Türk Lirası’ndaki değer kaybı, Türkiye’nin yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) de etkiledi. TL’deki değer kaybı adadaki hayat pahalılığını artırdı, enflasyon yüzde 19’u aştı.
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na bağlı Ticaret Dairesi’nin verilerine göre 2017 yılında dış ticaret açığı 1.66 milyar dolar düzeyine yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı sadece yüzde 5.9 düzeyinde oldu. 2017’de ithalat 2016’ya göre 211.2 milyon dolar artarak 1.76 milyar dolara yükselirken, ihracat 105 milyon dolar seviyesinde kaldı. 2016 sonu itibarıyla KKTC’nin iç borç stoku 18.8 milyar TL’ye ulaştı.
Cumhuriyet’ten Emre Deveci’ye konuşan Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Dr. Yenal Süreç, sorulara şu yanıtları verdi:
Kıbrıs ekonomisinin başlıca sorunları neler, nasıl çözülebilir?
Öncelikle küçük iç pazar yapısı, birçok alanda ekonomiyi dışa bağımlı kılıyor. Yüksek ithalat bağımlılığı özellikle son dönemdeki gibi TL’nin değer kaybına bağlı olarak ekonomide ciddi kırılganlıklar ve sorunlar yaratıyor. TL kullanımı nedeniyle kur veya faize herhangi bir müdahale yapılamadığından ortaya çıkan aşırı fiyat artışlarına minimal etkisi olan bazı yerel önlemler ile müdahale ediliyor.
Özelleştirme merkezli yapısal dönüşüm programları kıbrıs ekonomisini nasıl etkiledi?
KKTC ekonomisinde 1990’lı yılların sonlarına kadar ekonomik büyüme, ağırlıklı olarak kamu kesiminin büyümesine bağlı seyretmekteydi. 2003 yılında adada iki taraf arasında geçişlerin başlaması, ardından 40 yıllık Kıbrıs sorununda ilk kez referanduma sunulacak kadar kapsamlı bir planın ortaya çıkması ve bu planda kıbrıs sorununun en çetrefilli konularından olan mülkiyet sorununa belirli bir çerçeve çizilmiş olması KKTC’ye yurtdışından da (Türkiye harici de örneğin İngiliz, İsrail ve Rus kaynaklı) gayrimenkul amaçlı da olsa yatırım ve sermaye girişine yol açtı. 2003 sonrası dönemde hız kazanan inşaat sektöründeki hızlı büyüme hem ekonomide belirli bir gelir artışı hem de Türkiye’den ilave işgücü girişi yaratmıştı.
"İnşaat sektörü ve bağlı bazı sektörlerde birçok firma kapandı"
2008 yılı sonlarında dünyada ortaya çıkan hem küresel kriz hem de mülkiyet konusunda Kıbrıslı Rumlar’ın AİHM’de sonuçlanan bazı davalarının yarattığı tedirginlik ile emlak piyasasındaki devinim durma noktasına geldi. Buna bağlı olarak başta inşaat sektörü ve bağlı bazı sektörlerde birçok firma kapandı, bunun sonucunda da belirli oranda işsizlik ortaya çıktı. Elektrik üretim ve dağıtımında bir kamu tekeli olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun işlevlerinin üretim ve dağıtım olarak ayrıştırılması ve özelleştirilmesi tartışılmaya devam ediliyor. Bunların yanında Türkiye’den adaya gelen suyun dağıtım haklarının da, şebekenin yenilenmesi koşuluyla özel işletmeye devri gündemde. Benzer şekilde sabit telefon hizmetlerinin şebeke yenilenmesi koşuluyla bir GSM operatörüne devri kamuoyunda tartışılıyor.