Dünya

Türkiye ifade özgürlüğünde sonuncu

Türkiye, 2014 yılında da AİHM önünde ifade özgürlüğü ihlali nedeniyle hakkında en fazla karar açıklanan ülke oldu.

29 Ocak 2015 23:30


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 bilançosu bugün Strasbourg’da açıklandı. AİHM gündemindeki dava başvurusu bakımından 2013 yılını 5’inci sırada tamamlayan Türkiye, 2014 yılında Ukrayna, İtalya ve Rusya’nın ardından 4’üncü sırada yer aldı. İfade özgürlüğü alanında AİHM sicili negatif olan Türkiye, medya özgürlüğü alanında da üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından alınan bir kararda eleştirildi.

AİHM verilerine göre, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkeden mahkeme gündemine taşınmış dava başvurusu sayısı 31 Aralık 2014 tarihinde 69 bin 900’e geriledi. 2013 yılı sonunda AİHM gündemindeki dava başvurusu sayısı 99 bin 900 olarak bildirilmişti. AİHM gündeminde bugün hakkında en fazla dava başvurusu bulunan ülkeler, sırasıyla Ukrayna (13 bin 650), İtalya (10 bin 100), Rusya (10 bin), Türkiye (9 bin 500), Romanya (3 bin 400), Sırbistan (2 bin 500), Gürcistan (2 bin 300), Macaristan (bin 850), Polonya (bin 800), Slovenya (bin 700), diğerleri (13 bin 100). AİHM gündeminde İngiltere’den bin 243, Fransa’dan 490, Almanya’dan ise sadece 335 dava başvurusu bulunuyor.

Başvuru sayıları

Dava başvurusu sayısı ülkelerin nüfusu dikkate alınarak hesaplandığında ise bambaşka bir tablo ortaya çıkıyor. Bu hesaplamada, Sırbistan 10 bin kişiye 3,9 başvuru ile ilk sırada geliyor. Bu ülkeyi Lihtenştayn (3,24), Ukrayna (3,14), Moldova (3,11), Hırvatistan (2,58), Karadağ (2,53) ve Macaristan (2,43) izliyor. Bu hesaplama yöntemine göre Avrupa genelinde 10 bin kişiye 0,68 dava başvurusu düşüyor. Rusya (0,62) ve Türkiye (0,21) ortalamanın altında yer alıyorlar. Bu alanda haklarında en az başvuru olan ülkeler sırasıyla İngiltere (0,11).

AİHM 2014 yılında toplam 896 karar açıkladı. Hakkında en fazla karar açıklanan ülkelerin başında Rusya (129), Türkiye (101), Romanya (87), Yunanistan (54), Macaristan (50), İtalya (44) ve Ukrayna (40) geliyor. AİHM’nin 2014 yılında Türkiye hakkında açıkladığı açıkladığı 101 kararın 94’ünde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) en az bir maddesinin ihlal edildiğine hükmedildi. Türkiye hakkındaki ihlal kararlarının 45’i AİHS’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci maddesi oluşturuyor. Türkiye hakkında açıklanan kararlardan 44’ünde ise AİHS’nin adil yargılanmayla ilgili 6’ıncı maddesinin ihlal edildiği belirtildi. Adil yargılanmayla ilgili ihlal kararların 11’i yargı sürelerinin uzunluğundan kaynaklanıyor.

Türkiye 2013’te olduğu gibi 2014 yılında da AİHM önünde ifade özgürlüğü ihlali nedeniyle hakkında en fazla karar açıklanan ülke oldu. AİHM 2013 yılında Türkiye’nin 9 değişik davada vatandaşlarının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmişti. Bu rakam 2014 yılında 24’e yükseldi. AİHM geçen yıl 47 Avrupa ülkesinde ifade özgürlüğünün ihlali konusunda toplam 47 karar açıkladı. Bir diğer deyişle AİHM önündeki toplam ifade özgürlüğü ihlallerinin yüzde 50’sinden fazlası Türkiye'den gelen davalardan kaynaklanıyor.

AKPM’den medya özgürlüğü eleştirisi

Öte yandan, Avrupa Konseyi Paralamenter Meclisi (AKPM) de “Avrupa'da Medya Özgürlüğünün Korunması” başlıklı bir karar tasarısını ezici oy çoğunluğuyla kabul etti. Avrupa genelinde medya özgürlüğü ve gazetecilerin güvenlik koşullarının kötüleştiğine işaret edilen kararda, bu alanda “en kaygı verici” ülkelerin Ukrayna, Rusya, Azerbaycan ve Türkiye olduğu not edildi.

AKPM, Türk Ceza Kanunu’nun 216, 301 ve 314’üncü maddeleri ve “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi” hakkındaki 5651 sayılı kanunun insan hakları alanındaki Avrupa normlarıyla uyumluluğu konusunda Venedik Komisyonu’nundan analiz hazırlamasını da istedi. AKPM üyesi CHP'li üyeler karar lehinde, AKP ve MHP'li üyeler ise karara karşı oy kullandılar. Karar 19’a karşı 77 oyla kabul edildi.

AİHM, 2011 yılında Taner Akçam davasıyla ilgili kararında TCK 301’in varlığının potansiyel mağduriyet yarattığına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna hükmetmişti.