Gündem

Türk: Bir daha ateşkes çağrısı yapacak yüzümüz olmayacak!

Diyarbakır'da 'ateşkes' için yoğun bir temas trafiği yaşandı.

15 Eylül 2010 03:00
T24 - Diyarbakır'da bugün yoğun bir temas trafiği yaşandı, Nobel ödüllü eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Ahtisaari'nin başını çektiği uluslararası 'Akil Adamlar', başta Ahmet Türk olmak üzere birçok görüşme yaptı.



Kamuoyunda ''Akil Adamlar' olarak da bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu üyeleri, kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı Ahmet Türk ile biraraya geldi.

Aralarında Komisyon Başkanı eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, eski İspanya Dışişleri Bakanı Marcelino Oreja Aguirre ve eski Avusturya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Albert Rohan'ın da bulunduğu heyet'in görüştüğü isimler arasında Aysel Tuğluk da vardı.

Basın mensuplarının görüntü almasının ardından görüşme basına kapalı gerçekleşti.

Yaklaşık 2,5 saat süren görüşmenin ardından Ahmet Türk NTV canlı yayınında görüşmeyi değerlendirdi:

"1 aydır süren bir ateşkes var ve ateşkes 20 Eylül'de sona erecek. Biz silahların susması ve barışçıl bir sürecin gelişmesi yönünde çabalarımızı ortaya koyuyoruz. Bugün Diyarbakır'da bulunan çok değerli bir heyetle görüştük ve sürecin hassasiyetini ifade ettik. 20 Eylül tarihi çok önemli, güven verici ve Kürt sorununun çözümüne katkı sunacak bir iradenin ortaya çıkması gerekiyor. Günümüz dünyasında bu sorun iç sorun olmaktan çıkıp uluslararası boyuta ulaşıyor.

Bu işin operasyonlarla, güç göstererek veya PKK'nın da silahla devam ederek bu sorunun çözülemeyeceğini artık herkes gördü, bunu heyete ifade ettik. Heyetin Diyarbakır'da oluşunu önemsiyoruz, dünyanın birçok yerde arabuluculuk yapmış, müzakerelere katılmış isimler şehrimizdeydi. Sürecin nasıl barışçıl bir yönteme evrileceğini anlattık. Yeniden çatışmaların başlamasıyla artık çok fazla söz söyleme şansı kalmayacak. Devletten ve hükümetten bu süreçle ilgili nelerin yapılabileceğiyle ilgili çok çabuk bir güven verecek ortam yaratılmasını bekliyoruz. Hükümet ikna çabasına girmeli. Artık bu sorunu görmemezlikten gelemeyiz, ilgisiz davranamayız. Her görmemezlikten gelme, genç canların ölmesine neden oluyor. Türk halkının da Kürt halkının da bu konuda artık dayanacak sabrı kalmadı."


"20 Eylül, bıçak sırtı bir gün"


Ahmet Türk, gazetecilere ise şu açıklamayı yaptı:

"Bütün dünya biliyor ki artık silahlar yerine gerçekten diyalog, uzlaşı ve müzakerelerle artık sorunların çözülebileceğini herkes görüyor ve ifade diyor. Tabii ki bu mesele için, barış ve demokrasi için yine bin yıldır birlikte yaşayan halkların kardeşliğinin sevgiye dönüşmesi için sadece bize görev düşmüyor. Bütün iç dinamiklerle, yine barış ve demokrasiden yana ve bu konuda deneyimi olan grupların da yoğun çaba görmesini istiyoruz. Mutlaka güven ortamının oluşması konusunda bir çabanın oluşması lazım. Yine güven oluşturacak grupların devreye girmesinde büyük yararların olduğunu görüyoruz.

20 Eylül günü çok hassas, yani bıçak sırtında gittiğimiz bir süreç ve bu sürecin barışçıl bir sürece evrilmesi için gerçekten barışın önünü açacak bazı çabaların, çalışmaların ortaya çıkması gerekiyor. Eğer güven verici bir şey olursa belki bu konuda etkili olabiliriz. Çabalarımızı sürdürüyoruz. Bu coğrafyada tüm kesimlerden 20 Eylül sürecinin uzaması için hem hükümetten hem PKK'dan beklentileri var. Bu konuda gereken çabaları ortaya koyuyorlar.

Umut ediyoruz ki bütün çabalar barışçıl bir sürecin başlaması için bir vesile olur. 20 Eylül tarihinden sonra artık bizim bir daha birilerine ateşkes çağrısı yapacak yüzümüz de olmayacaktır. Bu konudaki düşünce ve taleplerimizi dile getirdik. Gerçekten barış için bir kanalın açıldığını gördük. Ama tabii ki bu tek taraflı olmaz. Hükümetin de, devletin de artık bu acıların dinmesi konusunda yine demokratik bir Türkiye'nin oluşması konusunda artık devreye girmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bizim görmek isteğimiz fotoğraf, acıların yaşanmadığı ve insanların ölmediği, demokratik, çağdaş bir yaklaşımın ortaya çıkmasıdır. Tabii ki mutlu olacağız, biz barışa inanıyoruz. Barıştan başka bir formülün olmadığını da biliyoruz ve umudumuzu da hiç bir zaman kaybetmeyeceğiz. Umudumuzu koruyacağız.''


"Yeni randevu istedik"


Ahmet Türk, sözlerini şöyle tamamladı:

''Hükümetle, Sayın Cumhurbaşkanı ile yani bu görüşmeler sağlanabilirse burada gerçekten bir çabayı bir demokratik sürecin başlatılması konusunda bir ciddiyet ortaya çıkarsa, bu çabalarımız genişler. Her kesimle bu konuda diyalog  oluşturmak için çabalarımızı artıracağız. Ancak yeni randevu istedik. Bu da birkaç gün içinde belli olur. O zaman daha net somut bazı şeyleri tartışabiliriz diye düşünüyorum.''