Gündem

"Trump, Erdoğan'a devlet sırrı vermeye kalkar diye görüşmeyi 20 dakikayla sınırladılar" iddiası

"Her an ağzını kapatacak bir görevli yanında hazır beklemiş"

18 Mayıs 2017 12:35

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın gerçekleştirdiği görüşmeyle ilgili olarak ileri sürülen "Twitter hesabını elinden almışlar. Erdoğan'a da devlet sırrı vermeye kalkar diye, görüşmeyi 20 dakikayla sınırlamışlar. Her an ağzını kapatacak bir görevli de yanında hazır beklemiş" iddiasını aktardı.

Kemal Öztürk'ün "ABD ziyaretini bir de böyle okuyun" başlığıyla yayımlanan (18 Mayıs 2017) yazısı şöyle:

Savaş kabinesinden, barış kararı çıkmaz.

Heyetler arası görüşmede, Trump'ın sağında ve solunda oturan isimlerin kimler olduğunu yazmıştım önceki gün (16.04.2017). Bu isimler ya asker ya da asker kafalı siviller. Bu masada barış kelimesi geçmez.

O görüşmeden, 'PYD'ye silah vermeyeceğiz, bölgeyi daha fazla kan gölüne çevirmeyeceğiz, FETÖ lideri de zaten eli kanlı katil, size veriyoruz. Hayırlı olsun yeni dönem' deselerdi, 'acaba emri hak vaki oldu bize, farkında mı değiliz' diye sormamız lazım gelirdi. Durum bu kadar zordu yani.

Trump'ın hareketlerini nasıl okumalıyız?

Trump'ın sempatik, güler yüzlü ve biraz da şaşkaloz yüz ifadelerinden bizler bir sürü anlam çıkarmaya çalışıyoruz. Amerikalılar da, 'tipini sevdiğim Başkan, yine başladı şov yapmaya' demişlerdir. O kadar karmaşık yüz mimikleri var yani the President'in.

Biliyorsunuz, Trump tokalaştığı insanların elini aniden çekip, ters döndürüp, bir Aikido hareketi yapar. Allah'tan Cumhurbaşkanımıza o hareketi yapmadı. Omuzu çıkardı maazallah. Hassas, biliyorum.

Çok şükür, Merkel'in başına gelen bizim başımıza gelmedi. Trump sağır numarası yapıp, kadının elini havada, askında bırakmış, yüzünü de muşmulaya döndürmüştü. İki hafta sonra, 'duymadım' dedi dudağını elma dilimi şeklinde bükerek. Yalan tabi.

Trump, bizimle görüşmeden bir gün önce, koca bir çam devirmiş, Ruslara devletin gizli sırlarını vermişti. Pentagon ve Beyaz Saray, 'yok öyle bir şey, saçmalamayın' diye açıklama yaptı. Trump da Twitter hesabından 'saçmalamayın, ben o bilgileri verdim, ne olmuş yani?' dedi, koca çam ağacını kendi tepesine devirdi.

Kıyamet koptu tabi. Erdoğan'la görüşürken, yüzündeki 'cam kırmış haylaz çocuk' ifadesi o yüzden vardı. Söylenen, Twitter hesabını elinden almışlar. Erdoğan'a da devlet sırrı vermeye kalkar diye, görüşmeyi 20 dakikayla sınırlamışlar. Her an ağzını kapatacak bir görevli de yanında hazır beklemiş. Fake news de olabilir, bilemiyorum.

Trump Facebook hesabı açar mı?

Basın toplantısında dikkat ettiniz mi, soru almadılar. Onlarca gazeteci, 'Rusya, Rusya' diye bağırınca, Trump, limon yemiş gibi dudaklarını buruşturup, 'evet, çok iyi bir görüşmeydi' dedi. Korumalar apar topar gazetecileri dışarı çıkardı.

Yani çam devirmesin diye, Trump'ın etrafında herkes alarm durumda anlayacağınız. Facebook hesabı açmasın diye, Zuckerberg'i uyarmış Gizli Servis: 'Canını okuruz, sakın ha'!

Cumhuriyetçi senatörler hop oturup hop kalkıyor senatoda. Ne desinler, Trump onların partisinin adayı. Partinin grup lider, eski başkan adayı MacCain, “Trump'ın hareketleri derinden rahatsız edici. Watergate skandalını geçti” dedi.

Sonra? Sonrasını kara kara düşünüyor adamlar. Çünkü Trump Pentagonu, yani orduyu arkasına almış. Laf söyletmiyor askerler. Bildiğin 12 Eylül günlerine dönmüş adamlar.

Şimdi uçuk senaryolar havada uçuşuyor. Trump'ı görevden alacak bir madde var ama onu işletmeye korkuyor herkes. Adamın ayarı yok, bombaların anası MOAB'ı kongreye atar mı? Belli mi olur. Tek umutları, Yüce Tanrı'nın bir sekte-i kalp ile yardımlarına koşması.

Ekipler savaşı, Star Wars'ı geçti

Ancak medya laf dinlemiyor. Zaten Rusya skandalını da Washington Post patlattı manşetten. 'Pis elitlerin, tetikçi gazetesi' diyor Trump'ın ekibi onlara. Bir o, bir de New York Times… he bir de CNN, Financal Times, BBC… neyse işte.

Gün geçmiyor ki, bir dosya, bir bilgi, bir sır sızamasın basına. Sızdıran da Trump'ın Beyaz Saray'daki ekibi. 'Seçilmemiş bürokratlar, seçilmiş Başkana itibar suikastı yapıyor' diye açıklama yaptı, seçilmiş Trump'ın seçilmemiş ama akredite ekibi.

Ben o Beyaz Saray muhabirlerinden bir, ikisiyle görüşmüştüm. Adamların aklı öyle karışık ki, kimin ne dediğini anlamak için yanlarında bir yardımcı dolaştırıyorlar. Trump'ın sözcüsü Spicer'ın 'alternatif gerçeklik' kavramını da Harvard'dan hocaların yardımıyla çözüp anlamışlar. Meğer adam, 'yalan, dolan' demek istemiş.

Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Ciddiyim. Hele bir gidin Amerika'ya da görün. Herkes herkese operasyon çekiyor, ayak kaydırıyor, bilgi sızdırıyor, fitne çıkartıyor hain ilan ediyor. Ne için? Üç günlük dünyada, kırık dökük makamlar için. Değer mi?... Galiba değer. Adamların nükleer silahları var, bir tuşla dünyayı yakarlar hafazanallah.

Ne tuhaf ya, 'beter olsunlar' bile diyemiyoruz. Delinin biri tuşa basar da üçüncü dünya savaşı çıkartır diye, korkudan 'Allah ıslah etsin' diyoruz sessizce.

DURUMUMUZ İYİDİR İNANIN

Biz kendimize bakalım. Durumumuz iyidir. En azından kötü değildir. İnanın onlardan iyi durumdayız.

Allah korusun, ilişkilerin tamamen kopması halinde halimizi bir düşünün? Ya da ana muhalefet partisini dinleyip, 'gelmiyoruz, alın YPG'yi, zıkkım olsun' gibi bir şey deseydik? Ne olurdu?

Uçak gemileri yanlışlıkla bize doğru gelip, Tomahavk füzesini atar mıydı Mersine? Bence atardı. Hatırlayın, Trump en büyük uçak gemilerine, 'K. Kore'ye gidin' emri vermişti de gemiler yanlışlıkla Avusturalya'ya gitmişti. Kanguruları telef edeceklerdi az kalsın. Adamalar iyi değil bu sıra. Ciddiyim. En iyisi hiç bulaşmamak.

Biz kendimize bakalım.

Bence durumumuz iyidir. En azından kötü değil.

YPG'ye silah vermeye devam edecekler, FETÖ'nün katil liderini de vermeyecekler... Boş verin. Enseyi karatmayalım. Durumumuz onlardan iyi.

Bir de böyle okuyun dedim Amerika ziyaretini. Kötü mü ettim?