Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) rakamları Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,2 büyüdüğünü gösterdi. Rakam beklentilere yakın gelirken uzmanlar TL'de son dönemde yaşanan değer kayıplarının büyüme rakamına henüz yansımadığını söyledi.
Reuters anketine göre Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5,3 büyümesi bekleniyordu. TÜİK 2018 yılı ilk çeyreğinde daha önce yüzde 7,4 olarak açıkladığı büyümeyi yüzde 7,3'e revize etti.
Daralma beklentisi
Büyüme rakamlarını DW Türkçe'ye değerlendiren Alman Commerzbank kur stratejisi araştırma müdürü Ulrich Leuchtmann, rakamın beklentiler dahilinde olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "Piyasa reaksiyon vermedi, çünkü bu veri temel olarak dikiz aynasından bakmak gibi ve son dönemde TL'de yaşanan değer kayıplarının olumsuz etkilerini içermiyor."
Leuchtmann TL'deki değer kayıplarının Türkiye ekonomisinde yüksek ve kısa dönemli dış borç oranları nedeniyle kırılganlık yarattığını belirterek gelecek çeyreklerde büyüme oranlarında "önemli" düşüşler beklediklerini ifade etti.
TL'de ABD ile Türkiye arasında Temmuz ortasında patlak veren papaz Brunson krizi sonrasında döviz kurları karşısında tarihi düzeyde değer kaybı yaşanıyor.
İş Yatırım ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu da ikinci çeyrek büyümesinin beklentilere paralel olduğunu söyledi, ancak ikinci yarıda yavaşlama beklediklerini belirtti.
Kömürcüoğlu "Yılın ikinci yarısı itibariyle büyümedeki yavaşlamanın hızlanacağını düşünüyoruz. Baz senaryomuzda Nisan itibariyle başlayan parasal sıkılaşmanın finansal koşullar üzerinde yarattığı olumsuz etki, TL’deki değer kaybının yatırım ve tüketim iştahını azaltması ve önceki yıldan gelen güçlü baz etkisi nedeniyle yılın ikinci yarısında ekonomide daralma bekliyoruz. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin 2018 toplamında yüzde 3 büyümesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.
PPK 13 Eylül'de
Piyasalar bu hafta 13 Eylül'de yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına odaklandı. Merkez Bankası'ndan Ağustos ayı enflasyonunun 15 yılın zirvesine çıkması sonrasında yapılan "parasal duruşun yeniden şekilleneceği" yönündeki açıklama piyasada faizlerin yükseltilebileceği beklentisine yol açmıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyümeyi yavaşlatacağı ve yatırımları azaltacağı gerekçesiyle faizlerin yükseltilmesine karşı olduğu biliniyor.
Ekonomistler döviz kurlarındaki artışın fiyatlar üzerindeki etkisinin artarak devam etmesini ve bu durumun da enflasyondaki artışı hızlandırmasını bekliyor.
Seda Sezer Bilen
© Deutsche Welle Türkçe