Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, AKP’nin Hayvanları Koruma Kanunu üzerinde yapmaya hazırlandığı değişikliğe "Bu ülkede bir katliama yol açamazsınız!" diyerek tepki gösterdi, "bu zulme ses çıkarmak isteyen herkesi" 2 Haziran’da Yenikapı’ya çağırdı.
Kadıgil ayrıca, TBMM Genel Kurulu’nda dün (29 Mayıs) kabul edilen, İsrail’in Refah saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresi hakkında da, “Biz şu an burada bu konuşmaları yaparken Filistin’de dünya tarihinin gördüğü en acımasız, en vahşi savaş suçlarından biri işleniyor. Katil İsrail ve işbirlikçisi ABD kana doymuyor. Siyonist rejimin değirmenine gemi gemi su taşıyanların utancı hala omuzlarımızdayken, bir kez daha bu soykırımcılarla tüm ilişkilerin derhal sonlandırılması çağrımızı komisyonun huzurunda yineliyoruz. Aklımız, kalbimiz Gazze'de, Refah’ta, mazlum Filistin halkının yanındadır” ifadelerini kullandı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuşma yaptı.
"Saray rejimi yapamadıklarının üstünü milyonlarca köpeğin cansız bedeniyle örtme gayretinde"
Sera Kadıgil, konuşmasının devamında AKP’nin Hayvanları Koruma Kanunu üzerinde yapmaya hazırlandığı düzenlenemeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Kadıgil’in “Bu ülkede katliam yapamazsınız” sözlerini vurguladığı açıklamaları şöyle:
“Sayın milletvekilleri, Meclis’te yine halkın gerçek dertlerini değil, paralel yapılanmalara doyamayan AKP'nin dışişlerine paralel vakfını görüşüyoruz. O yüzden ben bu yasa teklifinden değil, geçen hafta gündeme bomba gibi attıkları hayvan soykırımı tasarısından bahsetmek üzere söz kullanacağım. Ülkenin hiçbir gerçek derdine çözüm üretmeyen Saray Rejimi yapamadıklarının üstünü milyonlarca köpeğin cansız bedeniyle örtme gayretine düşmüş durumda. Sahipsiz hayvan popülasyonuna buldukları dahiyane çözüm, tüm sokak köpeklerini öldürmek. Daha doğrusu şöyle bir şey peşindeler, ‘Öldürürüz’ tehdidiyle bu hayvanların ölüm kampı halindeki barınaklara tıkılmasını ve yavaş yavaş açlıktan birbirini yiyerek ölmesini bekleme derdindeler. Buradan bir rant devşirme derdindeler, kısırlaştırma merkezleri yerine yeni beton tarlaları açmak derdindeler, yani ölümü gösterip bizleri sıtmaya razı etme derdindeler.
"Farklı partilerden 11 milletvekili, 4 yıl önce hayvan hakları ile ilgili çalışma yürüttük"
Bakın dört sene önce ben yine bu kürsüdeymişim. Nasıl başlamışım sözlerime biliyor musunuz? AKP ve MHP grubuna teşekkür ederek başlamışım sözlerime, çünkü biz geçen dönem şu elimde gördüğünüz raporu çıkarttık. Farklı partilerden 11 milletvekili oy birliği ile, 27. dönemde belki oy birliği ile yaptığımız tek şey buydu, hayvanların hakları ile ilgili bir çalışma yürüttük biz burada. Dedik ki, ‘Kontrolsüz hayvan popülasyonu bir sorundur’. Yani herkes şunu kafasına çok iyi soksun, bu ülkede, bu Meclis’te hiç kimse ‘Hayvanlar kontrolsüzce çoğalsın’ demiyor. Biz oturduk milletvekilleri ile bunu çalıştık, ne dedik biliyor musunuz? ‘Hayvanlar bu toprakların, kültürümüzün bir parçasıdır. Yerleri barınaklar, o ölüm kampları değil bizim yanımızdır’ dedik. ‘Kontrolsüz çoğalmasınlar, kimseciklere bir zararları dokunmasın diye derhal kısırlaştırma seferberliği başlatalım’ dedik. ‘Hayvan kaçakçılığı, hayvan üretimi durdurulsun’ dedik. ‘Bu işler için bütçe ayrılsın’ dedik.
"Bu sıkıntılar görevini yapmayan siyasetçiler yüzünden çıkıyor"
Bunları sadece ben demedim, AKP'li milletvekilleri dedi, MHP'li milletvekilleri dedi. Oy birliği ile geçti; sonuç, hiçbir şey yapmadınız. Bir arpa boyu yol ilerlemedik, hiçbir şey yapılmadı bu konuda. Şimdi çıktınız diyorsunuz ki ‘Şöyle oluyor, böyle oluyor’; bu işin asli sorumlusu, Tarım Bakanı, çıkmış hiç utanmadan çıkmış ne diyor biliyor musunuz, ‘Yok efendim trafik kazaları oluyormuş, yok efendim kuduz artıyormuş, yok efendim çocuklarımız başıboş köpeklerden sıkıntı çekiyormuş’. Herkesin şunu çok iyi kafasına sokması lazım: Bu sıkıntılar çıkıyorsa o masum, ağızsız, dilsiz canlar yüzünden çıkmıyor; görevini yapmayan, kanunları uygulamayan bu siyasetçiler yüzünden çıkıyor.
Hayvan popülasyonunu kontrol altına mı almak istiyorsunuz? Hadi bize itibarınız yok, kendi vekillerinize itibarınız yok, bu Meclis’e itibarınız yok; kanun var, kanun! 2004 senesinde çıkarttınız, siz çıkarttınız, AKP çıkarttı bu kanunu! O kanunun bir 6. maddesi var, ‘Sahipsiz hayvanı alacaksın barınağa, aşılatacaksın, kısırlaştıracaksın, götürüp yerine bırakacaksın’ diyor. 20 sene geçti, niye uygulamıyorsunuz? Neden uygulamıyorsunuz? 23 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten bir adam var, bugün çıkmış ne diyor, ‘Tamam tamam durun, barınaklara bir alalım, sahiplendirirsek inşallah öldürmeye gerek kalmaz’ diyor. Suç işliyor, suç! TCK 217, biliyor musunuz? Kanunlara uymamaya teşvik suçu işliyor, bu ülkenin cumhurbaşkanı yapıyor bunu!
"Kısırlaştırma için kaynak var!"
Buradan hepinize soruyorum, ya hiç barınağa gittiniz mi? Hiç barınak ziyareti yaptınız mı? O barınaklarda o köpeklerin açlıktan birbirini parçaladığını biz bilmiyor muyuz sanıyorsunuz? Orada huzur ve refah içinde yaşayacaklarına inanacağız mı sanıyorsunuz? Böyle bir şey yok! Utanmadan bir katliama yol açamazsınız bu ülkede! Bunu her konuştuğumuzda bize ‘Kaynak yok’ diyorlar. Her şeye kaynak var, bu ülkenin kanunlarını uygulamaya, Meclis’in iradesini uygulamaya kaynağımız yok! Bunu söyleyen o Tarım Bakanının İstanbul İl Müdürlüğü, sadece bu sene 61 milyon TL'ye araç kiralamış, 80 bin köpeğin kısırlaştırma parası bu. Az önce söylediğim açıklamaları yapan Cumhurbaşkanı'nın yazlık sarayına kaç para ödedik vergilerimizden biliyor musunuz, 685 milyon TL! Bir milyon köpeğin kısırlaştırma parası bu! Yani bu ülkede kaynak var ama o kaynak kanunları uygulamak için kullanılmıyor.
2 Haziran’a çağrı: Bu zulme ses çıkarmak isteyen herkesi bekliyoruz
‘Bizim bu alanda batıdan alacağımız bir şey, yok derhal hayvan fonu oluşturmalıyız, önümüzdeki dört yılda kısırlaştırma seferberliği yapmalıyız. Batı dünyasının yaptığı öldürme bizim kültürümüze uygun değil, biz vicdanlı bir milletiz’ diyor; ben demiyorum Mustafa Yel diyor, sizin komisyon başkanınız diyor. Dört senedir hiçbir adım atmıyorsunuz, hiç kılınızı kıpırdatmıyorsunuz ve şimdi de gelmiş işinizi yapmadığınız için suçu masum köpeklerde arıyorsunuz! Bu zulme karşı ses çıkarmak isteyen herkesi 2 Haziran günü Yenikapı’ya davet ediyoruz.”