Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "Zaman zaman soruyorlar. 'Hangi ittifak içinde yer alacaksınız?. Onun cevabı şu; biz ittifak arayışı içinde değiliz ancak ülkede refah ve huzur isteyen her siyasi partiyle diyalog içinde olmak, demokrasinin bir gereğidir" dedi.
Sarıgül, partisinin 1'inci Olağan Kurultayı'ndan sonra yapılan ilk parti meclisi toplantısında konuştu. Sarıgül, her siyasi partiyle diyalog içinde olacaklarını belirterek, "Ama o diyalog içinde olduğumuz zaman ana fikirlerimizi, ana prensiplerimizi de saygıyla ve sevgiyle anlatacağız. Zaman zaman soruyorlar. 'Hangi ittifak içinde yer alacaksınız?'. Onun cevabı şu; biz ittifak arayışı içinde değiliz ancak ülkede refah ve huzur isteyen her siyasi partiyle diyalog içinde olmak, demokrasinin bir gereğidir. Tabi Türkiye seçim atmosferine girmeden, ittifakları konuşmak da doğru değildir. Çok söylenen ama unutulan bir gerçek vardır. Siyasette 1 haftalık süre bile çok uzun süredir. Son 24 saatte ne olacağı belli olmaz. Türkiye seçim ortamına hangi koşullarda girecek? Seçmen kararını hangi ortamda verecek? Bunlar son derece önemlidir. AK Parti'nin artık ülkeyi yönetme kapasitesi, heyecanı ve gücü kalmamıştır. AK Parti'nin artık ülkemize bu saatten sonra verebileceği bir şey de yoktur. AK Parti'nin yaptıklarına teşekkür ederiz ama TDP inşallah demokratik tek partidir" diye konuştu.
Sarıgül şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye, artık her hafta haftanın cumhurbaşkanı adayını tartışmaktan bıktı. 1,5 yıldır televizyonlarda her akşam 'Hangi ittifak ne olacak, cumhurbaşkanı kim olacak?'. Gerçekten bugünkü iktidar diğer partileri ofsayta düşürüyor. Gündemi kendileri belirliyor. Ofsayta düşmeyecek, iktidarın oyunlarını bozacak tek partiyiz. Konuşulması gereken konuların ikinci plana atılmasından son derece rahatsızız. Konuşmamız gereken, çözmemiz gereken birçok sorun var. Bu sorunları Türkiye'nin gündemine biz taşıyacağız. İşsizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk, tarım ve hayvancılık bunların en başında geliyor; tarım ve hayvancılığı, işsizliği ve yoksulluğu Türkiye'nin gündemine taşıyacağız. Biz istiyoruz ki Türkiye'de sadece Ahmet, Mehmet gülmesin, bütün yurttaşlarımız gülsün"
"Başkanlık sistemi, doğru bir sistem olsa, hayırlı bir sistem olsa inanın ki ona da katkı sunarız ama demokratik parlamenter sistem ülkemizin olmazsa olmazıdır. Biz öyle bir yapı içerisindeyiz ki ülkemizi tek bir kişinin yönetmesini doğru bulmuyorum. Tek kişi her zaman yanlış kararlar verebilir. İstişare kültürü, ortak akıl son derece önemlidir. Tek hata yapmayan Allah'tır. Yeter ki hatada art niyet olmasın. Kuvvetler ayrılığı ilkesini demokrasinin temeli olarak görüyoruz. Tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü Meclis ve bağımsız bir yargı istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı bir sığınma limanıdır. Oy versin, vermesin; herkesi kucaklaması lazım. Dolayısıyla cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Güçlü bir parlamento olması lazım. Türkiye'nin siyasal, sosyal, ekonomik konuları parlamentoda tartışılmalı" (DHA)