşterini tanı" ilkesinin gerektirdiği tedbirlere ilaveten finansal kuruluşlar, müşterinin siyasi nüfuz sahibi bir kişi olup olmadığının belirlenmesi için uygun risk yönetim sistemi geliştirecek. Bu tür müşterilerle işlem tesis etmek için üst seviyedeki yöneticisinden izin alacak, fonların ve mal varlıklarının kaynağını tespit için gerekli tedbirleri alacak ve sürekli bir gözetim fonksiyonu uygulayacak.

Tavsiye 7 - Finansal kuruluşlar, sınır ötesi muhabir bankacılık ve benzer ilişkiler dahil normal müşterisini tanı ilkesinin gerektirdiği tedbirlere ilave olarak, müşterilerinin kara para aklama veya terörün finansmanı yönünden soruşturma geçirip geçirmediği, ceza alıp almadığı hususları da dahil sıhhatli bilgi edinecek,

Tavsiye 8 - Finansal kuruluşlar, teknolojilerin getirdiği kimlik bilgilerini gizlemeye imkan veren kara para aklama tehlikesine karşı özel dikkat gösterecek, yüz yüze gerçekleştirilmeyen iş ilişkileri ve işlemler için risk politikaları ve prosedürleri olacak.

Tavsiye 9 - Finansal kurum, kimlik bilgilerinin ve diğer dokümanların fotokopilerinin istek üzerine gecikmeksizin 3. kişiler tarafından hazır edilmesi konusunda gerekli tedbirleri alacak.

Tavsiye 11 - Finansal kurumlar, görünürde yasal ve ekonomik amacı olmayan bütün karmaşık, olağan dışı, büyük ölçekli işlemlere özel dikkat gösterecek, bunları yazılı kayda geçirecek.

Tavsiye 12 - Müşterini tanı ilkesi ve kayıtların tutulması yükümlülüğü belirli bir değerin üzerinde işlem yaptığında kumarhaneler, emlakçılar, değerli maden ve taş tacirleri, avukatlar, noterler, muhasebeciler için de uygulanacak.

Tavsiye 13 - Bir finansal kuruluşun, fonların suç faaliyetinden elde edilen gelir veya terörün finansmanıyla ilgili olduğu konusunda bir şüphe veya şüpheyi gerektirecek geçerli bir neden bulunması durumunda bu derhal mali istihbarat birimine bildirilecek.

Tavsiye 15 - Finansal kuruluşlar, kara para aklamaya ve terörün finansmanına ilişkin programlar geliştirecek.

Tavsiye 16 - Bu hüküm avukatlar, noterler, muhasebeciler, kayyim kurumları, değerli maden ve değerli taş tacirleri için de uygulanacak.

Tavsiye 17 - Yükümlülükleri uymayan gerçek ve tüzel kişiler için yasal, toplumsal veya idari olarak etkili, caydırıcı yaptırımlar uygulanacak.

Tavsiye 18 - Ülkeler paravan bankaların kurulmasına onay vermeyecek ve işlemlerini sürdürmelerini kabul etmeyecek. Bu bankalarla muhabir banka ilişkisine de girilmeyecek.

Tavsiye 21 - Finansal kuruluşlar FATF tavsiyelerini uygulamayan veya eksik uygulayan ülkelerin vatandaşları, şirketleri ve finansal kuruluşları ile girecekleri iş ilişkilerine özel dikkat gösterecek.

Tavsiye 22 - Finansal kuruluşlar tavsiyeleri eksik veya hiç uygulamayan ülkelerde bulunan şubeleri ve hisse çoğunluğuna sahip oldukları iştiraklerine de bu ülkelerin mevzuatının izin verdiği ölçüde uygulanmasını sağlamalı.

Tavsiye 23 - Ülkeler finansal kuruluşların yeterli düzenleme ve denetime tabi olmalarını sağlamalıdır.

Tavsiye 24 - Kumarhaneler kapsamlı bir düzenleme ve denetim rejimine tabi tutulmalı, asgari olarak ruhsata bağlanmalı.

Tavsiye 25 - Yetkili makamlar yükümlülere şüpheli işlem bildirimlerinde yardımcı olacak kılavuz hazırlamalı ve geri bildirimde bulunmalı.

Tavsiye 27 - Ülkeler kara para aklama ve terörün finansmanının önlenmesi incelemelerinden sorumlu yasa uygulama birimleri kurmalı.

Tavsiye 29 - Denetim birimlerinin izleme ve yükümlülüklere uyumu sağlama yetkileri olmalı.

Tavsiye 30 - Ülkeler mücadelede yer alan yetkili kurumlara yeterli finansal teknik ve personel kaynağı sağlamalı.

Tavsiye 32 - Ülkeler kapsamlı istatistikler elde ederek, sistemin etkinliğini temin etmeli.

Tavsiye 33 - Ülkeler tüzel kişiliklerin kara para aklanmasında kullanılmasını önleyecek tedbirler almalı.

Tavsiye 35 - Ülkeler uyuşturucu ve psikotrop madde kaçakçılığının önlenmesi, sınır aşan örgütlü suçlar ve terörün finansmanının önlenmesine dair BM sözleşmelerine taraf olmak ve tam olarak uygulamak için acil tedbirler alacak.

Tavsiye 38 - Yabancı ülke tarafından kara para aklama ya da öncü suçlardan elde edilen gelirlerin tespiti , dondurulması, zaptı veya müsaderesi talep edildiğinde acil mukabele etme yetkisi bulunmalı.

Özel tavsiyeler

Türkiye'nin geçen not alamadığı terörün finansmanıyla ilgili mücadeleye ilişkin özel tavsiyeler de şöyle:

1- BM belgelerinin onaylanması ve yürürlüğe konulması.

2- Terörizmin, terörist eylemlerin ve terör örgütlerinin finansmanının suç haline getirilmesi.

3- Terörist mal varlıklarının dondurulması ve müsaderesi.

4- Terörizmle ilgili şüpheli işlemlerin bildirimi.

5- Uluslararası işbirliği.

6- Alternatif havale yöntemleri.

7- Elektronik transfer.

8- Kar amacı gütmeyen kuruluşlar.