Dünya

Top Yunan meclisinde

Yunan hükümeti, mali yardım karşılığında alacaklıların talep ettiği katı reformları içeren yasa tasarılarını meclise sundu. Syriza içinde kopmalar bekleniyor.

15 Temmuz 2015 00:10


Kemer sıkma önlemlerine karşı çıkarak iktidara gelen ve 5 Temmuz'daki referandumda halktan reformlara ‘hayır' demesi için oy isteyen Başbakan Aleksis Tsipras zorlu günler geçiriyor. AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) üçüncü yardım paketi için şart koştuğu katı reformları içeren yasa tasarıları Yunan hükümeti tarafından meclise sunuldu.

Ancak kendi partisi içinde güçlü muhalefetle karşı karşıya kalan Tsipras, AB yanlısı muhalefet partilerinin desteğine muhtaç hale geldi. Tsipras'ın partisi Syriza içinden yaklaşık 30 milletvekili, alacaklıların talep ettiği reformlara karşı oy kullanacağı sinyalini verdi.

Syriza içinde sert muhalefet

Syriza içindeki Tsipras yanlılarının, parti içindeki sol muhalefeti ikna için sıkı bir çalışma içinde olduğu, katı kesintilerin alternatif önlemlerle yumuşatılacağı güvencesi verdiği belirtiliyor. Meclis Başkan Yardımcısı Syriza milletvekili Despina Haralambidu, Vima FM radyosuna verdiği demeçte Syriza teşkilatlarında büyük çoğunluğun anlaşmaya karşı olduğunu, çalışma ve emeklilikle ilgili düzenlemelerin ilk iki paketten daha da ağır şartlar içerdiğini söyledi. Syriza içindeki muhalefetin başını çeken Enerji Bakanı Panagiotis Lafazanis, “Bu anlaşma muhalefetin oylarıyla meclisten geçebilir. Ama halktan geçemez” dedi.

Yunan medyasında, Tsipras'ın kabinede değişiklikler yapmayı planladığı yönünde haberler yer alıyor. Özellikle Syriza İttifakı'ndaki sol kanadın önde gelen isimlerinin kabineden uzaklaştırılacağı, bu kişilerin 40 kadar milletvekilinin desteğine sahip olduğu söyleniyor. Syriza meclisteki 300 sandalyeden 149'una sahip.

Syriza'nın milliyetçi koalisyon ortağı Bağımsız Yunanlar Partisi de (ANEL) önlemlere ‘evet' oyu vermeyeceğini, ancak hükümette kalacağını açıklamıştı. Başbakan Tsipras, anlaşmanın Yunanistan'ın devasa borç yükünü hafifletecek ve bankacılık sistemini canlandıracak önlemler içerdiğini, Yunan halkının büyük çoğunluğunun anlaşmaya destek olacağını düşündüğünü söylemişti.

Memurlar greve gidiyor

Yunanistan'da sokaktaki vatandaş ise reform önlemlerine şüpheli bakıyor. Memurlar çarşamba günü 24 saatliğine greve gidiyor. Bu, Tsipras göreve geldiğinden beri düzenlenecek en büyük iş bırakma eylemi olacak.

Meclisten yasaların çarşamba gününe kadar geçmesi gerekiyor. Bu hem üçüncü yardım paketi, hem de paket çıkarılana kadar geçecek dönemde Yunan bankalarını su yüzünde tutmaya yarayacak ara finasman için gerekli.

Euro Bölgesi zirvesinde pazartesi günü varılan anlaşmaya göre Yunanistan'ın Euro'dan çıkmasını engellemek için meclisin çalışma yasalarından, emeklilik maaşlarına, katma değer vergisinden, vergi zamlarına çeşitli alanlarda düzenlemelere gitmesi gerekiyor. Euro Bölgesi'nin diğer 18 üyesi, 86 milyar euroluk üç yıl vadeli kefalet ve beş yıllık üçüncü yardım paketi üzerine müzakereleri ancak o zaman başlatacak.

Borçlar birikiyor

Anlaşmanın Yunan meclisinden geçmesi durumunda taraf olan Avrupa ülkelerinin meclisinden de onay alması gerekecek. Alman Federal Meclisi'ndeki oylamanın cuma günü yapılması planlanıyor. Son yapılan bir anket, Almanların yüzde 55'inin Yunanistan'a üçüncü yardım paketi konusunda Başbakan Angela Merkel'in çizgisini desteklediğini gösteriyor. Ankete katılanların üçte biri ise Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nen çıkmasını tercih edeceğini kaydediyor.

Ancak üçüncü kurtarma paketinin kararlaştırılmasının haftalar, hatta aylar alabileceği belirtiliyor. Bu durumda Yunanistan'ın borç ödemelerini yapabilmesi için ara finansmanın nasıl sağlanacağı konusunda uzlaşılması gerekiyor.

Yunanistan'ın önümüzdeki pazartesi günü AMB'ye 4 milyar 200 milyon euroluk ödemesi bulunuyor. İkinci yardım paketinin süresinin dolduğu 30 Haziran'dan bu yana Yunan bankaları AMB'nin acil likidite yardımlarıyla ayakta tutulmaya çalışılıyor.

Yunanistan'ın IMF'ye de vadesi dolmuş yaklaşık iki milyar euroluk borcu bulunuyor. Ülkenin ağustos ayı ortasına kadar ihtiyacı olan 12 milyar euronun nasıl karşılanacağı ise belirsizliğini koruyor.