Mahmut Kuruçay
Trafoda yanarak hayatını kaybeden Osman Erdoğmiş ile ilgili bilirkişi raporunda, "Hırsızlık için girmiş olabilir" denildi. Manevi tazminat talebini yerel mahkeme reddetti, Yargıtay alınan kararı onadı.
Osman Erdoğmiş 23 Ekim 2011 günü, İstanbul Hadımköy Ayasofya Caddesi'ndeki tel örgüleri kopuk trafoya girdi. Erdoğmiş, yüksek gerilime kapıldı ve vücudunun yüzde yetmişinde yanıklar oluştu. 14 yaşındaki çocuk bir hafta yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybetti.
Bilirkişi raporu dikkate alındı
Erdoğmiş ailesi, Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ) hakkında tazminat davası açtı. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme bilirkişi raporunu dikkate aldı ve tazminat talebini reddetti. Aile, Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı. Ancak ailenin avukatı Mustafa Keskin, "Yargıtay'a itirazımızı sunacağız. Eğer iç hukuk yolları tükenirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceğiz" dedi.
Beton duvar durdurmazdı
Prof. Dr. Ahmet Faik Mergen, Dr. Ali Saffet Altay ve Ali Hakan Evik tarafından hazırlanan raporda, "tel örgüleri keserek girmesinin nedeni net olarak anlaşılamamış olmasına rağmen, elinde taşıdığı İngiliz anahtarı ile kendisince uygun olan civataları sökeceği, trafo merkezindeki kabloları veya benzeri kıymetli malzemeleri demonte etmek için kullanacağı ve kestiği tel örgülerden tekrar dışarıya çıkmak isteyeceği şeklinde bilirkişi heyetimiz tarafından yorumlanmıştır" denildi. Ayrıca BEDAŞ tarafından olaydan sonra trafonun beton duvarla çevrilmesi ile ilgili olarak bilirkişi heyeti," beton duvarlar sanki bu olayı engelleyebilirmiş gibi düşünülmüş olmasına rağmen o duvarlarında kazazedenin durdurulmasına yetmeyeceği kanaati oluşmuştur" ifadelerine yer verildi.
"Bürokrat çocuğu olsaydı ceza çıkardı"
Bilirkişi raporuna ailenin avukatı Mustafa Keskin mahkemeye itirazda bulundu ancak kabul görmedi. Keskin davanın seyri ile ilgili açıklamasında, "Bu alanda herhangi bir önlem alınmamış, biz olay yeri incelemesi istedik ancak kabul edilmedi. Trafonun etrafında güvenlik yok, güvenlik kamerası yok. Kaldı ki yönetmeliğe göre trafo gibi alanlara 'herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine dokunulması olanaksız olmalı' deniyor. Osman bir bürokratın veya gazetecinin çocuğu olsaydı, ceza çıkardı. Ben bir hakim çocuğuyum. Bizim hakimlerimizde kamuyu koruma refleksi var. Sanki Kamuya kesilen ceza kendi ceplerinden alınıyormuş gibi davranıyorlar" dedi.