Federal İstatistik Dairesi’nin açıkladığı verilere göre 2015 yılında Almanya’ya göç rekor düzeye çıktı. 12 aylık süre içinde 2 milyon 140 bin kişi Almanya’ya göç ederken, aynı zaman zarfında ülkeyi terk edenlerin sayısı 988 bin oldu. Aradaki 1 milyon 140 binlik fark ülke tarihindeki en yüksek göçmen sayısı. Frankfurter Allgemeine Zeitung'da konuyla ilgili şu yorumu okuyoruz:
“Sayılar hiç görülmemiş yükseklikte. Ama bu bir sürpriz değil. Almanya’nın bugüne kadar görmediği miktarda göç almış olması kimseyi şaşırtmıyor. Alman siyaseti de yıllardır ülkenin daha önce olmadığı kadar göçe ihtiyacı olduğunu söyleyip duruyordu. Ama 2015 yılında Balkan Güzergahı üzerinden Almanya’ya gelen sığınmacıları istatistikten çıkarırsak, Almanya’dan göç ile Almanya’ya göçün farkının neredeyse sıfır olduğunu görüyoruz. Peki, o zaman gelen göçmen sayısı hâlâ çok mu azdı?”
Nürnberger Nachrichten gazetesi ise konuya sığınmacılar ve Avrupa’nın bu konudaki politikaları açısından yaklaşıyor yorumunda:
“Sığınmacıların nerede iltica başvurusu yapacaklarını kendilerinin belirlemesi kabul edilemez. Sonuçta, iltica başvurularının uzun işlem süresi ve mültecilere tanınan nispeten olumlu imkanlar nedeniyle, tercihler çoğunlukla Almanya’dan yana oluyor. İnsani standartlara en azından asgari bir düzeyde uyulan başvuru işlemleri ve eşit imkanlar, daha iyi olacaktır. Burada en azından belli bir eşiğin aşılması bile Avrupa’nın işlerliğinin göstergesi olacaktır. Zekice hazırlanmış, kesinlikle de epey pahalıya patlayacak olan, ancak barış getiren etkisiyle orta vadede kazançlı çıkılacak bir kriz önleme politikası oluşturulabilirse, bu bir zamanların Nobel Barış Ödülü sahibi AB'nin kaybolan onurunu yeniden sağlayabilecek dev bir hamle olabilir.”
İngiltere’nin yeni Başbakanı Theresa May, yeni bakanlar kurulu listesini açıkladı. Ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecini hazırlayacak hükümetin en fazla ses getiren yeni ismi, Dışişleri Bakanı Boris Johnson oldu. En önde giden Brexit taraftarlarından, gaflarıyla ünlü Londra eski belediye başkanı hakkında Westfälische Nachrichten gazetesi şu satırları sunuyor okurlarına:
“Bu haber karşısında bazıları gülerken, bazıları da dehşete kapılmış durumda. Ama aslında Theresa May zekice bir hamle yaptı. Zira popüler Johnson, bağımsız bir politikacı olarak açıklamalarıyla sürekli tekerine çomak sokmaya adaydı. Şimdi kabine disiplini içinde hareket etmek ve popülaritesini dışişleri bakanı olarak hükümetin hizmetine sunmak zorunda kalacak.”
Yeni İngiliz hükümeti hakkında Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin değerlendirmesi de şöyle:
“Boris Johnson’ı dışişleri bakanlığına getirmesi Theresa May’in iç politikaya yoğunlaşacağının bir işareti. En sert rakibinin bu alanda karşısına çıkmasını engellemiş olan May, şimdi Johnson’ın eline süpürgeyi tutuşturdu ve Brexit'in enkazı ile uğraşmasını istiyor… Eğer dışişlerindeki bu rota değişikliği başarılı olursa, May personel konusundaki zekice kararı nedeniyle övgü alacak. Yok, işler yolunda gitmezse Avrupa Birliği'nin düşmanları itibarlarını yitirecekler ve başbakan kendi planlarını hayata geçirmek için hareket serbestisi kazanmış olacak.”