"Türkiye havada duran elimizi tutsun… Şu an IŞİD'in önündeki en büyük engel biziz. Türkiye'nin şunu düşünmesi gerekiyor. Birincisi; IŞİD bizi yenerse ne olur? İkincisi; biz ve IŞİD çatışmasızlık anlaşması yaparsak ne olur?"
Bu sözler, yaklaşık iki yıldır Suriye'de IŞİD'e karşı savaşan ve Musul Başkonsolosluğu saldırısının "ESAD'ın IŞİD'inin Türkiye'ye mesajı olabileceğini" düşünen PYD'nin eşbaşkanı Salih Müslim'e ait. Ve Irak Kürdistan Yönetimi Lideri Mesud Barzani ile Suriye Kürdistanı arasında barışın ipuçlarını veren yine Salih Müslim'e ait şu vurgu ışığında okunması gerekiyor:
"IŞİD'e karşı Barzani'nin güçleriyle birlikte savaştık… Bizim için mutluktur. Bu her yer için örnek olabilir. Kürtlerin birlikte hareket etmesinin önemi bir kez deha ortada. Bundan sonra her açıdan birlikte hareket etmek isteriz…"
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'u işgal etmesinin hemen ardından Bağdat ve Kerkük'e ilerlemesi, Türkiye ve dünyanın gündemini bir anda değiştirdi. Irak'ın Kerkük'teki Havice, Abbas ve Zap bölgelerine saldıran IŞİD peşmerge güçleri ile çatıştı. Irak ordusunun terk ettiği Kerkük, IŞİD güçlerini durduran Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne geçti.
Uluslararası aktörlerin de pozisyonlarının netleşmeye başladığı Irak'ta IŞİD Bağdat yakınlarında yoğunlaşırken Suriye'de yaklaşık iki yıldır IŞİD ve El Nusra gibi silahlı örgütlerle savaşan, PKK ile ideolojik ilişkisi olduğunu kabul eden ancak örgütün "Suriye kolu" olduğunu reddeden Demokratik Birlik Partisi 'nin (PYD) silahlı gücü Halk Savunma Birlikleri (YPG) de, Kerkük'ü savunmak için Irak sınırında Peşmerge güçleri ile birlikte hareket etme kararı aldı.
PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ile önceki gün SKYPE üzerinden IŞİD'i, arkasındaki stratejik aklı, uluslararası ülkelerin bölgedeki rolünü, Rojava' daki son gelişmeleri ve Türkiye'yle ilişkilerini konuştuk. Müslim'in Helin Alp'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
- PYD' ye bağlı silahlı gücünüz YPG, yaklaşık iki yıldır Rojava'da IŞİD ile savaşıyor. Irak ordusu savaşmadan Musul'u teslim etti. IŞİD bir gecede Musul'u nasıl aldı? Ne kadar güçlü bir örgüt?
IŞİD' in böyle bir gücü yok. Musul'da, Saddam'ın askerlerinden ve bazı yerel güçlerden destek gördü. Ve önemlisi ,Irak Ordusu savaşmadı. IŞİD, Ortadoğu'da farklı güçler tarafından paravan olarak kullanılan bir örgüttür. Yani, tek başına, sadece bir örgüt değil. El Kaide nasıl kullanıldıysa IŞİD de şu an öyle kullanılıyor.
- El Kaide'den ayrılan silahlı bir örgüt. Şeriat istiyor. Ancak son derece de acımasız. Kafa koparıyor, yolda sıradan insanları, kadın ve çocukları da öldürüyor, katliamlar yapıyor. İslami halifelik yaratmak amacı ile savaştığını söylüyor. Öyle mi?
Böyle bir amacı olduğunu düşünmüyorum. Din bir ahlak meselesidir. Siyasete karşınca ortaya El Nusra ya da IŞİD gibi sonuçlar çıkıyor. IŞİD, Sahte bir Müslümanlık ve göstermelik Sünni Arap milliyetçiliğine sahip. Onlar için meşruluk aracı. IŞİD örgütünün aslında stratejik ve ideolojik bir bakış açısı yoktur. Ama asıl strateji ve akıl, IŞİD'i kullananlarındır. Herkesin bir IŞİD'i var.
- Kim bu örgütü kullanan akıl? Herkesin bir IŞİD'i var derken neyi kastediyorsunuz?
Tüm güçlerin, ülkelerin bir şekilde IŞİD ile ilişkisi var. Yani hepsinin bir IŞİD'i var. Batının, Amerika'nın, Esad'ın, Maliki'nin, İran'ın, Arap ülkelerinin ve Türkiye'nin.
'Musul Valisi inandırıcı değil'
- Musul'da Irak ordusu askerleri, zırh, helikopter, silah ve üniformalarını bırakıp kenti terk ettiler. Musul Valisi Esil Nuceyfi de Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada 'güvenlik güçlerinin bir gecede çöküşü kasıtlı bir ihmal olduğunu akla getiriyor' dedi. Maliki, Irak'ın komşularını suçladı...
Musul Valisi'nin sözleri bana inandırıcı gelmiyor. Çünkü IŞİD'in kente girişinden önce resmi makamlara kendisinin imzaladığı ve gönderdiği yazılı belgeler var. Vali'nin gönderdiği genelgede şehre giren 'mücahitlere' karşı hiçbir şeklide direnilmemesi gerektiğini, gece güvenlik görevlilerinin sayısının azaltılması şeklinde ifadeler var. Bu genelge bile Musul Valisi'nin tam olarak kimle ve nasıl olduğu bilinmeyen güçlerle ilişkisini de gösteriyor.
- IŞİD'in arkasında güçlerin amaçları ne size göre?
Kürtleri belirli bir bölgeye sıkıştırmak istiyorlar. Kürtleri Musul'dan, Kerkük'ten, Şengal'den ve bulundukları yerden gitmeye zorlamaya çalışıyorlar. Süleymaniye, Hewler'de sıkıştırmak ve damla damla yaşatmak istiyorlar. Şengal'deki Kürtler 2005'lerden beri El Kaide'nin hedefi olmuştur. Katliamlara uğramıştır.
- Kerkük neden seçildi?
Birkaç nedeni var. Mesela, Kerkük'te Kürt yoksa nasıl referandum yapılacak? Kerkük referandum sonucuna göre Kürdistan'a bağlanabilirdi. Oysa, bu saldırılarla Irak Anayasası'nın 140'ıncı maddesinden kurtulmak istiyorlar. Yalnızca Musul ve Kerkük'teki Kürtleri değil Özerk Bölge dışındaki bütün Kürtleri oradan sürmek istiyorlar.
- IŞİD'in, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yerine Celewla ve Tuzhurmatu'daki Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (KYB) saldırılarını da bu bağlamda mı yorumluyorsunuz?
Doğrudur.
'Bağımsız Kürdistan iyi bir fikir değil'
- Irak parçalanabilir mi? Irak üçe bölünür ve 'bağımsız Kürdistan' gibi bir sonuç ortaya çıkar mı size göre? Türkiye ve sizi de siyasal anlamda etkiyecek bir sonuç…
Kürtler, kendi yaşamlarını tayin etme hakkına sahiptir. Ancak, ulus devlet ya da bağımsız Kürdistan, Kürtler için bitmeyecek bir savaşın içinde de olmak demek. Kürtler kendini ateşe neden atsın? Birlikte ve eşit ve demokratik yaşamak mümkün kılınabilir. Biz Suriye'de de bağımsızlık istemiyoruz. Demokratik ve birleşik Suriye'nin parçası olmak istiyoruz. Kimseye akıl vermek ya da etkilemek için söylemiyorum, ama Bağımsız Kürdistan fikrinin iyi olacağını düşünmüyorum.
- Ortadoğu haritasını, mezhepler ve etnisite kadar petrol, doğalgaz, enerji koridorları da belirliyor. IŞİD, Suriye'nin iki petrol bölgesinden biri olan Deyr Ez-Zor'a hakim. Yine Kerkük petrol bölgesi. Kerkük'ün seçilmesinin bir amacı da petrol mü?
Kesinlikle. IŞİD'in çizdiği hat tesadüfi değil. Kerkük'teki petrolleri ele geçirmek. Deyr Ez- Zor IŞİD'in elinde. O petrolü satıyor, yakıyor ya da kullanıyorlar. Amaç yeraltı kaynaklarını elinde tutmak.
'Kürt çilesinin nedeni petroldür'
- Rojava, petrol rezervleri yönünden zengin bir bölge...
Başımıza ne geldiyse aslında sahip olduğumuz petrol ve yer altı kaynakları nedeniyle geldi. Bunu sadece Rojava için söylemiyorum. Kürt çilesinin nedeni petroldür, topraklarındaki zenginliklerdir.
- Rojava'daki petrolün Akdeniz'e açılması gibi sizin bir stratejiniz var mı?
Buna halk karar verir. Şimdilik böyle bir planımız yok.
'Barzani ve tüm Kürtlere mesaj verilmek isteniyor'
- Son gelişmelerin Türkiye ile Kürdistan'ın 50 yıllık bir anlaşma imzaladığı günlerde olması akıllara bazı sorular da getiriyor. Bu anlaşma birilerini de rahatsız etmiş olabilir mi? Mesela Kerkük ile Barzani'ye bir mesaj verilmek istenmiş midir?
Musul ve Kerkük'teki IŞİD saldırılarını sadece bu anlaşma ile açıklayamayız. Ancak, bu saldırılar Barzani'ye ve tüm Kürtlere bir uyarı olarak algılanabilir. Sınırlarınızı bilin ve ona göre hareket edin de denilmek isteniyor olabilir.
'Konsolosluk saldırısı Esad'ın IŞİD'inin mesajı olabilir'
- Türkiye'ye de bir uyarı olabileceğini düşünüyor musunuz?
Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'na yapılan saldırı bir mesaj anlamına da geliyor. En azından gözdağı vermek istenmiş olabilir. 2003 yılında Türk askerlerinin başına geçirilen çuval olayına benzetiyorum.
- Size göre kim o mesajı bugün Türkiye'ye gönderdi?
Esad'ın IŞİD'i olabilir.
'Amerikan rüyası bitmemiştir'
- ABD'nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford, geçen hafta CNN televizyonuna bir açıklama yaptı. Amerikan politikasını daha fazla savunamadığı için istifa ettiğini söyledi. Ne düşünüyorsunuz?
Obama'ya verilen bir mesaj ve çaba olduğunu düşünüyorum. Kendisinden istenileni beceremediği için buradan uzaklaştırıldı. Bu başka bir savaşın açıklaması.
- "PYD ile görüşme yapılmalı" diye bir ifadesi var...
Görevinin başındayken bu açıklamayı yapmamış olması size de ilginç gelmiyor mu? Suriye'de El Nusra ile görüştü, Selefilerle görüştü, ama PYD ile görüşmek istemedi.
- Kendisi ile görüşme talebiniz oldu mu?
Evet. Biz kendisi ile görüşmek istedik. Ancak görüşmedi. Toplantılarda karşılaştık. Baştan beri bize önyargılıydı. "PYD ile görüşülmeli" sözlerini de siyasi ve politik bir açıklama olarak görüyorum.
- İndependent gazetesinde Patrick Cocburn, 'Irak'ta Amerikan rüyasının sonu' şeklinde yazı yazdı. Siz ne düşünüyorsunuz, Amerikan rüyasının sonu mu geldi?
Hayır, tam tersine. Irak'ta olanlar, Amerikan gizli hedeflerinin devam ettiğini gösteriyor. Batı ve Amerika'nın 'yapıcı kaos'unun uygulandığı görülüyor. Bölgedeki çökertme ve herkesi birbirine kırdırma politikası şu aşamada işliyor. Amerikan rüyası bitmemiştir.
'Irak'ta ele geçirilen silahların büyük kısmı Rojava'ya getirildi'
- Irak'ta yaşanan gelişmeler Rojava'yı nasıl etkiler?
Rojava bu gelişmelerin tam ortasındadır. Irak'ta ele geçirilen silahların büyük bir kısmı Rojava'ya getirildi. Bu silahların ve paraların dağıtımının IŞİD komutanı Ömer Şişani tarafından yapıldığını biliyoruz. Yaklaşık iki yıldır biz El Nusra ve IŞİD gibi örgütlerle savaşıyoruz. Kimse bize destek olmadı. Bir tek mermi bile yardım yapılmamıştır. Çatışmaları, şiddeti yaşayan biziz. Bize destek verilmediği gibi sınır kapıları kapatıldı.
- PYD, uluslararası arenada destek göremiyor. Batının ve Müslüman ülkelerin Rojava konusundaki tavrını nasıl yorumluyorsunuz?
Kanı, gözyaşını biz yaşadık. Kürt halkından başka kimse bize destek vermedi. Amerika, Avrupa ve Türkiye demokrasiden bahsediyor. Ancak, radikal İslam'a ve bu örgütlere destek veriyorlar. Samimi bulmuyorum. Körfez ülkeleri ise IŞİD ve diğer örgütlere finansal destek sağlıyorlar. Bu çeteler onların politikaları üzerinden ortaya çıktı.
'PYD'nin de içinde olduğu yeni bir oluşum gündemde'
- Suriye muhalefeti için yeni bir oluşumdan bahsediliyor. Geçen ay Mısır'da sanırım bir toplantı yapıldı ve siz de katıldınız. İslam-Sünni ekseninde olmayan, içinde Kürtlerin ve PYD'nin de olduğu yeni bir oluşum mu kuruluyor?
Evet. Suriye muhalefetini bir araya toplayıp beraber hareket edilebilme durumu söz konusu. PYD de bunun bir parçası. Hristiyanlardan, Dürzilerden Alevilere kadar tüm parçalı muhalefeti birleştiren bir oluşum diyebiliriz. Cenevre 2 ve Cenevre 3 için hazırlık da diyebiliriz.
- PYD ile Esad rejimi arasında zımni de olsa ilişki olduğu yönünde iddialar var. Doğru mu? Bu arada Suriye'de cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı, ancak siz seçimleri boykot ettiniz. Esad'ın yüzde 85'in üzerinde oy aldığı iddia edildi. Sizin için meşru bir cumhurbaşkanı mı?
Esad Kürtleri tanımıyor. Haklarını vermiyor. Biz neyi muhatap alacağız? Seçim demek bile bize garip geliyor. "PYD'nin Esad ile zımni ilişkileri var" iddialarının da gerçekçi olmadığı ortada. Bu seçimleri 2000 ve 2007 yılında yapılan seçimlerden farklı görmüyoruz. Aynı yöntem ve aynı sonuçlar. Sandık başına gidenler aslında sadece Esad'a 'evet' demek için gidenlerden ibaret.
- Salih Bey, Rojava'da yönetimin oluşturduğu seçim yasası, diğer Kürt muhalifler ve partiler tarafından demokratik olmadığı yönünde eleştirildi. PYD' yi 'silah zoruyla otorite' şeklinde eleştirenler de oldu, 'karşıt fikirlere darbe' diye söyleyenler de var. Bu eleştirilere yanıtınız nedir?
Bu yasalar PYD'nin oluşturduğu yasalar değil. Rojava'da bir kurucu meclis ve yönetimin oluşturduğu yasalar. Her sistem bütünlük sağlamak için yasalar koyar. Dünyanın diğer ülkelerinde de, Türkiye'de de siyasi partilerle ilgili yasalar, yasaklar var. Ama en nihayetinde bir yasa, ayet değil. Yani, değiştirilebilir.
- Rojava'da Cizir, Kobane ve Efrin üç özerk kanton ilan edildi. Bu kantonlar ileride de birleşebilir mi? Yani birleşik Rojava mümkün mü?
Evet, birleşebilir. Kurucu meclisimiz geçici bir meclis. Gelecekteki Suriye demokratik bir Suriye olacak. Kendi bölgemizde zorunlu olarak, yaşamak ve kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için böyle bir sistemi kurduk.
- Hafız Esad döneminde 'Arap Kemeri' diye anılan yöntemle bu kantonlar ayrıldı. Oraya Araplar yerleştirildi. Nasıl bir çözümünüz var?
Araplar ve diğer tüm halklarla birlikte demokratik bir yönetim şeklinde olabilir.
- Suriye'nin geleceği için ne diyebilirsiniz. Sizi ne bekliyor?
Ne yazık ki iyimser değilim. Karanlık bir tablo. Çünkü barış için gerçekten çalışan bir güç yok. Biz kendi mücadelemize devam edeceğiz, ancak batı, NATO, AB ya da Arap ülkeleri gibi güçlerin bir barış çabası yok.
'IŞİD'e karşı peşmergeyle birlikte savaştık, bizim için mutluluktur'
- YPG güçleri ve Barzani'ye bağlı peşmergeler Selimiye'de IŞİD'e karşı birlikte savaştı. Oysa KDP ile ilişkileriniz gergindi. Bu son gelişmeler aradaki gerginliği de ortada kaldırabilir mi?
Evet. Bizim için mutluluktur. Birlikte IŞİD'e karşı savaştık. Bu her yer için örnek olabilir. Bunu daha önce de söylüyorduk. Kürtlerin birlikte hareket etmesinin önemi bir kez deha ortada. Bundan sonra her açıdan birlikte hareket etmek isteriz.
- PYD ile KDP arasındaki sorun Kürtleri kimin temsil edeceği sorunu mu? Aranızdaki temel anlaşmazlık nedir?
Tam olarak öyle değil. Rojava'da bir yapı var. Farklı kimliklerden ve dinlerden meydana gelen bir yönetim kuruldu. Bunu kabul etmek gerekiyor. Bu yönetimle görüşmek bile yeterli olabilir.
- IŞİD' in Musul'u almasından birkaç gün önce İran Cumhurbaşkanı Ruhani Türkiye'ye geldi. İran liderinin ziyaretini nasıl yorumluyorsunuz?
Çok önemli bir görüşme olduğu kanısındayım. 18 yıldan sonra ilk defa cumhurbaşkanı geldi. Bu anlamda da İran ve Türkiye gibi iki önemli gücün o toplantıda her seyi konuşmuş olabileceğini düşünüyorum. Ruhani'nin ziyaretini önemli buluyorum. Bizi de ilgilendiren konularda konuşulduğunu düşünüyorum.
'Türkiye daha önce yanlış yaptığını anladı'
-Türkiye'nin El Nusra'yı terör örgütü listesine alması ne anlama geliyor size göre?
Türkiye uzunca bir süre açıkça ya bu çetelere izin verdi ya da onlarla birlikte hareket etti. Bizimle yaptıkları son görüşmede IŞİD'i desteklemediklerini söylediler. Doğruysa bu çetelerle birlikte hareket etmenin onlar için iyi sonuçlar doğurmayacağını görmüş olabilirler. Ya da onlarla birlikte görünür olmak istemediler. Her iki durumda da daha önce yaptıklarının yanlış olduğunu anladıkları ortaya çıkıyor.
- Siz iki yıl boyunca Türkiye'nin IŞİD ve El Nusra'ya destek verdiğini iddia ettiniz. Şimdi?
Türkiye destek vermediğini söyledi, ancak Rojava'ya giriş çıkışlar devam etti. Alttan alta destek de verildi. Türkiye hükümeti izin vermiyor olsa da bazı derin yapılar buna izin vermiş olabilir. Zaten son olarak Süleyman Şah Türbesi ile gündeme gelen ses kayıtları sızdırıldı. Bu kayıtların sızdırılması da derin devletin de işin içinde olduğunu gösteriyor.
'Türkiye, havada duran elimizi tutsun'
- Türkiye ile PYD arasında ilişkiler ne boyutta? Yeni bir görüşme var mı?
Türkiye ile görüşmelerimiz oldu, ancak bir ilerleme sağlanamadı. Birlikte hareket edersek kendi halkımızın ve Türkiye halklarının çıkarlarını koruyabiliriz. Dış politikasındaki bu yanlıştan dönmesini bekliyoruz. Özellikle Kürt politikasını değiştirilmelidir. Umarım bu gelişmeler hepimize ders olur. Türkiye'den beklentimiz, geç de olsa havada duran elimizi tutmasıdır.
'Türkiye düşünsün; IŞİD bizi yenerse veya biz IŞİD'le anlaşırsak ne olur?'
- Rojava değil, ama özellikle Musul'dan sonra Türkiye'de 'IŞİD'in hedefi Türkiye olabilir mi?' sorusu sorulmaya başlandı. Sizce?
Sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın güvenliği Ortadoğu'dan başlıyor. IŞİD sadece bizim için tehlikeli değil. Şu an IŞİD'in önündeki en büyük engel biziz. Türkiye'nin şunu düşünmesi gerekiyor. Birincisi; IŞİD bizi yenerse ne olur? Yani biz artık IŞİD için engel olmaktan çıkarsak ne olur? İkincisi; biz ve IŞİD çatışmasızlık anlaşması yaparsak ne olur?
'Rojava turnusoldur'
- Türkiye'de çözüm süreci devam ediyor. Kürt siyasetçiler 'Rojava kırmızı çizgimizdir' şeklinde açıklamalarda bulundu. Size göre, kendi ülkesindeki Kürtlerle barışmak için masaya oturan Türkiye için Rojava ne anlama geliyor?
Bu sözü Sayın Öcalan'ın kullandığını öğrendik. Aslında, Türkiye'nin Rojava politikalarına bir cevaptır. Sadece Türkiye'deki değil bütün Kürtlerin güvenini kazanmak için Rojava önemlidir. Aynı zamanda da bir turnusol kağıdıdır. Hem kendi ülkesinde, hem de hemen yanındaki Kürtlerle barışmak Türkiye'ye kaybettirmez. Türkiye, artık bunu anlamalıdır.