Hülya Topcu / DW Türkçe
"Yedi aydır ailecek çok zor bir süreç geçirdik. Ağabeyimin hakim karşısına çıkacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz."
Türk ve Alman vatandaşı Kölnlü 33 yaşındaki sosyal hizmetler uzmanı ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Adil Demirci'nin kardeşi Tamer Demirci duygularını böyle anlatıyor.
Ağabeyi Adil Demirci’nin yargılandığı davanın görülmesine 20 Kasım’da İstanbul’da başlanıyor. Ailesi ve arkadaşları, Demirci’nin aylar sonra hakim karşısına çıkacak olmasını eleştiriyor. Kardeşi Tamer Demirci ağabeyinin Nisan ayında ağır hasta olan annesine moral bulması amacıyla İstanbul’a giderken eşlik ettiğini ve Türkiye’ye giriş yaparken her hangi bir sorunla karşılaşmadığını anlatıyor: "Akrabalarını görmek isteyen anneme eşlik etti ağabeyim. Almanya’ya dönmelerine yakın bir tarihte, 14 Nisan'da dayımın evine düzenlenen polis baskınıyla önce gözaltına alındı, ardından tutuklandı."
Demirci Nisan ayından beri Silivri Cezaevi’nde üç kişilik bir hücrede kalıyor. 20 Kasım’da görülmeye başlanacak davada Adil Demirci’nin de aralarında bulunduğu 12’si tutuklu toplam 23 sanık yargılanıyor. Sanıklar arasında Demirci’nin yanı sıra Etkin Haber Ajansı’nda çalışan başka gazeteciler de bulunuyor.
Suçlama ne?
İddianamede Adil Demirci’nin 2013- 2015 yıllarında aralarında Kobane’de IŞİD’e karşı YPG saflarında çatışırken ölenlerin de aralarında bulunduğu üç kişinin cenaze ya da anma törenlerine katıldığı belirtilerek, "örgüt üyesi olmak" örgüt propagandası yapmak" suçlamaları yöneltiliyor. Demirci için istenen hapis cezası 15-22,5 buçuk yıl.
Demirci’nin avukatı Keleş Öztürk müvekkilinin sağlığı ve moralinin gayet iyi olduğunu söylüyor. Ancak yine ekliyor: "Hapishanede olan ve aylardır sadece iki kişiyi gören bir kişinin ruh hali ne kadar iyi olursa o kadar iyi."
Demirci’nin hakkında daha önce verilmiş bir tutuklama kararı bulunmadığını söyleyen Öztürk, "Öyle olsaydı, Adil Demirci Nisan ayında annesi ile birlikte İstanbul'a indiğinde,yani Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alınırdı. Ama İstanbul’a indiklerinde polis tarafından gözaltına alınmadı. Almanya'ya dönmesine kısa bir süre kala akrabalarının kaldığı eve düzenlenen polis baskın ile gözaltına alındı" diye konuşuyor.
Avukat Öztürk: Suçlamaya yönelik kanıt yetersiz
Avukat Keleş Öztürk iddianamede Demirci’nin örgüt üyeliği suçlamasına yönelik kanıtların yetersiz olduğu görüşünde. Öztürk iddianamede yer alan, MLKP (Marksist Leninist Komünist Parti) üyesi olduğu belirtilen kişilerin cenaze törenlerine Adil Demirci'nin yanı sıra 2 binden fazla insanın katıldığını söyleyerek, "2 bin kişinin tamamı törene katılarak suç mu işledi? Ayrıca iddianamade Adil’in bu törene katılarak nasıl bir suç işlemiş olabileceği de belirtilmiyor" diyor.
Demirci'ye destek inisiyatifi
Adil Demirci'nin tutuklanmasının ardından ailesi ve arkadaşları Köln'de "Adil Demirci'ye özgürlük inisiyatifi"ni oluşturdu. İnisiyatif her hafta düzenli olarak Demirci için anma töreni düzenliyor, etkinlikler hazırlayarak serbest kalması için çalışıyor. Bu inisiyatifte yer alan Demirci’nin arkadaşlarından biri de Said Boluri. Boluri, "Meşale Tolu ya da Deniz Yücel kadar geniş olmasa da bir kamuoyu oluşturmayı başardık. Kanıtlar ortada, Adil suçsuz" diye konuşuyor.
Demirci'nin 20 Kasım’daki duruşmada serbest kalmasını umut ettiklerini söyleyen Boluri, "Ancak Almanyalı sanatçı Hozan Cane 14 Kasım’da yargılandığı davada ceza aldı. Bu dava biraz olsun Adil'in serbest kalmasına yönelik umutlarımızı azalttı" diye konuşuyor.
Adil Demirci’yi Özgürlük İnisiyatifi 20 Kasım’daki duruşmayı izlemek üzere bir gözlemci grubu da oluşturmuş. Bu grupta Adil Demirci'nin Köln'de çalıştığı işyerinden temsilciler, siyasetçiler ve insan hakları aktivistleri yer alıyor.
Demirci’nin kardeşi Tamer Demirci ağabeyinin ilk duruşmada serbest kalması umut ediyor: "Adil’in ceza almasına neden olacak kanıtlar yok. Ama diğer yandan Türkiye’de yargının içinde bulunduğu durum bizi endişelendiriyor."
Türkiye'de tutuklu Almanlar
Türkiye'de Adil Demirci'nin yanı sıra siyasi nedenlerden ötürü dört Alman vatandaşı daha cezaevinde. 14 Kasım’da Alman vatandaşı, "Hozan Cane" adıyla tanınan Saide İnaç terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ekim sonunda ise Elazığ'da tutuklu olan Gießenli Patrick K. terör örgütüne üye olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası almıştı. Patrick K.'nın YPG'ye katılmak üzere Türkiye'ye gittiği öne sürülmüştü.
Türk-Alman vatandaşı Enver Altaylı bir yıldan fazla bir süredir Ankara'da tutuklu. Gülen yapılanması soruşturması kapsamında tutuklanan Altaylı hakkında henüz iddianame hazırlanmış değil.
Hamburg'da yaşayan Kürt kökenli 55 yaşındaki Dennis E. ise sosyal medya hesaplarında PKK propagandası yapmak suçundan İskenderun'da gözaltına alınarak tutuklanmıştı.