Tunus’ta parlamento pazar akşamı ülkenin yeni anayasasına 4 ret oyuna karşı 200 milletvekilinin kabul oyuyla onay verdi. Oylamada 12 milletvekili çekimser kaldı.
Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesinden üç yıl sonra kabul edilen yeni anayasa, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alıyor. Çoğu Arap ülkesinin aksine Şeriat'ın hukukun ana kaynağı olarak gösterilmediği anayasada, inanç, düşünce ve toplanma özgürlüğünün yanı sıra cinsiyet eşitliğinin de altı çiziliyor.
Ban ve Steinmeier'den övgü
Tunus’ta yeni demokratik bir devlet yapısı oluşturmak doğrultusunda atılan bir adım olarak görülen yeni anayasa uluslararası toplumdan da destek aldı.
Geçici parlamentonun kabul ettiği anayasayı tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendiren BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Tunusluların reform arzulayan başka halklar için örnek teşkil ettiğini söyledi.
Örnek demokratik bir sürecin yaşandığını kaydeden Almanya Dışişleri Bakanı Frank – Walter Steinmeier de, “Tunus, demokrasi, hukuk devleti, hoşgörü ve vatandaş haklarınde ilerleme sağlanmasının mümkün olabileceğini tüm dünyaya gösterdi” diye konuştu.
Steinmeier bundan sonraki aşamada ise mümkün olan en kısa sürede erken seçimlerin yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Siyasi kriz aşıldı
Tunus'ta yeni anayasanın aslında 2012 yılında kabul edilmesi planlanıyordu. Ancak İslamcı En Nahda Partisi ile laik muhalefet arasındaki anlaşmazlıklar, ardından muhalif politikacı Muhammed İbrahimi'nin öldürülmesi ülkenin derin bir krize sürüklenmesine yol açmıştı.
Bu arada hükümeti kurmakla görevlendirilen geçici hükümetin başbakanı olarak görevlendirilen Mehdi Cuma'nın yeni kabine listesini Cumhurbaşkanı Muhammed el-Munsif el-Merzuki'ye sundu.
Partilerüstü bir isim olan Cuma'nın ağırlıklı olarak teknokratlardan oluşan kabinesiyle erken seçimler yapılıncaya kadar ülkeyi yönetmesi planlanıyor.