Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Türkiye politikasında değişiklik açıklaması ve Türkiye'ye seyahat uyarısının sertleştirilmesinin ardından gözler bir yandan turizm sektörüne çevrildi. Gabriel, "Peter Steudtner olayı, Türkiye'de Alman vatandaşlarının keyfi tutuklamalar karşısında güvende olmadığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki terör saldırıları, darbe girişimi ve iki ülke arasındaki siyasi gerginliklerin son dönemde turizme olumsuz etkileri olmuştu. 2016 yılında Türkiye'ye 4 milyon Alman turist seyahat etti. Rekor kırılan 2015 yılına kıyasla, 2 milyon düşüş yaşandı.
Peki, son gelişmeler ne tür etkilere yol açacak? Şu ana dek sektörden temkinli açıklamalar geliyor.
Alman Seyahat Acentaları Birliği'nin (DRV) ilk basın açıklamasında, gelişmelerin nasıl ilerleyeceğini "gelecek gün ve haftalardaki rezervasyonların göstereceği" kaydedildi. Açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı güvenlik durumuna ilişkin yeni bir değerlendirmede bulunmadı, sadece seyahat uyarısını uyarladı. Tatilciler için seyahatler rezervasyonlara uygun şekilde gerçekleşiyor" denildi.
Alman seyahat acentesi şirketi TUI'den DW Türkçe'ye yapılan açıklamada, "Türkiye için talep ve rezervasyonlar, son dönemde yeniden hareketlendi. Turizm sanayinde çalışanların misafirperverliği ve hizmeti ve ayrıca iyi fiyat olanakları ve otellerin kalitesi, konuklar tarafından sürekli dile getiriliyor" denildi. Ancak açıklamada, "Türkiye yine de önceki yılların rezervasyon seviyesine ulaşabilmiş değil" ifadeleri yer aldı.
Schäfer: İlk verileri ağustos ortasında bekliyoruz
Alman Seyahat Acentaları Birliği'nden Torsten Schäfer ise Gabriel'in açıklaması sonrası gelen tepkilere ilişkin "Bu kadar kısa vadede bunu göremeyiz. Dün öğle vakti açıklama yapıldı bu kadar kısa sürede rezervasyon verilerinde bunu göremeyiz. Değerlendirmeleri aylık olarak alıyoruz. Yani temmuz ayına ait verileri ağustos ortasında alacağız" şeklinde konuştu.
Seyahat bürolarına ve acentalarına müşterilerden bazı sorular geldiğini söyleyen Schäfer, yine de somut reaksiyonlar için şu anda güvenilir veriler olmadığını ifade etti.
Schäfer öte yandan "yaz tatilinin başlamasıyla, bazı eyaletlerden Türkiye'ye seyahat edenlerin sayısında artış görüldüğünü" de söyledi.
Rezervasyon artışının bir nedeninin de düşük fiyatlar olduğunu kaydeden Schäfer'e göre, "Türkiye'de halihazırda iyi fiyat olanaklarının yanı sıra şu anda seyahat acentalarının fiyat açısından oldukça çekici kampanyalarının da olduğunu" kaydetti.
Ulusoy: Etkilenmemesi için gayret gösteriyoruz
DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, siyasi gerginliğin turizmi etkilemeyeceği görüşünde. Ulusoy, açıklamasında "Etkilememesi için gayret gösteriyoruz. Siyasetçilerin işleri çözülür, bunlar geçicidir. Şu anda etkileyen bir olay yok. Etkilememesi için de gayret sarf ediyoruz" dedi.
Ulusoy, "Herkesin elinde kontratı var, herkesin elinde mukavelesi var. Alman turistlerin geleceği kanaatindeyim. Bunların bizi etkilemeyeceği kanaatindeyim. En iyi şekilde gelsinler, huzur içinde tatillerini yapsınlar. Herkes kontratına, mukavelesine sadık kalacak, başka bir şey yok" şeklinde konuştu.
Alman turistlere çağrıda bulunan Ulusoy, "Alman dostlarımızı bekliyoruz. Onların valizleri, bizim otellerimiz hazır" ifadelerini kullandı.
Seyahat uyarıları sertleştirildi
Almanya Dışişleri Bakanlığı, perşembe günü Türkiye'ye seyahat edecek Alman turistlere yönelik uyarılarını sertleştirdi. İnternet sitesindeki uyarıda, Türkiye'ye ziyaret edeceklere elçilik ve konsoloslukların "kriz önlem listesine" (https://elefand.diplo.de) kayıt yaptırmaları tavsiyesinde bulunuluyor. Kayıtlar seyahatin başlamasından önceki 10 günden itibaren yapılabiliyor.
Dışişleri Bakanlığı yaptığı uyarıda "Türkiye'deki terör tehlikesi nedeniyle seyahat edenlere dikkatli olmaları ve kalabalıklardan kaçınmalarını" öneriyor. Suriye ve Irak gibi sınır bölgelerine seyahatlerden kaçınılması da isteniyor ancak tatil bölgeleri bu uyarıya dâhil değil. Öte yandan, tatilcilere kamuya açık alanlarda Türk hükümetine yönelik siyasi görüşlerini ifade etmemeleri de tavsiye ediliyor.
Kuzey Ren Vestfalya Tüketici Merkezi, seyahat firmalarından kriz önlem listesine yapılan kayıtlarda hızlı ve tüketici odaklı çözümler bulmasını istedi.
Kuzey Ren Vestfalya Tüketici Merkezi Başkanı Wolfgang Schuldzinski, AFP'ye verdiği demeçte, "Gabriel'in 'şu anda kimseye Türkiye'ye seyahat etmesinin tavsiye edilemeyeceği' yönündeki açıklamasıyla seyahat branşı için önemli bir sinyal verilmiş oldu. Seyahat acentaları, bu güncel gelişmeler ışığında seyahatini ertelemek isteyenleri anlayışla karşılamalı" açıklamasını yaptı.
Türkiye reklamları yayından kaldırıldı
Öte yandan, Alman televizyon kanalları n-tv ve N24, son gerginlik sonrası izleyicilerden gelen tepkiler üzerine Türkiye'ye ilişkin reklamları yayınlamayı durdurduğunu açıkladı. Haziran ayından beri yayınlanan reklamda futbolcu Lukas Podolski de rol alıyordu.
N-24 sözcüsü, "Güncel siyasi sonuçlar ışığında bu reklamları artık yayınlamamaya karar verdik. Reklam ve programları birbirinden ayırıyor olsak da izleyicilerimizi son gelişmeler ışığında irite etmemek bizim için önemli" dedi.
Yıldırım: Almanya ne kadar güvenliyse, Türkiye de o kadar güvenli
Başbakan Yıldırım Binali ise yaptığı açıklamada, Almanya'nın güvenlik uyarılarını geri çevirdi.
Yıldırım, "Almanya ne kadar güvenliyse Türkiye de o kadar güvenli. Alman yetkililere sesleniyorum: Daha sakin hareket edelim, tüm meseleleri konuşarak çözebileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
© Deutsche Welle Türkçe
Başak Sezen