Almanya'daki Burbach mülteci yurdunda ortaya çıkan kötü muamele skandalı Berlin'de gündemin üst sıralarına oturdu. Hristiyan Demokrat Birlik'in Türk kökenli milletvekili Cemile Giousouf da DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, skandalın vahim boyutlara ulaştığını belirterek, kötü muameleden polisin de haberdar olduğu yönündeki iddialara dikkat çekti.
Giousouf, “Başka ülkeden gelen insanlar, genel anlamda sorunlu, problem yaratan bir grup gibi algılanıyor. Söz konusu yurtlarda böyle bir tablo çizildiğini görüyoruz. O yüzden de sorun odaları oluşturulmuş ve mülteciler kelepçelenerek bu odalara konulmuş saatlerce kötü muameleye maruz kalmışlar. Polisler de adeta bu durumu tabii kabul ederek, buna göz yummuşlar. En azından şu anda görünen resim bu yönde. Tabii bunun iyice araştırılıp, saptanması lazım. Eğer gerçekten polisler kötü muameleye göz yumduysa sorunun boyutları daha da genişleyecektir“ dedi.
"Başka yurtlarda da yaşanıyor"
Cemile Giousouf, Kuzey Ren Vesfalya Eyaleti İçişleri Bakanı Ralf Jäger'in bölgedeki polis teşkilatının kötü muameleden haberdar olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtsız bıraktığını belirtti. Giousouf, ayrıca yurtta taşeron bir şirkete bağlı güvenlik görevlilerinin çalıştığına ve bu kişilerin sabıkalı ya da aşırı sağ eğilimli olmalarına bakılmaksızın işe alındığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanki mülteciler, bile bile onlara karşı nefret besleyen insanların eline bırakılmış gibi bir durum var ortada. Çünkü güvenlik görevlilerinden biri verdiği bir röportajda Hitler zamanından kalma SS gruplarının isimlerini alarak, kendilerini o gruplardan görerek, mültecileri tehdit ettiğini, onların hatalarını bahane ederek cezalandırdıklarını anlatıyor. Bu gerçekten çok korkunç bir şey. “
Mültecilere yönelik kötü muamelenin sadece Burbach’da değil, Kuzey Ren Vesfalya'da üç yurtta daha yaşandığını kaydeden Cemile Giousouf, bu tür olayların demokratik hukuk devleti imajını zedelediğini ifade ediyor. "Bir ülkede demokrasinin göstergelerinden biri, onun toplumdaki en zayıf konumda olanlara muamelesidir" diyen Giousouf, çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:
”Federal hükümet bize sığınan insanları eyaletlere dağıtıyor. Eyaletler de ona göre federal hükümetten destek alıyorlar. Bu noktada eyaletlerin görevi kendisine gelen mültecilere korunaklı yaşam alanları sunmaktır. Ancak asıl önemli olan mültecileri potansiyel suçlu olarak görmeden, onlara kucak açabilecek düşünce yapısını kafalarda oluşturabilmektir.“