Connecticut, ABD'nin seçmen haritasında kendisini geleneksel olarak hep mavi rankle, yani Demokrat Parti'yle ifade eden bir eyalet.
Arada sırada çıkardığı Cumhuriyetçi valileri saymazsak, bu eyaletteki seçmenlerin çoğunluğunun başkanlık seçimlerindeki oyları, genelde hep bir Demokrat'a gider.
O nedenle de Demokrat adaylar, genellikle kampanyaları sırasında 'çantada keklik' olarak gördükleri bu eyalete uğramazlar bile.
Comey'nin tutanakları Trump'ı başkanlıktan edebilir mi?Sınırlı olan para kaynaklarını, oyları ortada olan eyaletlere gidip oradaki seçmenleri kendilerine çekmek için harcarlar.
New York'un komşusu olan ve benim de uzun zamandır oturduğum eyalette ezici çoğunluk son seçimlerde beklendiği üzere Hillary Clinton'a oy verdi.
Birçok Connecticut sakini, Beyaz Saray'a asla layık görmedikleri Cumhuriyetçi Donald Trump'ın çok az farkla başkan seçilmesini bir türlü içine sindiremiyor.
Ama burası aynı zamanda azınlıkta olan Cumhuriyetçi seçmenin de, desteğini ezici çoğunlukla Trump'a verdiği bir eyalet.
Jeb Bush, Marco Rubio ve Ted Cruz gibi uzun süredir siyasette olan ve yakından bilinen politikacılar dururken, Trump gibi New York'lu bir emlak milyarderi, sosyete ve realite şov yıldızının partideki durdurulamaz yükselişi, biraz da buradaki Cumhuriyetçiler sayesinde oldu.
Demokratlar arasında olduğu gibi onlar arasında da komşularım, tanıdıklarım, alışveriş yaptığım ya da bir şekilde günlük işlerimin düştüğü insanlar var.
ABD'deki siyasi kutuplaşmayı çok iyi gösteren Connecticut eyaletindeki Groton şehri, daha otoban girişinde kendisini 'dünyanın denizaltı başkenti' sözlerinin yeraldığı dev bir tabela ile tanıtır kendisini size.
General Electrics'in kısaca 'Electric Boat' adıyla anılan nükleer yakıtlı denizaltıları da üreten fabrikaları buradadır.
ABD Donanması'na bağlı Denizaltı Üssü burada yer alır. Hemen yakınımızdaki komşu şehir New London'da isn Sahil Muhafaza Akademisi vardır.
Bu yüzden asker ve asker kökenli mühendisler ve ailelerinin sıklıkla oturduğu bir alandır burası.
İşte göreve geldiği yaklaşık dört aydır aldığı tartışmalı kararlar, yaptığı atamalar ve açıklamaları Washington siyaseti ve medyasını sarsan Başkan Donald Trump'ın New London'a gelmesi, eyaleti adeta yerinden salladı.
Trump, buradaki Amerikan Sahil Muhafaza Akademisi mezuniyet törenine katılarak, görevindeki ilk askeri okul ziyaretini gerçekleştirirken, kendisini protesto etmek ya da ona açık destek vermek isteyen kişiler de, günler öncesinden planlar yaparak kente akın ettiler.
Trump'ın uçağının tekerlekleri New London havaalanına değdiği sıralarda yaklaşık 300 kişi, akademinin az ötesindeki parkta toplanıp Trump aleyhine slogan atmaya başladı.
Polis, okul çevresinde aldığı sıkı güvenlik önlemleriyle adeta kuş uçurtmazken, yollar trafiğe kapatıldı, çevredeki sokaklara park yasağı getirildi, izleyicilerin maske takması ya da sopalı pankart ve sırt çantası taşıması yasaklandı.
Protestocuların, yanlarına gelen ve "Amerika'yı yine büyük yapacağız" yazan kırmızı tişörtlerini giymiş Trump destekçileriyle hararetli biçimde tartıştığına şahit oldum.
Ellerinde "Birleşin ve Direnin", "Onu Hemen Hapse Atın" ve "Bu Rezilliği Ancak Azil Paklar" gibi ifadelerin bulunduğu pankartları taşıyanlar, Trump'ın FBI başkanı Comey'i tartışmalı biçimde işinden atarak Rusya ile bağlantılarını araştıran soruşturmayı engellemekle suçluyor ve bu yüzden azledilmesi gerektiğini savunuyorlardı.
Soyadını vermeyen Robert adlı protestocu, "yazın bunu! Hillary'yi email'leri yüzünden hapse atalım diyen Trump değil miydi? Şimdi kodesi boylaması gereken kendisi" derken, Trump'ın Margaret adlı destekçisi atıldı:
"Trump ne yapsa siz beğenmeyeceksiniz zaten. Hillary de Comey'nin işten atılmasını istememiş miydi? Deminki konuşmasında da söyledi, bu Doğu sahilinde yaşayan seçkinler grubu ve medya, başka hiçbir başkana bu kadar kötü davranmadı. Adama bir şans verin, daha Beyaz Saray'daki 100 günü bile yeni doldu! "
Sahil Muhafaza Akademisi mezunlarının ailelerinin çoğu ise, Trump'ın New London'a gelmesinden memnun görünüyorlardı. Başlarında 'Trump 2016' yazan beyzbol şapkası giymiş bir çift, kızlarının bu yıl akademiden mezun olduğunu, Trump'ın onun başkomutanı olacağını söyledi ve ekledi:
"Trump'ın başkan olarak burayı seçmiş olması, Donanma ve Sahil Koruma'ya verdiği desteği göstermesi açısından çok önemli. Trump bu şekilde bütçeden sahil koruma gemilerinin harcamalarına daha çok destek verebilir, çünkü buna şiddetle ihtiyacımız var."
Çevre eyaletlerden gelen bazı kişiler ise, Trump'ın Amerika'yı Amerika yapan değerleri önemsemediği için protestoya geldiklerini vurguladılar. İçlerinden ilk ismini Helen olarak veren 35 yaşındaki bir öğretmen şöyle dedi:
"Askeri ve dış politika konularından böylesine habersiz bir kişinin başkanımız olmasından korkuyorum. Yarın öbürgün hepimizi büyük bir savaşa sürüklemesinden büyük endişe duyuyorum, bunu söylemeye geldim".
Ama sözleri Ackley adlı bir Trump destekçisi tarafından kesildi:
"Trump'ın Washington'daki işi zor. Şimdi bize düşen, Connecticut'ı büyük yapmak. Orada da bize Trump yardımcı olacak."
Trump, Connecticut ziyaretini bir kaç saat içinde tamamlayıp Washington'a döndü, ama ardından ya kendisine hiçbir şekilde tahammül edemeyen, ya da ne olursa olsun ona mutlak destek veren, tıpkı Amerika gibi iki kutba bölünmüş bir Connecticut bıraktı.