Dünya

ABD Senatosu'nda çoğunluk Cumhuriyetçilerdeyken, Demokratlar neden ABD Başkanı'nı yargılamakta ısrarlı?

ABD Temsilciler Meclisi, Başkanı Trump'ın iki suçtan azlini onayladı

19 Aralık 2019 15:15

Donald Trump, ABD'nin tarihinde Temsilciler Meclisi'nin hakkında azil kararı verdiği ve Senato'da yargılanacak olan üçüncü Başkan oldu.

ABD Kongresi'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi, Trump'ı, kişisel kazanımları için Ukrayna'ya baskı yapmak ve Kongre'nin yürüttüğü soruşturmaları engellemeye çalışmakla suçladı.

Kongre üyelerinin neredeyse tamamı partilerinin çizgileri doğrultusunda oy kullandı. Trump'ın Cumhuriyetçi Partisi'nin tüm üyeleri azil kararına karşı ret oyu kullandı.

Trump şimdi Senato'da yargılanacak, suçlu bulunması halinde Kasım ayındaki başkanlık seçiminden aylar önce görevden alınabilecek.

Ama Kongre'nin üst kanadı Senato'nun çoğunluğu Cumhuriyetçilerden oluşuyor. Dolayısıyla bu ihtimalin gerçekleşmesi de zayıf görünüyor.

Trump'ın görevden alınması neden zayıf bir ihtimal?

Temsilciler Meclisi'ndeki azil oylaması sonrası Trump Senato'da yargılanacak.

ABD Başkanı'nın görevden alınması için Senato'daki üçte iki çoğunluk gerekiyor.

Senato'da 100 üye var. Cumhuriyetçiler 100 sandalyenin 53'üne sahip. Trump'ın görevden alınması için Demokratların 67 senatörün desteğine ihtiyacı var.

Bu da, Demokratların 45 oyu ile bağımsızların 2 oyuna ek olarak, 20 Cumhuriyetçinin de Demokratlardan yana oy kullanması anlamına geliyor.

BBC'ye konuşan Virgina Richmond Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Carl Tobias şimdilik böyle bir denklemin mümkün görünmediğini söyledi.

Senatörlerin yargı sürecinde tarafsız jüriler gibi davranması gerekse de, Cumhuriyetçi Parti'nin Senato'daki lideri Mitch McConnell azil sürecinin taraflı olduğunu söyleyip argümanları duyduktan sonra "tarafsız kalmayacağı" uyarısında bulundu.

McConnell, "Ben tarafsız bir jüri değilim. Bu siyasi bir süreç. Tüzel bir durum yok. Temsilciler Meclisi azletmek için taraflı bir siyasi karar aldı. Senato'da da ağırlıklı olarak taraflı bir sonuç çıkacağı beklentisindeyim" dedi.

Prof. Tobias, meselenin taraflı bir kutuplaşmaya dönüşmesinin "tedirgin edici" olduğunu söyledi:

"Senato'daki bazı Cumhuriyetçiler oylarını nasıl kullanacaklarını açıkladılar. Henüz hiçbir ifadeyi dinlemediler, hiçbir kanıtı görmediler ve hiçbir tartışma yürütmediler.

"Dolayısıyla jüri olacaklarsa, şimdiden sonucun ne olacağına karar vermiş olmaları tedirgin edici."

Riskli adım

Trump azil kararının 'Amerikan demokrasisine savaş açmak olduğunu' söyledi.

ABD tarihinde Temsilciler Meclisi Trump'tan önce yalnızca iki Başkan hakkında azil kararı aldı. 1868'de Andrew Johnson ve 1998'de Bill Clinton...Her ikisi de Senato'da aklanmıştı.

Demokratlar için, seçimlere bir yıl kala Trump'ı görevden alma girişimi siyasi olarak riskli bir adım.

Azil kararı Trump'ın seçim kampanyasına zarar verebilecek olsa da, Demokratlar için Trump'ın güçlü olduğu yerlerde adaylarının seçilmesini sağlamak da bir o kadar zor olacak.

O zaman muhalifler neden böyle riskli bir strateji izliyor?

Anayasayı uygulamak

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi sıklıkla Trump'ın sözlerinin hedefi oluyor.

BBC'ye konuşan Demokratların ülke dışındaki birliğinin başkanı ve Ulusal Demokratik Komitesi üyesi Julia Bryan meselenin anayasal boyutunu anlattı:

"Anayasayı uygulamamız ve güçler dengesini sağlamamız lazım. Azil kararını gerektiren bazı suçlar olduğu açık. Eğer bunların üstüne gidilmeseydi gelecek için çok kötü bir emsal oluşturacaktı.

"Bu bizim anayasal sorumluluğumuz, ahlaki sorumluluğumuzdur. Kongre, bu kadar açık olan ve bize tarafsız kişiler tarafından sunulan kanıtları görmezden gelemez."

ABD Başkanı Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'ye, Demokratların başkan aday adaylarından Joe Biden ve oğlu Hunter Biden hakkında soruşturma açılmaması durumunda ülkesine askeri yardımları askıya almakla tehdit ettiği suçlamalarını kesin bir dille reddetti.

Trump, Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi'ye yazdığı sert mektupta, görevini kötüye kullandığı suçlamalarını reddetti ve Pelosi'yi "Amerikan demokrasisine savaş açmakla" suçladı.

Prof. Tobias, azil kararın kesinlikle doğru olduğuna inanan Demokratların "sürecin tamamlanmasını 'önemli bir görev" olarak gördüklerini söylüyor.

Tobias, "Ettikleri yeminler doğrultusunda görev bilinciyle hareket ediyorlar çünkü Trump'ın kendi ettiği yemini bozmayacağının garantisi olmadığına inanıyorlar. Demokratların endişesinin, bir seneden kısa bir süre içinde gerçekleşecek seçimlerde Trump'ın hile yapmaya çalışması olduğunu düşünüyorum. Burada herkesin aklındaki bu" dedi.

'Seçim bağlantısı'

Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı'na baskı uyguladığı suçlamalarını reddediyor.

George Washington Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Başkanı Prof. Todd L. Belt de "seçim bağlantısı"na işaret ediyor.

Prof. Belt, "Demokratlar, kendi seçmenlerinin azil ile ilgili ne düşündüğünü önemsiyor. Eğer bu süreci ilerletmezlerse, yeniden seçilmeleri zor olur. Aynı şekilde Cumhuriyetçiler de Trump'ı desteklemezlese, kendilerinin de seçilmelerinin zorlaşacağına inanıyorlar" diyor.

BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher'e göre ise "Demokratların tabanı aylardır azil sürecinin gerçekleşmesini istiyordu."

Zurcher, "Demokratların yöneticileri harekete geçmeselerdi, kendilerine sadık destekçileri riske atmış olacaklardı. Seçimlerde sandığa gitmeye değecek kadar geçerli gerekçeler olmadığını düşüneceklerdi" diyor.

Trump'ı savunmada bırakmak

Uzmanlar, Demokratların Trump'ı azil süreci dışında da baskı altında tutacaklarını söylüyor.

Demokratlar, azil sürecinin Trump'a baskı uygulamanın yalnızca bir yolu olduğunu söylüyor.

Soruşturma Trump'ın şirketlerini ve ortaklarını da zora soktu, özellikle kişisel avukatı, eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani'yi.

Giuliani, ABD'nin eski Ukrayna Büyükelçisi Marie Yovanoviç'in, ABD Başkanı'na karşı taraflı olduğu gerekçesiyle görevden alınmasında kilit rol oynamıştı.

Prof. Belt, "Başkan Trump'la, Trump'ın yaptıklarıyla, Rudy Giuliani ve Giuliani'nin yaptıklarıyla Ukrayna'daki ortakları hakkında birkaç dava açılacağını düşünüyorum. Hatta belki de Trump'ın iş anlaşmalarıyla ilgili de davalar olabilir" dedi.

Prof. Belt'e göre, Demokratlar azil kararı dışında da Trump'a farklı yollardan baskı uygulayabilir.

Seçmenin oyu değişir mi?

Anketler, Amerikalıların azil sürecinin gerçekleşip gerçekleşmemesi konusunda da fikir ayrımına düştüğünü gösteriyor.

Demokratlar, azil sürecinin bir sonraki adımının halkın dikkatini daha fazla çekmek olduğunu söylüyor.

ABD'de yapılan kamuoyu araştırmaları da Trump'ın azledilmesi veya görevden alınması konusunda Amerikan seçmeninin fikir birliğinde olmadığını gösteriyor.

Washington Post gazetesi ile ABC televizyon kanalının Salı günü yayımladığı son anketlere göre halkın yüzde 49'u Trump'ın azledilmesinden yanaydı, yüzde 46'sı da azle karşı çıkıyordu.

Kamuoyunun tavrı önemli. Zira 1974'te halkın olumsuz tavrı, dönemin ABD Başkanı Richard Nixon'un istifa kararı almasında etkili olmuştu. Nixon istifa kararı aldığında azledilmeye ve görevden alınmaya çok yakındı.

Prof. Belt'e göre Trump'ın Senato'daki sabit ve güçlü destekçi çoğunluğu ve soruşturmayı siyasi bir karar olarak gösterme stratejisi Nixon benzeri bir senaryonun yaşanmasını çok mümkün kılmıyor.

Prof. Belt, "Demokratlar Nixon konusunda yavaş ilerledi. Bilgiler damla damla aktı ve sonunda istifasına kadar geldi. Demokratlar tarafından yürütülen bu uzun soluklu süreç daha fazla suçu ve daha güçlü kanıtları ortaya çıkarabilir. Ama, başka şeylere odaklanabilmek ve yeniden seçilebilmek için meseleleri çok hızlı yürütmeye çalışıyorlar" diyor.