ABD Başkanı Donald Trump, nüfusunun çoğu Müslüman olan 7 ülkeye giriş yasağını içeren ve ülkesinin dört bir yanında protestolara neden olan başkanlık kararnamesini savundu.
Trump, Pazartesi sabahı sosyal medya platformu Twitter'dan attığı mesajlarında, ABD'yi yeniden güvenli bir ülke haline getirmek için bu kararı aldığını vurguladı.
Havaalanlarında gözaltında tutulan göçmenlere destek olmak için düzenlenen eylemlere atıfta bulunan Trump, 325 bin kişiden sadece 109'unun tutulduğunu ve sorgulandığını yazdı.
Donald Trump, havaalanlarında yaşanan problemlerin kararname yüzünden değil, Delta Havayollarının bilgisayar sisteminde yaşanan sorunlar ve protestoculardan kaynaklandığını belirtti.
Trump, tweetlerinde ayrıca Demokrat senatörü Chuck Schumer ile dalga da geçerek, havalimanlarında yaşanan sorunlardan Schumer'in 'gözyaşlarını' sorumlu tuttu.
Chuck Schumer, Cuma günü attığı tweetinde 'Özgürlük Anıtı'nın yanaklarından gözyaşlarının aktığını' yazmıştı.
Trump ise yasağı bir hafta önceden duyurmaları halinde 'birçok kötü insanın' ülke sınırlarına akın edeceğini belirtti.
Beyaz Saray ise yaptığı açıklamada yasağın din ile ilgili olmadığını, 'ülkenin terörden uzak tutulması ve güvenliğinin sağlanması amacıyla getirildiğini' belirtti.
90 gün içinde en yararlı güvenlik politikaları uygulanmaya başladıktan sonra bu ülkelere tekrar vize verilmeye devam edileceği ifade edildi.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Pazar akşamı yaptığı açıklamada yasal oturma izni ve yeşil kartı olanların güvenlik kontrolünden geçerek ülkeye girebileceğini ve yasağın onlara işlemediğini söyledi.
Trump, nüfusunun çoğu Müslüman 7 ülkenin vatandaşlarına 3 ay süreyle ABD'ye giriş yasağı getirirken, Suriyeli mültecilere yönelik programı da geçici olarak askıya almıştı.
ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs'ın CEO'su Lloyd Blankfein ise yasağa karşı çıkan ilk büyük banka yöneticisi oldu.
Çalışanlarına gönderdiği sesli mesajda yasağın banka politikalarına uymadığını söyleyen Blankfein, çalışanlarının bu durumdan zarar görmemesi için elinden geleni yapacaklarını aktardı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad al-Hussein ise Twitter'dan yaptığı açıklamada ulusal kimliklerinden yola çıkarak insanlara ayrımcılık uygulamanın yasadışı ve insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı.
Hussein, yasağın terörizmle savaşmak adına gerekli kaynakları boş yere harcadığını söyledi.
Dınald Trump'ın kararı ABD'nin dört bir yanında protesto dalgasının başlamasına neden oldu.
Trump'ın Cuma günü imzaladığı kararnamenin ardından özellikle ABD'nin en büyük sekiz havaalanında yüzlerce kişi bir araya gelerek gözaltına alınan göçmenlere destek verdi.
New York Federal Mahkemesi ise açılan bir dava üzerine havaalanlarında gözaltına alınan ve geçerli göçmenlik belgesi ya da vizesi olan bireylerin sınır dışı edilmesini engelleyen bir karar aldı.
Boston'da bir yargıç, Logan Havalimanı'nda tutulan Massachusetts Üniversitesi'nden iki İranlı profesörün serbest bırakılmasına hükmetti.
Virginia'da alınan karar, Dulles Havalimanı'nda yeşil kart sahiplerinin sınır dışı edilmesini yedi gün süreyle yasakladı.
Seattle'da bir yargıç ise iki vatandaşın sınır dışı edilmesine karşı çıktı.
ABD'deki 16 eyaletin başsavcısı ise yönergenin "anayasaya aykırı" olduğu açıklamasını yaptı.