Ömer Şahin'in Radikal gazetesinde yayımlanan haberi şöyle;
Türkiye’nin en büyük askeri casusluk soruşturması, TÜBİTAK’ta çalışan 5 bin personelin nasıl andıçlandığını da ortaya çıkardı. Gizlilik dereceli projeleri yürüten ülkenin kozmik kuruluşlarından TÜBİTAK’ta çalışan 1048 personel “ideolojik solcu, alevi, dinci, Ermeni, Yahudi, ülkücü” diyerek fişlenmiş. Listede yer alan bazılarının isimlerinin yanına da “porno sever, kadın düşkünü, kardeşi satanist, metalci” gibi özel yaşmına dair notlar yer alıyor. Fişlemede “güvenilir, desteklenmeli, ileride yükselmesini istiyoruz” denilen personelin bir süre sonra kritik görevlere getirildiği de öne sürülüyor.
TÜBİTAK fişlemelerinin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına yol açan “internet andıcı” ile benzer tarihlerde yapılması dikkat çekiyor. 2007-2009 yıllarını kapsayan fişleme dosyası askeri casusluk ve şantaj çetesini soruşturan Ergenekon Savcısı’nın hazırladığı iddianamenin eklerine de girdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda faaliyet gösterdiği öne sürülen askeri casusluk soruşturması kapsamında 2’si general 40 muvazzaf subayla birlikte 55 kişi tutuklanmıştı. Tutuklanan isimler arasında 3 TÜBİTAK çalışanı da bulunuyor. Tutuklananlardan birisi de TÜBİTAK’ın güvenliğinden sorumlu olan Yücel Çipli. Yapılan ev aramasında 2 adet power point sunum bulunmuş, fişleme dosyası bu bilgisayarlardan çıkmıştı.
Başkanın eşi Rummuş!
Fişlenen isimler arasında dönemin TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nükhet Yetiş’in eşi Prof. Dr. Mehmet Önder Yetiş de yer alıyor. Bir süre önce istifa eden Önder Yetiş, eşi ayrılıncaya kadar TÜBİTAK-MAM Başkan Vekilliği görevini üstleniyordu. Yetiş’in karşısına şunlar yazılmış: ”Amerika’da Nato Secan onayı almış bir cihazı (Milon-4 A) NATO ülkesi olmayan Rusya’ya başka bir proje kapsamında satışına göz yumdu. Özel şifre üreticisi sistemli (RNG) devreler Rusya’ya satılırken değiştirilmeden kullandırttı. Rum kökenli. Eski adamları mercek altında. Alternatif kadro konusunda Aytaç Paşa’ya önceki yıllarda teklifler sunulmuştu.”
Nükhet Yetiş: Haberim yok
Prof. Dr. Nükhet Yetiş, 2004 yılından 28 Ağustos 2011 tarihine kadar TÜBİTAK Başkanlığı’nı yapmıştı. Eşi de Gebze’deki tesislerde üst düzey görev yapıyordu. Ergenekon dosyasına giren fişlemeler Yetiş’in Başkanlık yaptığı 2007-2009 dönemini kapsıyor. Radikal’in konuyla ilgili sorularını cevaplandıran Yetiş, fişlemeden haberi olmadığını söyledi. Prof. Dr. Nükhet Yetiş, “Öyle bir şeyden haberim yok. Devam eden bir dava var. Böyle bir fişlemenin bizimle ilgisi yok. O kadar uzun zaman oldu ki hiç hatırlamıyorum. Bize de bir şey sorulmadı” diye konuştu. TÜBİTAK’daki fişlemelerde “değerlendirelim” diyerek olumlu referans verilen isimlerin daha sonra yükseltildiği ve kritik görevlere atandığı öğrenildi.
Kime, nasıl şantaj yapılacağı bile var
Z.E.Ş- Bizi kırmaz. Kızdardeşi E.Satanist grup lideri, kontrol altında tutulmalı
Ş.S-İdeolojik Alevi
S.A-Kadın zaafı var. Romanya fotoğrafları elimizde.
M.Y-Desteklenmeli
A.S.Ş-Merdan’ın ekibinden. İşe girmesini biz sağladık. Güven Paşa’nın referansı var. Güvenilir. İş paylaşabiliriz
U.D-İlgi grubunda. Aysam ilgilenecek
M.Ö.Y-Ezik birisi, işkolik, porno zaafı var. Kontrolümüz dışındaki firmalara iş veriyor
E.A-Norveç’li biriyle yaşıyor, dikkat edilecek
i.M.M-Rütbeli yakını Alevi
M.M-..Çok gizli ve önemli projelerimizi takip ediyor. Paşa’nın referansı var. İşçi Partisi’nde aktif. Sağlam ve güvenilir.
L.O-Yükseltelim
B.Ç-Yunanistan’a eşi üzerinden bilgi sızdırır. Koordine içinde.
L.Ö.Y-Dinci. Merdiven altında namaz kıldığı tesbit edildi. Fotoğrafları var
E.Ö- Ermeni
S.S-Metalci
Casusluk ve şantaj soruşturması nedir?
- 28 Nisan 2010’da emniyet birimlerine gelen bir mail ihbarında “Vika, Dilara ve Gül isimli kadınların liderliğinde bir fuhuş çetesinin yurtdışından kadın getirerek zorla fuhuş yaptırdığı, bu çete içerisinde 18 yaşından küçüklerin de bulunduğu” şeklinde bilgiler olduğu belirtildi.
- Örgütün yöneticisi olmakla suçlanan emekli Albay İbrahim Sezer’in evinde yapılan aramada bulunan DVD’deki dokümanlardan, çetenin savunma sanayiinin kritik projelerini yabancı servislere sattığı anlaşıldı. 3 TÜBİTAK çalışanı, 2 general ve 40 muvazzaf subayın da aralarında bulunduğu 55 kişi gözaltına alındı.
- İddianamede TÜBİTAK’ın yanı sıra ASELSAN, HAVELSAN gibi kurumlarda 5 bin kişinin fişlendiği öne sürüldü. 300 sayfalık iddianamede sözkonusu örgütün milli askeri proje yürüten TÜBİTAK, ASELSAN gibi kuruluşlardan proje çalarak yabancı istihbarat servislerine sattıkları iddia edildi.
- İddianamenin en önemli ayağını ‘gizli belgeler’ oluşturuyor. Çeşitli düzeylerde gizlilik taşıyan 165 bin belgenin sızdığı ortaya çıktı.
- Şantaj ve casusluk davası halen devam ediyor. TÜBİTAK’tan da 3 kişi yargılanıyor.
En ünlü fişleme skandalları
Batı Çalışma Grubu: Türkiye en kapsamlı fişleme operasyonuyla 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu ile tanıştı. PKK’nın 2 numaralı ismi Şemdin Sakık’a ait olduğu ileri sürülen ifadelerden yola çıkılarak ‘Güçlü Eylem Planı 1’ hazırlandı. Bu planda bazı gazeteciler PKK’yla işbirliği yapmakla suçlanıyordu.
Sosyetik fişleme: Ses getiren ikinci fişleme vakası ise kamuoyuna ‘sosyetik fişleme’ olarak yansıdı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın 26 Ocak 2004 tarihli yazısıyla ortaya çıkan bu fişlemede bazı askeri birliklere ve kaymakamlıklara “Kendisini ulusal değerlerin dışında-üstünde gören AB ve ABD yanlısı kişilerin izlenmesi” talimatı veriliyordu. Birçok işadamı, sanatçı vb. bu yolla fişlendi.
Kamu personel çizelgesi: Jandarma Genel Komutanlığı tarafından 2006’da hazırlanan ve “Kamu Personel Durum Çizelgesi” adı verilen belgelerin de bir andıç vakası olduğu ortaya çıktı. Bu çizelgede birçok bilginin yanında “siyasi düşüncesi, diniinancı” gibi bir bölüm de yer alıyordu. Andıçta dönemin Diyarbakır Valisi Efkan Ala’nın da aralarında bulunduğu idari amirler ve yargı üyeleri fişlenmişti.
Sivil Toplum Andıcı: Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nın 2006’da ‘Andıç’ başlıklı bir başka belge de bu kez TESEV, TÜSİAD gibi kamuoyunda bilinen kurumların da yer aldığı sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin fişlediği ortaya çıktı.
lahİka-1 planı: İki yıl önce Taraf’ta yayımlanan ve Genelkurmay’ın Türkiye’yi biçimlendirme planı olduğu iddia edilen ‘Lahika 1’ isimli eylem planı da bir andıç olarak tartışıldı. Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlandığı ileri sürülen ‘Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı’ adındaki bu andıçta ‘üniversiteler, üst yargı organlarının başkanları, basın mensupları vb. kişiler hakkında bilgiler detaylı yer alıyordu.