Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) iki gün sürecek 72'nci Büyük Kongresi, Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde bugün (26 Eylül) başladı.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen tabip odaları delegelerinin katılımıyla gerçekleştirilen kongrede, “Salgına ve savaşlara karşı mücadeleye devam” yazılı pankart asıldı. Kongre salonunda Koronavirüs salgınında yaşamını yitiren salgın çalışanlarının fotoğraflarına yer verildi.
TIKLAYIN - TTB: Son 9 ayda 702 doktor yurt dışına gitmek için başvurdu!
Divanın oluşturulmasıyla başlayan kongrede yapılan saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Genel Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman yaptı.
"TTB'ye yönelik saldırılarla mücadele ettik"
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre; Adıyaman, şöyle konuştu:
“Bir yandan TTB’ye yönelik saldırılarla mücadele ettik. Diğer yandan KHK’lerle, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması bahanesiyle mağdur edilen, işsiz bırakılan, hekimler ve sağlık çalışanlarının hak arama mücadelesine destek verdik. Covid-19 mücadelesine yönelik mücadelemizi sağlık çalışanlarının ve toplum sağlığının korunmasını temel alarak sürdürdük.
"Sorumluluklarını hatırlattık"
“TTB olarak kamusal sorumluluklarımız doğrultusunda Covid-19 mücadelesinde yaşanan eksiklikleri, yetersizlikleri ve hataları dile getirdik. Bu nedenle Covid-19 sürecine dair yapılacak her türlü değerlendirme ve atılacak her türlü adımın sadece bugüne değil önümüzdeki süreci de şekillendireceği inancıyla hareket ettik.
“Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunu ve koordinasyonunda sürecin tüm bileşenlerinin katılımıyla ve şeffaf olarak hayata geçirilmesi gerektiğini defalarca vurguladık. Salgın sürecinin ne yazık ki iyi yönetilemediğini, salgınla mücadelede adım atılırken bilimsel yöntemlerle hareket edilmediğini bunun da vaka ve ölüm sayılarının yeniden artmasına neden olduğunu gördük.
“Mücadeleye devam edeceğiz”
Bu salgın döneminin daha büyük acılarla devam etmemesi, ülke ve dünya için en az kayıpla sonlandırılabilmesi için bilim ve aklın yolundan ayrılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Covid-19 pandemisinin yaşandığı bir ülkede başta hekimler olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının sözü, sesi, çığlığı olmaya başardığımızı umuyorum. Görev sürem doldu ama buradayım, yanı başınızda ve omuz başınızda olmaya devam edeceğim.
“40 yıl sonra aynı tehdit”
Ardından TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz, faaliyet raporunu sundu. Salgın sürecinde yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anarak başlayan Yılmaz, rapor öncesi kısa bir konuşma yaptı.
Yılmaz, “Bundan iki hafta önce 12 Eylül’ün 40’ıncı yılını yaşadık. Ve Türkiye’de bu 40 yıl içerisinde anti demokratik uygulamaların, barışa uzanan kışkırtıcı elin, özgürlüklerimizi kısıtlayan o gücün biraz olsun hafiflediğini söyleyebilir miyiz? 12 Eylül’de örgütümüz kapatılmıştı. Bundan 40 yıl sonra Covid-19 salgın sürecinde örgütümüze yine aynı tehdit yapılıyor; 100’ün üzerinde sağlık emekçisinin yaşamını yitirdiği böylesi bir ortamda” dedi.
“Bakanlığa 33 mektup gönderdik”
Salgın süreci boyunca Sağlık Bakanlığı’na 33 kez açık mektup gönderdiklerini belirten Yılmaz, şunları söyledi: “Mektuplaşmanın bu kadar azaldığı ortamda kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Hepsinde de sağlık emekçilerinin yaşam koşulları, ihtiyaçları, ekonomik mağduriyetler, toplum sağlığı, aşılar aklınıza ne gelirse bir dayanışma içerisinde ilgili uzmanlık alanlarıyla süreci örgütleyerek Sağlık Bakanlığı’nı sürekli göreve davet ettik. Görevlerini yapmadıklarını sürekli söyledik”