Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, beklentilerinin TL cinsinden tasarrufun özendirilmesi olduğunu söyledi. Aydın böylelikle Merkez Bankası fonlamalarına daha az ihtiyaç duyulan bir finansman yapısına ulaşmak olduğunu vurguladı.
CEO Club Bankacılık Zirvesi’nde konuşan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, 2020 yılının ilk yarısında ekonomi politikasını belirleyen ana faktörün pandemi olduğunu söyledi.
HaberTürk’te yer alan habere göre, salgının ekonomik çerçevede olumsuz etkilerini sınırlandırmak için çok yönlü politikalar tasarlandığını belirten Aydın, pandemi döneminde, bankacılık sektöründeki gelişmeleri rakamsal olarak değerlendirdi.
Aydın, "Bilanço toplamı 6 trilyon TL’yi geçti. Gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde ortalama yüzde 105 olan toplam aktiflerin milli gelire oranı, son 9 yılda 21 puan artarken, ülkemizde son 9 ayda 24 puan artarak yüzde 129’a ulaştı. Kredilerin milli gelire oranı 2019’a göre 15 puan artarak yüzde 77’ye yükseldi. Bilançoda, kredilerin payı yüzde 59, mevduatın payı yüzde 57’dir. Menkul değerler portföyü de dikkate alındığında ekonomiye sağlanan finansmanın bilanço içindeki payı yüzde 76’ya ulaşmaktadır. Mevduatın yüzde 46’sı, kredilerin yüzde 64’ü TL cinsindendir. Yani TL finansman ihtiyacı yüksektir." dedi.
Aydın, "TL krediler ile TL mevduat arasındaki fark Ekim sonunda 700 milyar TL’yi aştı. Finansman önemli ölçüde çok kısa vadeli repo yoluyla veya swap yoluyla Merkez Bankası’ndan sağlandı. Özellikle swap dahil Merkez Bankası’nın piyasa fonlamasının 550-600 milyar TL’ye ulaştığı görüldü. Bu durum, sağlıklı ve sürdürülebilir değildir. Kredilerin ortalama vadesi 1 yıldan uzun, mevduatın vadesi 3 aydan az, Merkez Bankası fonlaması ise çok daha kısadır. Bu dönemde, yabancı para kaynak talebinin azalması nedeniyle bankalar yurtdışına net borç ödemeye devam ettiler" açıklamalarını yaptı.
Tasarruf mevduatının sadece yüzde 42’sinin TL cinsinden olduğunu vurgulayan Aydın bunun risk yönetimi açısından bu çok yüksek bir oran olduğunu ve yönetilmesinin kolay olmadığını belirterek, "Bunu hep söylüyoruz. Ülkemizde, ekonomik faaliyetin finansmanının çok büyük bölümü, bankacılık sektörü tarafından yapılmaktadır. Temel olarak, sermaye piyasasının finans sektörüne katkısının artırılmasına ihtiyaç vardır. Özellikle katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payının artırılması, risklerin daha etkin yönetilmesine katkı sağlayacaktır" diye konuştu.