İki taraf da kendi çıkarlarını korumak için ellerindeki kozları masaya sürmüş durumda. www.turkrus.com'un haberine; Güney Akım, Samsun-Ceyhan, Batı Hattı gaz anlaşmasının uzatılması ve gazda “al ya da öde” şartının gevşetilmesi gibi her biri başlı başına önemi dosya olan konular, birbirilerine karşlık koz haline gelmişe benziyor. Hangi projede hangi sorun var? Perde arasında neler konuşuldu? Rusya hangi talebi reddetti? Türkiye hangi istek için "İleride bunu unutmayız" dedi? İşte perde arkasında yaşananlar:
Rusya Enerji Bakanı Sergey Şamtko’nun dün, “Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projesiyle ilgili topun Türkiye’nin ayağında olduğunu” söylemesi de bu pazarlıklarla ilgili bir çıkış olarak değeerlendiriliyor. Projeyle ilgili Ankara’dan teklif beklediklerini kaydeden Rus Bakan, "Projeyle ilgili eksiklerin giderilmesi konusunda ortakların çalışmaları zaman aldı" dedi.
Basın toplantısında Samsun-Ceyhan'la ilgili soruları yanıtlayan Şmatko, "Rusya, Samsun-Ceyhan konusunda ilgili anlaşmayı imzalamaya hazırdı. İtalyanlar da buna hazırdı. Ama özellikle Rusya ve Türkiye gibi stratejik ortakların geleneği böyle... Biz ve Türk meslektaşlarımız bazı parametreleri netleştirmeyi kararlaştırdık. Şimdi biz onlardan ilgili teklifleri bekliyoruz. Fakat buna rağmen biz bu ilkeden yola çıkarız. Şimdi top Türkiye'nin ayağında" dedi. Rus basınına göre, Şmatko Türkiye’den ne zaman öneri geleceği konusunda da süre vermekte zorlandı.
Samsun-Ceyhan petrol boru hattında son olarak 4 Mart'ta Kazan'da gerçekleşen KEK müzakerelerinde Samsun-Ceyhan'da taslak anlaşmanın hazırlanması bekleniyordu. Ancak transit geçiş ücretleri, projeye ortak olması beklenen Rus şirketlerinin petrol tedarik garanti miktarları ile ilgili müzakerelerin henüz sonuçlanmadığı belirtiliyor.
Rus basınında yer alan haberlerde, Rus tarafnın Samsun-Ceyhan’da trnasit geçiş ücretininçok yüksek olduğunu savunduğu ve indirim istediği vurgulanmıştı.
"Bunu unutmayız!"
Bu arada Erdoğan’ın ziyareti öncesi, Kazan’daki Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 11. dönem toplantısında karara bağlanamayan konular da masada. Gaz fiyatının indirimi ve "Al yada öde" şartında esneklik konusunda Ankara’nın bastırmasına rağmen henüz bir anlaşmaya varılamadı. Kazan görüşmelerinde Türk tarafı, “Geçen yıl 26 milyar dolarlık gaz aldık. Sağlam müşteriniziz. Ödemelerimizi aksatmadık. Ama şu an dünya bir darboğazdan geçiyor . 2014’e kadar al ya da öde şartını donduralım, sadece aldığımız gaza para ödeyelim” diye dayattı. Türk yetkililer, “Türkiye'nin küresel kriz yüzünden Gazprom'dan böyle bir talepte bulunduğunu, böyle bir jest yapılırsa Türkiye’nin bunu ileride de unutmayacağını” vurguladı.
Ancak Gazprom’un bu talebi değerlendirmeyi, “Karadeniz'de Türk ekonomik sularından geçmesi planlanan Güney Akım doğalgaz boru hattının geçişine Ankara resmi izin verdikten sonra konuyu değerlendirebileceklerini” söyleyerek askıya aldığı belirtildi. Bu nedenle bir sonuca varılamadı. Türk tarafı yine de bu talebi açıkça KEK protokolüne yazdırdı.
Batı hattı kozu
Bu konuda Türkiye’nin talebi karşılanmazsa, Türkiye’nin sözleşmesi gelecek yıl sona erecek olan Romanya-Bulgaristan üzerinden geçen, Özal döneminden beri Türkiye’ye gaz taşıyan Batı Hattı üzerinden aldığı yıllık 14 milyar metreküplük gaz sözleşmesini yenilememeyi düşünebikeceği belirtiliyor. Yani bu konu da pazarlıklarda koz olarak kullanılıyor.
Bir başka konu da nükleer enerji santrali konusundaki pürüzler. Edinilen bilgilere göre, Türkiye bu konuda sorun olmadığını ve santrali Rusların inşa edeceğini vurguluyor. Ancak anlaşmalara göre, santralde çalışacak Rus personeline çalışma vizesi verilmesi için "bir yabancıya karşılık 5 Türk vatandaşının istihdam edilmesi” şartı Rus tarafında rahatsızlık yaratıyor. Ruslar, santral inşaatının ikinci yılında Rusya’dan gelecek binlerce yabancı personelin çalıştırılması gerektiğini, bu kişilere Türkiye’nin vize vermesi için 5 katı yerli personelin istihdam edilmesinin ekonomik olmayacağını ve zorluk yaratacağınu savunuyor.
Bu durumda Güney Akım’a Türk sularından geçiş izni, Samsun-Ceyhan’da nihai anlaşma, gazda “al ya da öde” şartının askıya alınması, Batı Hattı anlaşmasının uzatılması, nükleer santraldeti detaylar gibi tüm konular, birbirlerine karşı pazarlık konusu yapılabilecek “paket gündem” olarak masada duruyor. Yetkililer, pek çok konunun bizzat Erdoğan ve Putin’in müdahalesiyle çözülebileceğini düşünüyor.