ABD Başkanı Donald Trump, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile ön koşulsuz bir şekilde görüşmeye hazır olduğunu açıkladı.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile Beyaz Saray'daki görüşmesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Trump, "Eğer görüşmek isterlerse görüşeceğiz. İstedikleri zaman…" dedi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin başdanışmanlarından Hamid Abutalebi ise Twitter'dan paylaştığı bir mesajda Trump'a "İran halkının haklarına saygı duymak, düşmanlıklara son vermek ve nükleer anlaşmaya geri dönmek İran ve Amerika arasındaki görüşmelere giden engebeli yolu düzleştirecektir" yanıtını verdi.
Trump ve Ruhani, Temmuz ayı içinde birbirlerine yönelik sert açıklamalarda bulunmuştu.
ABD Mayıs ayında, İran'la nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamıştı.
Washington, 2015'teki anlaşmayı imzalayan İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya gibi ülkelerinde eleştirilerine rağmen Tahran'a yeniden yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.
Trump'ın 'Ruhani'yle görüşebilirim' açıklaması geldiğinde Beyaz Saray'ın doğu kanadındaydım ve bu sözlere hiç şaşırmadım.
Çoğu siyasi böyle bir görüşme ihtimaline büyük bir temkinlilikle yaklaşır. Hele de söz konusu ülkenin lideriyle kısa süre önce bir söz düellosuna tutuşmışlarsa.
Ancak iki yıldır Trump'ı takip ediyorum ve kendi müzakere becerilerine ne kadar güvendiğini biliyorum.
Bugüne kadarki tartışmalı lider zirveleri sorunlu geçti. Ancak tüm bunlar Trump'ı yeni zirveleri zorlamaktan alıkoymuyor.
Ruhani, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada ABD'yi uyardı ve "İran'la barış, barışların; savaş da savaşların anasıdır" dedi.
Trump ise Ruhani'ye Twitter üzerinden yanıt verdi:
"İran Cumhurbaşkanı Ruhani'ye: BİR DAHA ASLA ABD'Yİ TEHDİT ETME YOKSA TARİHTE DAHA ÖNCE ÇOK AZ KİŞİNİN GÖRDÜĞÜ SONUÇLARA KATLANIRSIN. ARTIK ŞİDDET VE ÖLÜME DAİR ÇILGIN LAFLARINIZI SİNEYE ÇEKECEK BİR ÜLKE DEĞİLİZ. DİKKATLİ OL!"
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da İran hükümetini "mafyaya" benzetti.
Trump, geçen hafta yaptığı açıklamada ise daha önceki açıklamalarının aksine müzakere kapısını açık bıraktı ve "gerçek bir anlaşmaya hazır olduklarını" söyledi.
ABD Başkanı, "Neler olacağını göreceğiz ama gerçek bir anlaşma yapmaya hazırız; bir önceki yönetim tarafından yapılan ve bir felaket olan anlaşmadan değil" diye konuştu.
Temmuz 2015'te, Çin, Almanya, Fransa, Rusya, İngiltere ve ABD'den oluşan ve P5+1 olarak adlandırılan ülkeler, İran ile uranyum zenginleştirmeyi azaltması karşılığında bazı ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngören nükleer anlaşma imzalamıştı.
Resmi adı Ortak Kapsamlı Eylem Planı olan anlaşmaya göre İran uranyum zenginleştirdiği santrifüjleri azaltma taahhüdünde bulunuyor.
Anlaşma koşulları İran'ın uranyum zenginleştirmeyi büyük anlamda azaltması ve nükleer silah yapmaya yetecek düzeye çıkarmamasını öngörüyor.
Anlaşmadan sonra İran'ın Natanz ve Fordo tesislerindeki santrifüj sayısı azaltıldı ve tonlarca az zenginleştirilmiş uranyum Rusya'ya gönderildi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan denetçiler İran'ın nükleer tesislerinde teftiş yapma yetkisine sahipti.