Cumhuriyet yazarı Ahmet Tan, "Hero" (Kahraman) yazılı tişört giyenlere yönelik yapılan gözaltı işlemlerini tiye aldı. Türk Hava Yolları (THY) tarafından yolculara verilen reçel kavanozunun üzerinde "Hero" yazdığını aktaran Tan, "Hero tişört giyenin başına gelen bela Hero reçel yiyeninkine gelmez mi?" ifadesini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası tutuklanan birkaç askerin "Hero" (Kahraman) tişörtü giymesi, özellikle iktidar tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Söz konusu tişört ve benzerlerini giyen çoğu kişi gözaltına alınmıştı.
Bu kez giyen değil, yiyen yandı!!
Bankong – İstanbul seferini yapan TK 0069 sayılı THY uçağında ikram olarak önce Türkiye gazeteleri dağıtıldı.
Hukuk Fakültesi öğrencisi Efecan Yılmaz günlerdir yurttan uzaktaydı. Merakla haberlere göz gezdirmeye başladı:
- Hero tişört giyen gence gözaltı”..
Ezberlediği “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesini ve Türk Ceza Kanunu’nun 1. maddesini hatırladı:
“Yasanın açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez.”
“Hero’nun bir başka anlamı olmalı!” diye düşündü.
Artık THY dış hat uçuşlarında internet bağlantısı var. Akıllı telefonuna davrandı.
Hero’nun “kahraman” anlamına geldiği biliyordu.
Ve yuva günlerinden beri bu sözcüğü duyunca aklına ilk “Atatürk” geliyordu.
Artık zaman değişti. Ki Sabah gazetesinin bir haberi (20.07.2017) şöyleydi:
“HERO - Hoca Efendi Razı Olsun!”
Ne demeli?
“Şüyuu vukuundan beter” denir ya. Malum ve mel’un Hoca’nın, uydurma haber yolu ile haşa Tanrı mertebesine çıkarılmasına yardım ve yataklık bu değilse ya nedir?
Belki de haklılar...
Sonu gelmez gözaltılar, tutuklamalar farkında olmadan FETÖ’yü razı ve mutlu etmek içindir!..
***
Efecan bunları düşünürken, birden hostesin önüne koyduğu kahvaltı tepsisine gözü takıldı.
Reçel kavanozu, üstünde de “Hero” yazısı!
Reçele, marmelata bayılırdı. Ama böyle bir marka ile ilk kez karşılaşıyordu.
“Hero” yüzünden ülke çalkalanırken ..
THY, yolcularına mı kumpas kuruyordu, yoksa birileri mi THY’ye tuzak hazırlamıştı?
***
Efecan, “Tanrı’ya şükür uçakta telefon kullanabiliyorum!” diye düşündü. Ve başkomiser emeklisi babasına hemen bir mesaj attı:
“Baba, uçakta önümüze kahvaltıda Hero yazılı çilek reçeli konuldu. Yesem suç olur mu?”
“Oğlum şaka mı bu?”
“Ne şakası Baba?.. İşte fotoğrafı!”
WhatsApp’tan fotoğrafı alan baba hemen yanıtladı.
“Oğlum sakın dokunma! Ben sana çileğin en alası ile kendim reçel yaparım. Sakın!”
Hero tişört giyenin başına gelen bela Hero reçel yiyeninkine gelmez mi?
***
Babasının aklına geçen gün okuduğu bir haber geldi.
Sırf meraktan Hero tişört giyip polis-adliye macerası isteyen gençler gözaltına alındı.
Baba bu arada Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın açıklamasını da hatırladı.
“Tişörtü propaganda amacı ile giyen ile bilmeden giyen arasındaki ayrımı soruşturmayı yürütenler mutlaka yapar!”
Ya yapmazlarsa..
Elbette beterin beteri var.
Tişört yerine Allah saklasın, ya Hero marka külot giyenler ortaya çıksaydı..
Güvenlik güçlerimiz bu kez de külot peşine düşmek zorunda kalacaklardı.
Yine de her şerde bir hayır var:
Halkımız, İngilizce bir sözcük daha öğrenirken çok bilinen bir dinsel özdeyiş (hadis?) de gerçekleşmiş oldu.
“Bana bir sözcük öğretenin 40 yıl kölesi olurum!”
Sahi bu “Hero” sözcüğünü kimin sayesinde öğrenmiş olduk?
Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde ise önümüzde sadece 25 yıl kaldı!
***
FETÖ’cü hainler de bir âlem.
Hero’lu tişörtü “Bana cezaevi idaresi verdi!” diyor. Yargıcın uyarısını dinlemeyip çıkartmak istemiyor. Amacı belli ki, darbe yapamayınca bu kez kestirmeden “hero” olmak! Hero’luk bu kadar ayağa düştü diye şahsen kederlenirken..
Şimdi de baktık ki THY yönetimi de, kestirmeden en kahraman havayolu olmaya yönelmiş.
Ne oluyor?
Mutfakta biri mi var?
Birileri bu kez reçel kavanozlarıyla iktidarı köşeye mi sıkıştırmak istiyor?