Trump yönetiminin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nı (TTIP) iptal ederek ülkeler bazında ikili serbest ticaret anlaşmalarına yönelebileceğini belirten Turkish Heritage (TH) Organization Başkanı Ali Çınar, bunun Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerde yeni bir dönem başlatabileceğini söyledi. Çınar, ABD pazarının Türk işadamları için çok önemli fırsatlar barındırdığına da dikkat çekti.
Dünya'da yer alan habere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa Birliği ile ABD arasında gerçekleştirilmesi planlanan TTIP projesine sıcak bakmadığını ifade eden TH Başkanı Çınar, “Başkan Trump, seçim kampanyasında TTIP’in iptal edileceğine ilişkin seçmenlerine söz vermişti. Yeni yönetim, TPP projesinin iptal edeceğini resmi olarak duyurdu. TTIP ile ilgili bir resmi açıklama henüz olmasa da duyumlarımız onun da iptalinin yakın olduğu yönünde” dedi.
Ülkemizin uluslararası alanda daha etkin bir rol üstlenmesi hedefiyle ABD’de gerçekleştirdiği yoğun faaliyetlerle öne çıkan Washington DC merkezli düşünce kuruluşu THO’nun konu ile ilgili önemli çalışmalar yaptığını söyleyen Çınar, “Türkiye’nin TTIP projesine dahil olması için yoğun bir çaba harcadık çünkü önemli kazanımlar söz konusuydu. Ancak projenin rafa kaldırılması ülkemiz için yeni fırsatların kapısını aralayabilir. Sonraki aşamada Trump’ın ikili serbest ticaret antlaşmaları yöntemini benimseyeceğini düşünüyoruz. Bunun ilk sinyalini de İngiltere Başbakanı Theresa May ile görüştükten sonra verdi. Dolayısıyla ABD ile Türkiye arasında serbest ticaret antlaşması dahil ikili özel projeler gerçekleştirilmesinin de önü açıldı” dedi.
"Cesur yatırımların tam zamanı"
Ali Çınar, ABD’nin Meksika ile olan yıllık ticaret hacminin 500 milyar doların üzerinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi ise ne yazık ki 20 milyar doların bile altında. İki ülke arasında ticari ilişkilerin gelişmesi için çok ciddi bir potansiyelden söz edebiliriz. Türk-Amerikan ticaret ilişkilerine sektörel olarak baktığımız zaman ihracat kalemlerinin demir-çelik, doğal taş, enerji-kimya ve havacılık sektörü, özellikle yan sanayi olarak sıralandığını, ithalat ayağında ise savunma sanayi, ecza-kimya ürünleri ile finans ve otomotivin öne çıktığını görüyoruz.
Türk işadamlarının artık ABD’yi uzak mesafe olarak görmeden cesur yatırımlara imza atmalarının tam zamanı. Aynı şekilde, lojistik anlamda Türk firmaları ABD’de çok ciddi adımlar atmış durumda. Özellikle teknoloji başlığı altında imalat teknolojisi, biyoteknoloji, bilişim ve yazılım alanlarında büyük fırsatlar var. Belli eyaletler, Türkiye dahil birçok yabancı ülkeden gelen yatırımcıya vergi muafiyeti ve toprak tahsisi dahil birçok cazip fırsat sunuyor.”
"7-8 milyon nüfuslu ülkeler başarıyorsa Türkiye de başarabilir"
Türk işadamlarının yasal süreci iyi bilerek, pazar ve rakip analizini doğru yaparak, gerek direkt olarak gerekse güçlü ortaklarla ABD pazarında çalışabileceklerini söyleyen Çınar, “7-8 milyon nüfuslu ülkelerin ABD’deki başarılı ticaret hamlelerine bakınca, önemli reformların yapıldığı ve büyük adımların atıldığı Türkiye’mizin başarılı olamaması için hiçbir sebep yok. Ekonomik ve bölgesel anlamda güçlü olan Türkiye’nin dışa yönelik ticari yatırım ve adımları cesurca atmayı sürdürmesi, bizlerin de elini çok güçlendirecektir. Biz THO olarak, uzman kadromuzla Washington DC’de gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, Türkiye’nin ekonomik anlamda güçlü olduğunu ve birçok yabancı yatırımcıya ev sahipliği yaptığını sürekli vurguluyoruz” diye konuştu.