Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, "Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Türkan Saylan ve diğer aydınlar, demokratik, laik ve Atatürkçü düşüncelerinden dolayı göz altına alınıyorsa, daha önce de belirttiğim gibi ben de Ergenekoncuyum" dedi.
Bilgin, yaptığı yazılı açıklamada, "tarihin, aydınları susturmaya çalışan aymazlarla dolu olduğunu, ancak buna rağmen hep aydınlığın kazandığını" belirtti.
Erklerin birbirini etkilediği bir ülkede, demokrasiden bahsedilemeyeceğini savunan Bilgin, "Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Türkan Saylan ve diğer aydınlar, demokratik, laik ve Atatürkçü düşüncelerinden dolayı göz altına alınıyorsa, daha önce de belirttiğim gibi ben de Ergenekoncuyum. Ergenekon adının, yani bu kutsal topraklara çıkışın bir suç örgütünün simgesi haline getirilmesi ise düşündürücü ve vahim bir hatadır" ifadelerini kullandı.
Eğitim-İş: Sahip çıkacağız
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Yüksel Adıbelli de yaptığı yazılı açıklamada, gelinen noktanın, Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk'e yakın olanların tasfiye edilmesi operasyonunun devamı olduğunu öne sürdü. Adıbelli, bu noktada herkesi uyanık olmaya ve bu yanlışa "dur" demeye çağırdı.
"Eğitim-İş olarak, Atatürkçülük'ten, laik Cumhuriyet'ten, demokratik ve bilimsel tavırdan, ne pahasına olursa olsun ödün vermeyeceklerini" belirten Adıbelli, "karanlığa hizmet edenleri bir kez daha uyardıklarını, bilim adamlarına, gazetecilere ve aydınlara sahip çıkacaklarını" bildirdi.