Türkiye, İran ve Rusya; Astana'da Suriye içinde çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması için mutabakata imza attı.
Astana'daki görüşmelerin 5'inci turu temmuz ayında yapılacak.
Dün Soçi’de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 'çatışmasızlık bölgeleri' için "Siyasi çözüm için bir fırsat penceresi açılmıştır. Bu altın fırsatın heba edilmemesi gerekir” görüşünü bildirmişti.
Dışişleri Bakanlığı: Memnuniyetle karşılıyoruz
Dışişleri Bakanlığı, mutabakata ilişkin olarak, "Çatışan taraflar arasında yukarıda sayılan bölgelerde hava unsurları dahil her türlü silah kullanımının durdurulmasını ve bölgelere acil ve kesintisiz insani yardım akışının sağlanmasını kayıt altına alan bu Muhtıra’yı memnuniyetle karşılamaktayız" açıklaması yaptı.
Dışişleri'nin açıklaması şöyle:
"Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulma yolundaki gayretleri desteklemek üzere 30 Aralık 2016 tarihinde ilan edilen ülke genelinde ateşkesi tahkim etmek ve bu çerçevede Suriye’de çatışan taraflar arasında benimsenebilecek güven artırıcı önlemler geliştirmek üzere hayata geçirilen Astana toplantılarının dördüncüsü 3-4 Mayıs 2017 tarihlerinde yapılmıştır.
Toplantıda, ateşkes düzenlemesinin garantör ülkeleri olan Türkiye, Rusya Federasyonu ve İran arasında Suriye’nin İdlib vilayetinin tamamı, Lazkiye, Halep ve Hama vilayetlerinin belli bölümleri, Homs vilayetinin belli bölümleri, Şam/Doğu Guta bölgesi ve Deraa ve Kuneytra vilayetlerinin belli bölümlerini kapsayan çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına ilişkin Muhtıra imzalanmıştır.
Çatışmasızlık bölgelerinin sınırları ve işleyişine ilişkin ayrıntı ve düzenlemeler, önümüzdeki dönemde üç Garantör ülke arasında tesis edilecek çalışma grubunda belirlenecektir.
Çatışan taraflar arasında yukarıda sayılan bölgelerde hava unsurları dahil her türlü silah kullanımının durdurulmasını ve bölgelere acil ve kesintisiz insani yardım akışının sağlanmasını kayıt altına alan bu Muhtıra’yı memnuniyetle karşılamaktayız.
Türkiye, sağlanan bu mutabakatın etkili bir şekilde uygulanarak mevcut ateşkes rejimini tahkim etmesi, böylelikle sahadaki koşulların iyileştirilerek bir yandan siyasi çözüm sürecinde anlamlı adımların atılmasını kolaylaştırması, diğer yandan Suriyeli sivillerin bulundukları yerlerde güvenlik ve insani ihtiyaçlarının karşılanması yönündeki gayretlerini etkin biçimde sürdürecektir."