Gündem

‘Türk aileler zihinsel engelli çocuktan utanıyor’

York Düşesi Sarah Ferguson, ‘Bir anne olarak evde oturmak yerine çocukların sorunlarına eğildiğini’ söyledi.

10 Kasım 2008 02:00
İngiliz televizyonu ITV’deki ‘ITV Tonight’ haber programı ‘Düşes ve Kızları: Gizli Görevleri’ adıyla, Türkiye’de iki ayrı çocuk yurdunda gizli çekilen görüntüleri yayımladı. İstanbul-Zeytinburnu ve Ankara-Saray çocuk yurtlarında yapılan kayıtlar ‘Avrupa’yı utandıran görüntüler’ anonsuyla sunuldu. Programda Ferguson’un ‘İki mükemmel kız çocuğu sahibi bir anne olarak evde oturmak yerine çocukların sorunlarına eğilmeyi istediğine’ ilişkin sözlerine de yer verildi.
İstanbul’dan, ‘Asya’yla Avrupa’yı bağlayan coğrafyada, büyük bir kent’ diye söz edilen programda turistlerin Türkiye’de kendilerinin gezdikleri yerleri görmedikleri vurgulandı; ‘bu büyük ülkede çocuklarını, özellikle de engelli çocuklarını terk eden pek çok ana-babanın bulunduğu’, düşes ve kızlarının Türkiye’yi araştırmaya geldikleri söylendi.

İlgi bulamayan çocuk hareketi

Türkiye’nin AB üyeliği için uğraştığı hatırlatılırken, ülkede hâlâ önemli ölçüde insan hakları ihlalleri yaşandığı söylendi. Ekibin önce Zeytinburnu’nda 60 zihinsel ve bedensel engelli çocuğun kaldığı yurdu ziyaret ettiği belirtilen programda, düşesin buraya ‘bir hayırsever’ diye sokulduğuna dikkat çekildi. Türkiye’de anne-babaların engelli çocukları daha çok terk ettikleri iddiasına da yer verilirken, “Türk ana babalar bu çocuklardan utanıyor” dendi. Zeytinburnu ziyaretinin yurtta kaos yarattığı belirtilirken buradaki çocukların yüzlerinde ve vücutlarında kesik, yara ve morluklar bulunduğu anlatıldı. Bir çocuğun kollarının ‘giysisinin içine hapsedildiği’, bir diğerininse Ferguson’un yanında otururken sürekli öne arkaya sallandığına dikkat çekilirken, bir uzman bunun ‘İlgi bekleyen ve beklediği ilgiyi bulamayan bir zihinsel engelli çocuğun davranışı’ olduğu yorumunu yaptı.

Çocuk haklarıyla ilgili uluslararası anlaşmalara imza koyan bir ülke olmasına rağmen bu görüntülerin yaşandığı söylenen Türkiye’de günde yaklaşık 40 çocuğun ebeveynleri tarafından terk edildiği iddiasında bulunuldu ve Türk hükümetinin bu gizli çekimleri hukuk dışı olarak değerlendirdiği, çekim yapılmasının çocuklarda olumsuz etki yaratacağını savunduğu söylendi. Zeytinburnu yurdunda çocukların bütün gün aynı odada bir şey yapmadan tutulduğu, hafif engelli olanlarla ağır zihinsel engellilerin aynı birimde barındırıldıkları belirtildi.
Programın yapımcısı Chris Rogers, sonraki duraklarının Ankara’nın Saray ilçesindeki çocuk yurdu olduğunu belirtirken, “Araştırmalar derinleştikçe dehşet görüntüleri de arttı” dedi. Ankara’da öncü ekibin sokak çekimleri yaparken polis tarafından durdurulup uyarıldığı, bu nedenle yurda kılık değiştirerek girme gereği duyulduğu belirtilirken, Ferguson’un yakalanma korkusu yaşadığına dair ifadeleri de verildi.

‘Ölüm cezasına mahkûm doğmuşlar’

Ferguson’a eşlik eden, çocuklara yardım amaçlı sivil toplum kuruluşu üyeleri Türkiye’deki sistemde çocuklar için umut olmadığını belirtti. Bu noktada Ferguson, “Yani burada bu tür çocuklar ölüm cezasına mahkûm doğmuş oluyorlar” dedi. 700 çocuğun kaldığı ve kapasitenin 1000’e yükseltilmesi için çalışma yürütülen yurtta karmakarışık odalarda, çoğu bebekliğinden beri yurtta kalan çocuklarla karşılaştıklarını belirten ekip, koridorda yatan bir erkek çocuğa dikkat çekti. Çocuğun dışarı çıkarılmadığı, bu yüzden koridorun güneş vuran bölümüne yatıp güneşi yüzünde hissetmeye çalıştığı anlatıldı.

Bir başka odada bütün günü yatakta geçirmek zorunda bırakılan çocukların bulunduğu, onlarca yatakta da çeşitli yaşlardan çocukların bağlandığına dair deliller olduğu belirtildi. Bu bölümde Ferguson’un yurttan aldığı kumaştan bağ da seyircilere gösterildi. Program bir çocuğun da hiperaktif olduğu gerekçesiyle kutuda tutulduğu görüntüsünü ekrana taşıdı. Aynı çocuğun bir süre sonra bir başka odada bir yardım görevlisiyle kitaba bakarken görüntülerini de veren yapımcılar çocuğun hiperaktif olduğu iddiasının doğruluğundan şüphe ettiklerini belirtti. Ferguson, yurtta burnuna çarpan kokunun insanın kemiklerine işleyen cinsten olduğunu söyledi.
Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin İngiltere tarafından da desteklendiği belirtilen programda, Başbakan Gordon Brown’ın bu desteği vurgulayan bir konuşmasından alıntılara da yer verildi. Programda, İngiltere’nin bu şartlar düzeltilmedikçe Türkiye’ye desteğini sürdürüp sürdürmeyeceği ve Türkiye’nin AB üyeliği konusunda iyi düşünülmesi gerektiği belirtilerek Türkiye’nin insan hakları karnesini ilerleteceğine dair verdiği sözü tutup tutamayacağı da tartışıldı.

İngiliz yazar düşese çok kızgın

Programın ardından İngiliz basınının tanınmış bir yazarından da tepki geldi. Andrew Pierce, The Daily Telegraph’taki yazısında, York Düşesi’ni sert bir dille eleştirerek “Neden Fergie gizli misyonlarını kendine saklamıyor?” diye sordu.
“Kraliçenin özel sekreteri olan merhum Lord Charteris, onu tarif etmek için üç kelime kullanmıştı: Adi, adi, adi diyen Pierce, “Film Türkiye’yle diplomatik sorun yarattı. Belki (Ferguson) buna alışık çünkü kendisi de zamanında Kraliyet ailesiyle birkaç sorun yaşamıştı” diye yazdı. Pierce, Ferguson’un hayatını dünyanın yoksul çocuklarına yardıma adadığı iddiası için de “Şaşkınım. 4 milyon sterlinlik borcunu ödeyebilmek için son birkaç yılı ABD’de ‘Kilo Gözetimciler’i tanıtarak geçirdiğini sanıyordum” dedi. Yazar Prenses Beatrice’in 17 yaşındayken bol resimli dergilerde boy gösterdiğine dikkat çekerek, bunun da düşesin yoksul çocuklara yönelik faaliyetlerinin parçası olup olmadığını sordu.