Ali Eyüboğlu
(Milliyet/CADDE, 21 Mayıs 2012)
Yasaklı ürünlerin reklam yıldızları!
Ünlülerin oynadığı zayıflatıcı ürünleri satan ve reklamı yayınlayan sitelere Sağlık Bakanlığı ceza kesti. Ancak o ürünlerin kampanya yıldızları nedense pas geçildi. Tüketiciyi yanıltmanın cezası var da, insanları kandırmanın, güveni suistimal etmenin cezası niye yok?
Kamuoyunun tanıyıp sevdiği ünlülerin, reklamlarını yaptıkları ürünlerin tanınırlığını ve pazar paylarını artırdığı bir gerçek.
Bu oran kampanyada kullanılan ünlüye, ürüne ve kampanyaya göre değişiklik arzetse de, taraflar memnun bu işbirliğinden.
Satan, sattıran ve alan da memnunsa sorun yok.
Satan ve sattıran memnun, ama tüketici mutlu değilse, o ürünü piyasaya sürenler kadar, “Bunu alın” diyen kampanya yıldızları da kusurlu demektir bu durumda.
Ama gel gör ki bu işten kazançlı çıkanlardan sadece bir kısmına kesiliyor ceza.
Sağlık Bakanlığı; Seda Sayan, Mesut Yar ve İvana Sert gibi ünlüleri reklamlarında kullandıkları için internetten peynir ekmek gibi satılan zayıflatıcı ürünleri yasaklamıştı. Uyanıklar bu kez ‘gıda takviyesi’ adı altında Tarım Bakanlığı’ndan izin alıp, satışlara devam edince Sağlık Bakanlığı müdahil oldu konuya. Bakanlık, bu ürünleri satanlara ve reklamı yayınlayan internet sitelerine ceza kesti.
O ürünlerin kampanya yıldızları nedense pas geçildi.
Tüketiciyi yanıltmanın cezası var da, insanları kandırmanın, güveni suistimal etmenin cezası niye yok?
Artık aldıkları reklam parasını mı iade ederler, yoksa ilgili kurumlar onlara belli bir süre ‘reklama çıkma yasağı’ mı uygularlar bilemem.
Bu devleti yönetenlerin işi.
Sırp bakıcı 'kobay'sanki!
Ama onların ceza almadan bu işten sıyırmaları bana hiç de hukuki, vicdani ve akıl karı gelmedi.
Bu yıldızlardan İvana Sert’in yaptığı savunmaysa bana özürü kabahatinden büyük gibi geldi:
“Ben bu ürünler yararlı ve yasal olarak satılıyor düşüncesiyle gelen teklifi kabul edip tanıtımında yer aldım. Böyle bir yasağı sizden (Haberi yapan muhabiri kastediyor) duydum. Hemen avukatım devreye giriyor. Eğer öyle bir şey varsa durduruyoruz. Ben sağlıksız bulunan bir ürünü asla tanıtmam, böyle bir şeyin içinde yer almam. Oğlumun Sırp asıllı bakıcısı biraz şişmandı. Önce onun denemesini istemiştim. Kilo verdiğini görünce teklifi kabul ederek tanıtım filmlerinde oynamıştım. Gerekli yasal incelemeleri yapıp anlaşmamı gözden geçirerek yayını durduracağım.”
Biraz şişman olan ‘Sırp asıllı bakıcısı’nı resmen ‘kobay’ olarak kullanmış hanımefendi.
İvana Sert’in bakıcının etnik kimliğine bu denli vurgu yapmasını da anlayabilmiş değilim.
O da yetmezmiş gibi bu ürün yasal mı, değil mi onu bile kontrol etmeden kabul etmiş kampanya yıldızı olmayı.
Aynı Ahmet Kaya’nın ‘Başım Belada’ şarkısındaki gibi bir tablo var ortada:
‘Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.’
Hülya Avşar şike yaptı!
Bunca yıldır Kuzey Kıbrıs’a giderim.
Bu aylarda genelde yoğun olurdu uçak trafiği Ercan’da.
Ama bu kez çok tenhaydı. Casinoların 19 Mayıs Bayramı nedeniyle Ajda Pekkan, Kayahan, Serdar Ortaç, Petek Dinçöz, Volkan Konak, Funda Arar, Asena, Fatih Ürek, Songül Karlı ve Hülya Avşar’lı programlar koymalarına rağmen.
Ben Hülya Avşar’ı dinlemeyi tercih ettim.
Aslında iade-i ziyaret de diyebiliriz buna.
Çünkü Avşar, geçen hafta tvem’de başladığımız ‘Magazin Meydanı’na ilk canlı yayın konuğu olmuştu. Ricamı kırmayıp yayınımıza katılan Avşar’ı dinlemek için gittim Malpas’a.
Avşar’ı daha önce de dinlemiştim Malpas Otel Casino’da. Avşar, öncekine oranla çok daha formdaydı, hiç ara vermeden 1 saat 45 dakika kaldı sahnede. Söylediği şarkılar arasında albümlerinde okudukları da vardı, bilindik şarkılar da. Avşar Kızı en çok alkışı Orhan Gencebay’ın ‘Batsın Bu Dünya’sında aldı.
Kendisini dinlemeye gelenler arasında hangi takım taraftarlarının olduğunu öğrenmek isteyen Avşar, bir şarkının nakaratını önce Galatasaray, ardından Fenerbahçe taraftarlarına söyletti. Salondaki FB taraftarı daha çoktu. İş, tuttuğu Beşiktaş taraftarlarını test etmeye gelinece Avşar, şarkıyı önlerinde mikrofon olan vokalistleri, sazları ve yönetmeniyle söyleyince en güçlü onların sesi çıktı. Avşar, ardından şöyle dedi:
“Son zamanlarda şike işlerine çok alıştığımız için biz de bir şike yapalım dedik.”