Dünya

'Türk dış politikasında paradigma değişikliği'

İsrail ile Türkiye'nin yeniden yakınlaşmasını DW Türkçe'ye değerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin yeni dönemde ‘dost ülke’ sayısını artırmaya çalışacağını ifade ediyor.

27 Haziran 2016 23:00


Türkiye ile İsrail, Mavi Marmara baskınından 6 yıl sonra, ilişkilerin normalleşmesi için anlaşmaya vardı. Pazartesi günü Başbakan Binali Yıldırım ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından aynı anda açıklanan anlaşma ile Gazze’ye insani yardım ve Mavi Marmara mağdurlarına tazminat gibi konularda anlaşmaya varıldı. Ayrıca yeni dönemde Gazze’nin imarı ve Doğu Akdeniz’deki doğalgazın Avrupa’ya aktarılması konularında da işbirliğine gidilecek.

Ankara-Tel Aviv yakınlaşmasını DW Türkçe’ye değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre, Türkiye’nin İsrail ile yakınlaşması dış politikada bir paradigma değişikliği anlamına geliyor. Türkiye’nin yakın zamanda başta komşu ülkeler olmak üzere ihtilaf içinde olduğu ülkelerle ilişkileri düzeltmeye dönük adımlar atması bekleniyor.

“Dost ülke sayısı artırılacak”

Küresel Politik Eğilimler Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mensur Akgün’e göre, bu anlaşma Türk dış politikası açısından ‘paradigma değişikliği’ anlamına geliyor. “Zaten Başbakan Yıldırım, açıklamasında diğer ülkelerle de normalleşmeye dönük adımlar atılacağının işaretlerini verdi” diyen Akgün, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ‘dost ülke’ sayısını artırmaya dönük politikalara ağırlık vereceğini söyledi.

Ankara-Tel Aviv yakınlaşmasına hem her iki ülkenin iç kamuoyundan hem de üçüncü ülkelerden çeşitli tepki ve itirazlar geleceğini vurgulayan Prof. Akgün, “Ancak her iki taraf da yakınlaşmak konusunda samimi ve kararlı bir resim veriyor” dedi.

“ABD ve AB ile ilişkileri olumlu etkiler”

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (Bilgesam) Başkanı Prof. Dr. Atilla Sandıklı ise, Mavi Marmara olayından sonra Türk dış politikasının eksen değiştirdiğini ve o günden bugüne Türkiye’nin düşmanlarının çoğaldığına işaret ediyor. Bugün ise dış politikanın yeni bir paradigma değişikliği ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Sandıklı, “İsrail ile düzelme, sorunlu olan ABD ve AB ile ilişkileri de olumlu etkileyecektir. Rusya ve hatta Suriye ile de diyalog gündeme gelebilir” diye konuştu.

Tüm bu gelişmelerin yanında Doğu Akdeniz doğalgazının İsrail-Türkiye işbirliği ile Avrupa’ya ulaştırılmasının çok hayati bir gelişme olacağını ifade eden Prof. Sandıklı, “Bu işbirliği, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda da yeni arayışları başlatabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Mavi Marmara baskını nedir?

Türkiye-İsrail ilişkilerinin son 6 yılda buzdolabına konmasına neden olan Mavi Marmara olayı, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da aralarında bulunduğu 6 uluslararası sivil toplum örgütünün Gazze'ye insani yardım götürmek için bir yardım filosu oluşturması ile başladı. 37 farklı ülkeden gelen 750 aktivisti taşıyan filo, 6 bin tonluk insani yardımı Gazze'ye ulaştırmayı hedefliyordu. 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara gemisinin etrafı İsrail ordu güçleri tarafından sarıldı ve İsrail’in Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırı sonuncunda 9 Türkiye vatandaşı hayatını kaybetti, 56 kişi yaralandı. Yaralılar arasındaki bir Türkiye vatandaşı da daha sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Geriye kalan aktivistler ise İsrail’e izinsiz girmek suçlamasıyla tutuklandı ve daha sonra sınır dışı edildiler.