Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, bez maske ile cerrahi maskenin koruyuculuğunun eşit olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şahin, "Maskeler neyden dokunmuş olursa olsun, '3 mikrondan daha büyük damlacıklar için bariyer oluşturabiliyor mu' bizim baktığımız yer orası. Yani 3 mikrondan yüksek damlacıklar varsa bundan geçemeyecek" dedi.
TSE Başkanı Prof. Dr. Şahin, Koronavirüs tedbirleri kapsamında meskenler dışında tüm alanlarda takma zorunluluğu olan maskenin nasıl olması gerektiğini anlattı. Prof. Dr. Şahin, bez ve cerrahi maskelerin koruyuculuğunun eşit, standardının da aynı olduğunu belirtti.
TIKLAYIN - "Üretilen maskelerin yüzde 99'u standartların altında!"
Prof. Dr. Şahin, pandemi süreci başlayınca, cerrahi maskeye erişimde bir sıkıntı ile karşılaşılmaması adına yıkanabilir, çok kullanımlı ve cerrahi maske yerine kullanılabilecek bir maske için Türkiye'de çalışma yapıldığını anlatarak, "Biz tekstil sektöründe gelişmiş bir ülkeyiz. Dolayısıyla tekstil sektörümüzün de bu manada üretim yapabilmesi adına bir kriter belirleme ihtiyacı doğru. İlgili tarafları bir araya getirmek üzere ‘TSE K 599’ dediğimiz bir belgelendirme kriteri hazırladık. Bu belgelendirme kriterleri bez maskelerin hangi özelliklere sahip olması konusunda detayları içeriyor" diye konuştu.
"3 mikrondan büyük damlacıklar geçmeyecek"
Bez maskelerin belli bir ebatları olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin, "Klipsin (tel) zımba gibi keskin kenarları olmayacak. Bu insan yüzü ile temas ettiği için kullanım halinde bir sıkıntı doğurmayacak. Cilde zarar verecek bir unsur olmayacak. İpliklerin yatay ve dikey dokunmasından oluşan bu yüzeyler arasında 3 mikrondan daha büyük damlalar için bir bariyer oluşturacak. Yani 3 mikrondan yüksek damlacıklar varsa bundan geçemeyecek. Çünkü biz biliyoruz ki damlacık yolu ile bulaşan bir virüs ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla koruyucu özelliğe sahip olan bu maskenin o damlacıkları geçmesine müsaade etmiyor olması lazım. Kullanılan malzemelerin cilde temasından dolayı cilde alerjik bir etki oluşturmaması lazım. Biz ona genel tabir ile biyouyumlu malzemeler diyoruz. Maskenin üretildiği kumaş, sentetik veya doğal liflerden dokunmuş bir kumaş olabilir. Örgüsü değişik şekillerde olabilir. Önemli olan dokuma tekniği ne olursa olsun 3 mikrondan büyük geçişlere müsaade etmiyor olması lazım. Kumaş üretiminde dokuma, örme, triko ya da dokusuz her türlü dokuma tekniğinin 3 mikrondan büyük geçişlere müsaade etmiyor koşulunu sağlamak kaydı ile bunu gerçekleştiriyor olması lazım" diye konuştu.
"Tıbbi açıdan 4 ana kriteri olmalı"
Maskenin çekildiğinde kopmaması, dikişlerinin sağlam olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Şahin, "Kusursuzluktan kastımız da çektiğimizde kopmuyor, dikişlerinin sağlam, içinde bulunan klipsin de esnek ve yüzeyin şeklini alabilir şeklinde olması gerekiyor. Bunlar gözle görülen özellikler. Tıbbi açıdan baktığımızda bakteri filtrasyonu, solunabilirlik, mikrobiyal temizlik, yıkanabilir gibi bez maskenin 4 ana kriterinin olması gerekiyor. Belli bir seviyenin altına solunabilirliğin düşmemesi gerekiyor. Bunun bir oranı var. Solunabilirlik konusunda yüzde 60 solumaya müsait olması lazım. Bakteri filtrasyonu açısından baktığımız gibi geçirgenlik anlamında cerrahi maskelerde olduğu gibi yüzde 90'ın üzerinde koruma sağlıyor olması lazım. Mikrobiyel temizlik açısından baktığımızda üzerinde miktobiyel bakteri tutmuyor olması lazım. Yıkanabilirlik olarak baktığımızda da bizim belirlediğimiz kriterler en az 5 defa yıkanabiliyor olması lazım. Piyasaya yıkanabilir bez maske arz edecek olan firmanın bunun ‘TSE K 599'a göre üretildiğini belgelemesi icap ediyor. Bunun kaç kere yıkanabilir olduğunu söylemesi gerekiyor. Ne ile yıkanması gerektiğini belirtmesi gerekiyor" dedi.
"Bez maskeler cerrahi maskelerin standartlarını sağlamalı"
Cerrahi maskelerde olması gereken özellikleri de anlatan Prof. Dr. Şahin, "Cerrahi maskelerde de bir klips var. Bunda da yüzeyin temizliği söz konusu. Bunu kullanıp atıyoruz. Bez maskeyi yıkayıp kullanmaya devam ediyoruz. Maske artık her yerde zorunlu. Maskeyi uyguladığınız zaman maskenin yüzeyi dışarıdan etkilenmeden kapatıyor, lastiklerin gerginliğe sebebiyet vermiyor olması lazım. İnsanların fizyolojisine göre biz kendi ölçülerine göre küçük, orta ve büyük diye ayırdık. Cerrahi maskeler de neyden dokunmuş olursa oldun 3 mikrondan daha büyük damlacıklar için bariyer oluşturabiliyor mu bizim baktığımız yer orası" ifadesini kullandı.
"Koruyuculukları eşit"
Maskelerin geçtiği testlerden de bahseden Prof. Dr. Şahin, "Hem cerrahi maskenin hem bez maskenin tamamının ciddi testleri var. Bunların bir kısmını biz yapıyoruz, bir kısmı TÜBİTAK’ta yapılıyor. Bizden belgelendirme talebinde bulunulan ürünün testleri yetkinliği olan laboratuvarlarda yapılıyor. Aksi takdirde belgelendirmemiz mümkün değil. Bez maskeler ile cerrahi maskelerin koruyuculuğu teorik olarak eşit. Bizim hazırladığımız bez maske standardı cerrahi maskenin sağlayacağı şartların tamamını sağlamak zorunda. İkisinin de sahip olduğu kriterler aynı. Maske artık hayatımızın değişmez parçası. Dileriz bu medikal alanda sağlık ile ilgili kritik bir sektörde kullandığımız bu malzemeler çok fazla ticarileştirilip standartlarının dışındaki üretim ile halkımıza ulaşmaz" dedi.