Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Diyarbakır’da katıldığı toplantıda. ekonomide yaşanan sorunların çilesini işçilerin çektiğini ifade ederek, meydanlara çıkacaklarının mesajını verdi.
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Diyarbakır’da, yüksek enflasyon, asgari ücret, vergide adalet, kıdem tazminatı gibi konuların tartışıldığı toplantıya katıldı.
Konfederasyonun bölge başkanları ve temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda Türk-İş Genel Başkanı Ağar, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin çilesini işçilere ödetildiğini ifade etti. Ağar, "Meydanları bizim ısıtmamız lazım. Eğer masa başında müzakerede bu işler çözülmüyorsa meydanlara sıçrar. Temennimiz masa başından müzakere ile çözülen işlerdir. Sendikalı olan kamuda çalışan işçilerin de tamamı mutsuz. Türkiye’de mutlu azınlık her zaman var. Ama çilesini biz çekiyoruz. Ekonomiye katkıyı biz veriyoruz ve bütün kamu işini biz yapıyoruz. Alın terimizle çalışıyoruz ama karşılığını alamıyoruz o nedenle feryadımız talebimizdir” dedi.
‘Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz’
''Türk-İş olarak, işçinin, emeklinin, insana yakışır koşullarda bir hayatı olsun diye mücadele ettiklerini'' kaydeden Ağar, şöyle devam etti:
''Çalışanın emeklinin hakkını arıyoruz. Sokakta enflasyonu en iyi biz biliyoruz. Üyelerimiz başta olmak üzere tüm emekçilerin taleplerini dile getiriyoruz. Emeğimizin karşılığı olan gelirimizin enflasyon verilerine kurban edilmesine açık bir tavır alıyoruz. Bir kez daha belirtiyoruz ki hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalıştırma sorunları altında ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz. 690 Sayılı Kanun Hükmünde kadroya giren işçilerin kanunlarındna doğan haklarını aramaya devam edeceğiz. KİT’lerde ve kamuda taşeron işçiliğinde yaşanan sorunlar sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız. Büyük bir adaletsizlik var. Şu anda kamuda çalışan arkadaşlarımızın almış olduğu ücretlerin yüzde 27’si vergi için kesiliyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını her zaman savunacağız.'' (ANKA)